- 804 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Dönme,Kal Gittiğin Yerde...
(aşk ciddi bir iştir şakaya gelmez)
ateş çemberlerinden geçerek gelmiştim…
yorgundum, mahzundum...
acıları yorgan edinmiştim kendime...
hayatın kıyısından
korkulu ve tedirgin gözlerle seyrederken dünyayı
sana rastlamıştım...
uçurumlarda tutunabileceğim bir dal olmuştu varlığın...
nasıl da bulmuştum seni
ümit ettiğim ve hiç beklemediğim bir anda
asi bir kardelen gibi çıkmıştın karşıma...
sevmiştim...
geçmişten kalma yaralarımla
gelip dayanmıştım kapına...
açmamıştın...
yüreğimde fırtınaya tutulan hasta bir çocuk
kördüğüm gibi düğümlenmişti sana...
farketmemiştin...
artık bütün yollarım sana çıkardı
gelirken kısa
ayrılırken uzun olurdu yolculuklarım...
düşlerimde bana ellerin değil hayat dokunurdu...
sonsuza kurardım yanındayken tüm saatleri...
sensiz ya da seninle
sadece seni düşünür, seni yaşardım...
saçlarını dağıtan rüzgar gibi yakındım sana...
yakınlığımla kendimi sevdiririm sandım...
kolay değildi bir sevdayı beşikten mezara kadar büyütmek...
ben sevdamı ilmek ilmek örmeye çalışırken
sen kaçış planları yapmışsın da anlamamışım...
bir ihanete büyütmüşsün kendini
görememişim...
gerçekten korktun
bir insanın seni sevmesinden
ve beni, benim seni sevdiğim gibi sevememekten korktun...
sevgim bir numara büyük geldi sana...
çok şey istememiştim...
bir yudum sevgiydi özlediğim
çok görmüştün...
“bende olmayanı sana nasıl verebilirim” demiştin...
“sevgi, sende olanı değil olmayanı verebilmektir” demiştim de anlamamıştın...
bir aşkın yalnızlığında büyüyorum şimdi...
çocuk düşlerimde kanıyor dağları delen Ferhat’ın elleri...
suçlamıyorum seni, kınamıyorum, kızmıyorum da...
kimi sevsem, kime açsam yüreğimi
acemi bir kuş gibi düşüyorum toprağa...
aynı şeyleri yaşıyorum hep…
şaşmıyorum şaşırmıyorum da...
içimi yansıtan aynaları kırıp gittin
şimdi nasılsın?
bir çocuğun olsun isterim
adını Umut koy...
umut büyüsün
küçük yaşta kararmasın düşleri...
sen de Umut’larını büyüttüğün yerde kal...
beni sevme sakın
beni hiç sevme...
zordur acıları, ayrılıkları sevmek...
dönme, kal gittiğin yerde...
yeşeren umutlarına yağan yağmurlar da seninle kalsın...
yağmursuz ve umutsuz iklimlerdir şimdi menzilim...
sensizliğe doğru yelken açmalıyım...
dönüşüm olmamalı.....
bir çivi gibi saplı yüreğime
beni “uygunsuz” görüşün ve “arama” deyişin
aramadım....
arama sende ve dönme....
orada kal, gittiğin yerde, kendi tarafında....
seni bana yaklaştırmayan/yakınlaştırmayan
seni benden uzaklaştıran
her neyse onunla kal....!
kal ki değsin gittiğine...
kal ki, değsin beni sevmediğine...
Mehmet Ali Yazıcı
YORUMLAR
ateş çemberlerinden geçerek gelmiştim…
yorgundum, mahzundum...
acıları yorgan edinmiştim kendime...
hayatın kıyısından
korkulu ve tedirgin gözlerle seyrederken dünyayı
sana rastlamıştım...
uçurumlarda tutunabileceğim bir dal olmuştu varlığın...
nasıl da bulmuştum seni
ümit ettiğim ve hiç beklemediğim bir anda
asi bir kardelen gibi çıkmıştın karşıma...
ne güzel bir bakış/benzetiliş..
kaleminize sağlık..