GÖREV BİLİNCİ

• 18 Mart 2010 Perşembe 10:08:08

Evliliğimizin ilk yıllarında görev gereği İstanbul’a gitmem gerekiyordu. İstanbul’a görev giderken eşimi de götürüp görev bittikten sonra birkaç gün de İstanbul’da tatil yapmayı planlıyorduk.

Trene bindik, eşyalarımızı yerleştirdik biraz sonra bir asker geldi bizim kompartımana; yalnız pek asker sayılacak bir tip değildi. Yakası bağrı açık, elinde tespih…Yani Türk askerine yakışmayacak bir görüntü çiziyordu. Geçti karşımıza oturdu ve postalını çıkarıp elinde tespih çok garip bir şekilde oturdu. Ben görevli olduğum için müdahale etmek istemedim. Biraz sonra kompartımana bir başka yolcu geldi beni ve eşimi sonra da o askeri gördü. Askere doğru dönerek; burada bir bayan olduğunu, toparlanması gerektiğini ve bir asker gibi davranmasını istedi. Bir askerin böyle davranmasının uygun olmadığını, kıyafetini düzeltip bir asker gibi yolculuk etmesi için ikazda bulundu. Asker “Astsubay” olan arkadaşımızı “Sivil” zannedip dikleşti hatta hakarete varan sözler söylemeye başlayınca arkadaşımız kendisinin astsubay olduğunu ve kendisinin onun üstü olduğunu doğru konuşup, bir asker gibi davranması gerektiğini hatırlattı. Meğer bu asker çürük raporu almış memleketine gidiyormuş ama üstünde askeri elbise vardı.

Daha sonra yine hareketlerinde ısrar edince astsubay arkadaş askeri tren hareket etmeden önce indirip inzibata teslim etti.

Bizi uğurlamaya annem ve babam da gelmişti. Dışarıdan bize bakıyorlardı. Bu olaylar esnasında içerideki karışılık sırf bizimkileri değil oradan kendi yolcularını uğurlamaya gelen insanları da tedirgin etti. Hatta bir kadın içeride yaşanan olayları bilmediği için “Yazık utanın! Askerle ne uğraşıyorsunuz, sahip çıkın askerimize” gibi tahrik edici sözler söyledi. O sözlerin üzerine astsubayımız TSK kimliğini göstererek, içeride yaşananları güzelce anlattı.

Daha sonra rahat bir yolculuk yaptık ve bu olay hafızalarımızda değişik bir anı olarak kaldı.