BABAMA MEKTUPLAR-8- İŞKENCENİN BÖYLESİ
Sevgili babacığım cumaan mubarek olsun...
Evet babacığım artık kızın adına evlilik dedikleri fakat bana göre bir kölelikten başka bir anlamı olmayan bir yerlerde idim..Kaynanam evelce de belirttiğim gibi kaynım ile birlik oturuyordu kaynım ev alınca kendi evlerine taşındılar..Kayınbabam da ikinci hanımı ile birlikte yaşadığı için kaynanam orada yanlız kalmıştı bu yüzden eşim emri vaki yaparak kaynanamın yanındaki eve bizim taşınacağımızı söyledi bana soran yoktu ki hemen pazar günü ilk hanımından kalan hurda kırık dökük eşyalar,37 ekran siah beyaz bir tv,formikadan yapılmış eski tip büfe ,başı sandıklı karyolamız ve bir iki kap kacağı toplayarak oraya taşındık..
Babacığım taşındığım ev sizin annemle düğününüzün yapıldığı ve kırk gün kırk gece davulların çaldığı evdi..Ama artık bu evde öyle mutluluk rüzgarları esmiyordu...Kaynanam 80 li yaşlarda idi ve onbeş yıl öncesi onun üzerine evlenerek o evi terk etmişti..
Ben tüm çektiklerime rağmen ona yakın olup yardımcı olmak en azından üzerini başını yıkamak,günlük öğünlerde yemeğini vermek ne bileyim halen içimde iyi şeyler geçirebiliyordum..
Oturduğumuz ev sokakta sol tarafta içe doğru girintili çıkmaz diye tabir edilen bir yerde idi dışarıya tek bağı sarı renkteki kapı idi kapıdan sonra üçgen şekilde genişleyen beton avluda banyo ,üzeri sac ile örtülü wc bu ev çok eski bir evdi..Avlunun sağ tarafta çıkartmalı evlerden bir ev vardı avluya bakan tarafta o evin bir penceresi yoktu adeta dış dünya ile iletişimim tamamen kopmuştu..Avlunun sonunda antre denilen tabi şimdiki hali ile oraya ne denir bilemiyorum antrenin sağ ve solunda karşılıklı iki oda ve ortada da en geniş odaya açılan kapı vardı..ordan da sol taraftan mutfak diye tabir edilen tarafa geçiliyordu..Kerpiç bir evdi evde çok arkadaşlarım vardı lakin benim dilimden anlamayan arkadaşlar...Bunlar genelde bir yavru kedi büyüklüğünde fareler,ve sarı siyah karışımı tüylü kocaman örümcekler,hayatımda ilk kez gördüğüm 15 cm lik devasa böcekler...Oysa ben çok korkardım onlardan ama ne çare artık onlarla yaşamak zorunda idim..
Artık hamile idim bunun farkına çok geç vardım çünkü bana hastane doktor,kapı dışarıya çıkmak yasaktı sadece dini bayramlarda anneme kendisi götürüyordu ve ordan da bir misafr gelince olmasın ki onlarla bir muhabbetim olsun veya beni kimseler görmesin diye Anacığımın kurduğu sofralar çoğu zaman ortada kalırdı sofraya oturmama bile iizn vermez hakaretler ile alır eve getirirdi..
Kaynanamın bana en güzel sözü şu idi seni boşatmazsam gözüm açık gidecek..Bilmiyordu ki benim hakikaten en büyük hayalim,arzum bu idi nerden bilecek ki ona göre ben çok değerli oğlunu elinden almış ,kötü bir insandım..Bana yapmaya başladığı zulumlerin,attığı iftiraların haddi hesabı yoktu..
Bir sabah eltim kaynanama gelmişti bana seslenip çağırdılar gittim..Kaynanamın avlusunda bir kız çocuğu oturuyordu saçları neredeyse diz kapaklarına değecek kadar uzun ama keçe misali olmuş belli ki aylardır hatta hiç tarak girmemiş misali esmer 8 bilemedin 9 yaşlarında üzerinde mavi elbise vardı....Eltim alaylı bir bakış tavır ve eda ile tanıdınmı? dedi
Hayır ilk kez görüyorum nerden tanıyabilirim ki dedim bu cevabıma kahkaha attı dedi ki nasıl tanımazsın memet abinin kızı yani benim eşimin ilk hanımından olan kızı imiş..Alnının çatında yazmıyordu ya..ama onların işi gücü beni aşağılamak,hor görmek küçümsemekden başka birşey değildi..Ben acı çektiğimde onlar büyük bir lezzet alıyorlardı..
Kızın yanına yaklaştım yanağından öperek hoşgeldin canım dedim.Hiç konuşmuyordu onun benimle kalmasını istiyordum çok sevmiştim çok masum,ürkek ve gariban idi..İçimden onun saçlarını taramak güzel kıyafetler gidirmek sahiplenmek geliyordu ama ne çare ki benim adım bu çocuk yaşta bir analık olmuştu...
Bir süre sonra gökçen artık kaynanamda kalmaya başlamıştı..Onun 3 yıl evelden ilk okula başlaması lazımdı ama nüfüs cüzdanı olmadığından kayıt olamamıştı..Bunları hallederek onu okula yazdırttım..Sabahları bana gelirdi saçlarını tarar,kahvaltısını verir,önlüğünü giydirir pırıl pırıl okula yollardım..Beni sevmişti besbelli ki kaynanamın söylediği ne varsa bana anlatıyordu..Artık benimde kızım dünyaya gelmişti anne olmuştum .Hastane doktor filan olmadan evde dünyaya getirmiştim kızımı ve onun cinsiyetini onca teknolojiye rağmen doğunca öğrenmiştim..
Kızım bir yaşına basmadan ikinci kez hamile kalmıştım belki bana kızacaksınız dostlarım ama ben orada hakikaten köle idim..Her akşam işkenceler devam ederdi bedenimde morarmayan sağlam bir tarafım bulunmuyordu..Bildiğiniz çöp varya dostlar onu bile atmak için can atardım sırf sokağa çıkmak farklı bir insan yüzü görmek istiyordum ama ne yazık ki o bile yasaktı..
Bu zulum dolu hayata artık birde oğlum katılmıştı o çok acılarla dünyaya geldi.O karnımda iken sırtımda odunlar mı kırılmadı,karnıma tekmeler mi atılmadı bunları saymakla bitmez ama bir tanesini burada kısaca yazayım evimiz her akşam eşimin akrabaları ile dolar taşardı. Bir akşam yine böyle bir kalabalık vardı ben yedi aylık hamile idim. Hayatımda ilk kez canım üzüm çekti ki evde aylarca kalsa hiç yemediğim bir meyve idi ..Sadece bir salkım üzüm vardı o da misafirlerin önünde ortada duruyordu bende oturdum ikramlar bitince elimi uzatıp bir tek üzüm tanesi almıştım yapmadığım şeydi ama o anda acayip canım çekti o üzümü alıp ağzıma koymamla beraber orda olan en az yedi veya sekiz kişinin içerisinde bana öyle bir vurdu ki anlatamam karnıma tekme attı,suratıma yumruk bu çok büyük bir edepsizlikmiş yaptığım..O üzümü de tekrar tükürdüm ve içeri gittim sabaha kadar ağlamıştım o gece şu anda bile bunları yazarken ağlıyorum...
Ve yine bir sabah eşim kalktı ve işe gidecekti evde tüp bitmişti çocukların ikisi de ufaktı gelen gidenden dolayı yusufu emzirememiştim vakit bulamadığımdan dolayı biberonla bir defa besledim ve ondan sonra anne sütü almamaya başlamıştı.Tüp olmadan onlara mama yapamazdım saat sabahın altısı idi eşime eve tüp alıp öyle gitmesini korkarak söyledim ama dinlemedi akşam alırım diyerek gitti..Bir kaç saat zaman geçti çocuklar ağlıyordu acıkmışlardı kaynana kaynana değil ki ona gideyim bunlar benim canımdı ve onlar için herşeyi göze alırdım akşama kadar aç bırakamazdım kaldı ki zaten öyle ahım şahım bir mama da değildi yapacağım süt bulamadığım için su ve pirinç unu onu da genelde bulamazdım ve normal un ile suyu katar şeker atar yedirirdim yavrularıma..Kilitli olan kapıdan çıkmama imkan yoktu param da yoktu ki zaten tüp alacak tek çarem bir yerden anneme telefon açıp tüp istemekti..Duvarın önüne sandalye koyarak kaynanamın tarafına atladım orda da sokağa çıktım ve yüz metre ilerdeki fırına girdim abim bir telefon açabilirmiyim çok acil ama param yok dedim..Allah razı olsun izin verdi ve annemi arayarak ona söyledim tamam kızım küçük tüpü alıp hemen geliyorum dedi..Yavrularımı evde bırakmıştım ya koşarak eve doğru gittim ne yazık ki eşim evin önündeki elektrik direğinin önünde bekliyrdu..Ben onu görünce yıllardır ilk kez dışarıya çıkmanın heyecanı ,korkusu zaten var buna birde bu korku eklendi eve gidersem kesin beni öldürürdü bu kez..Son hızla kaçmaya başladım ve o da arkamdan koşuyordu iki mahalle öteye kadar kaçtım ardımdan bağırıyordu yetişemiyordu gel birşey yapmayacağım diye yavrularımda kalmıştı aklım..söz verdi ve eve döndüm...
Dükkana gitti beni bırakıp hemen annemi aramış ona aynen şu tavırla Kayyaaaannaaaa kızını yakaladım demiş kahkaha atarak annemde garibim nerde yakaladın az evel bana telefon açtı tüp istedi şimdi çıkıyordum demiş ve telefonu kapatmış..
Bunlar ile uğraşırken bir de kaynanamın yeni dedikodusu ile uğraşıyordum demiş ki ikinci çocuk da kız oldu da annesi ebe ya gitti hastanede birisininin erkek evladı ile değiştirdiğimizi söylemiş herkese..
Tekrar geleceğim babacığım çok kötü oldum adeta o anları tekrar yaşadım inan babacığım yarınki mektupta yazacaklarım seni çok etkileyecek ama üzülme babacığım...
YORUMLAR
evvet kardeşlerim bu yazılar ne saneryo,ne filim nede edebiyat.bu düpe düz eksiği var ama abartısı olmayan tam anlamıyla yaşanmış bir hayat hikayesidir.bu yazıalrın hepsi gerçektir.bu yazarımızıda,bu canavarıda tanıyorum.rabbim en yakın zamanda bu zalimin elinden kurtarsın inş. TEBRİKLER DOSTUM ÇOKGÜZEL BİR PAYLAŞIM.
kader44
Sonsuz saygı,sevgi,muhabbet ve dua ile kal dostum..
Teşekkür ederim...
kader44
Selamun aleyküm değerli gönül dostları.saygı ve sevgiye değer kardeşlerim...Bu cevabı yazmakta kendimi zorunlu hissettim..Şunu belirteyim ki burada ilk günden buyana kaleme aldığım yazılar tamamen noktasından virgülüne kadar gerçek hayat hikayemdir insanın inannası gelmiyor olsa da hepsi hakikat günü geldiğinde bunları arzu eden kardeşlerimize adres vererek de ıspatlayacağım...Ve Türkiye cumhuriyetine sesleniyorum hani nerede kadın hakları o anayasalar süs olup dosyalarda saklı dursun diye mi çıkartılıyor...
Hepinize sonsuz sevgi ve saygılar..
kader44
Tabiki medeni insanların içinde dünyaya gelip huzurlu yaşayan ve bu tür vahşilikleri yaşamayan Allah c.c de kimselere yaşatmasın..Bunları ister istemez kabullenemiyor haklısınız kendi açınızdan ama emin olun ayşe hanımcığım canım kardeşim hepsi hakikattir...
Çok teşekkür ederim..dert görmeyin inşaallah hiç kimseler görmesin...
Değerli kardeşim,okudukça bir insan bu kadar mı canavar olabilir,hiç merhameti yok mu?Hayretler içinde kalıyorum.Sizi kurtaracak amca, dayı kimseniz yok mu?Çok üzücü bir hayat hikayesi.Sinirden titriyorum,umarım artık hayatınız yoluna
girmiştir?Saygılar...
kader44
İlerleyen günlerde bakın görün ki insan denilen Rabimiz c.c nin yarattığı en değerli varlık bir insana neler yapabiliyormuş ...Bu yazdıklarım günü geldiğinde malatya savcılığına dedil olacak inşaallah ve tanıklarım çok bu konuda..
Allah c.c sizlerden razı olsun...
Sonsuz sevgi ve saygılarımla ...
Kadın hakları süs için var galiba ülkemizde..
Bunlar gerçek olamaz ya...Ama böyle bir edebiyatta olamaz...Yaşanmış gibi resmen...Beynime birşeyler oldu sanki okurken, tuttu yine Trabzonlu damarım,sinirimden o adamı boğasım geldi bir an...
Ne diyeyim, kutlarım mı, tebrikler mi, bilemedim. En iyisi selamlar ve sevgiler yüreğinize. Umarım bu acıları çekmemişsinizdir...
aynur engindeniz tarafından 3/19/2010 1:43:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
kader44
Bu güne kadar yazdıklarım ve yazacaklarım hepsi gerçeklerden ibarettir...
Sevgilerimle Aynur hanımcığım ...