- 707 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
meyyit
Sahipsiz bir cesetti artık bedeni ne buraya ne oraya ait.
Ölümü hep soğuk bir soluk gibi hissetmişti arkasında tetikte bekliyordu tökezlemesini fırsat bilip çekecekti içine sosuz boşluğa.
Oysa hayat hep önünde gülümsüyordu. Yüzme öğrenen bir çocuğun her bir kulacıyla hedef olan babasının birer adım gerilemesi gibi; hadi bir kulaç daha. Sonunda ulaşmıştı hedefine hayat bitmiş ölüm arkasında gizlenmekten sıkılıp dikilmişti karşısına.
Her şeyin sonu gelmişti işte. Söylenecek sözler vardı oysa dudaklarında.
Sözler bitmez gözyaşı dinmezdi artık ve o ışığını hiç kaybetmedi. İçindeki pisliğe rağmen iyi oldu hep dinlemedi kimseyi siyahının üstüne beyaz sürmekten vazgeçmedi. Pes etmedi griyle de yetinmedi süt beyazını istedi alaca karanlıkları bir mum ışığı aydınlatabiliyorsa yüreğini milyon kutu boyayla boyamaya razıydı.
Sahipsiz bir cesetti artık bedeni ne buraya ne oraya ait..