Yakarış
Allah’ım! Sultanlığının azametine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur. Salât ve selam Resulüne ve onun pak ehlibeytine.
Allah’ım!
Yarattığın her şeyin özüne, amacını gerçekleştirme bilgisini de yükledin. Bilgi de senin, mülkte senin, varlıkta senin. Senin olmayan ve senin olmadığın hiçbir şey yok.
Arıyı, bal yapma bilgisiyle donattığın için bal yaparken adını zikretmekte. Her çeşit meyve, çekirdeğine yüklediğin meyveyi yaparken, adını zikretmekte. Fırtına fırtınalığını, toz tozluğunu yaparken adını anmakta.
İnsanı yeryüzünde halifen olarak yarattın. Tüm sıfatlarınla donattın. Amacı insanlığını gerçekleştirmek. Lakin biz nefsimize zulmettik. (Zulüm yaratılış amacına uygun olmayan yola girmek suretiyle dengeyi bozmaktır). Bizlerde bir türlü doğruyu bulamadık. Çünkü, özümüze yönelip amaç bilgimizi gerçekleştirmeyi unuttuk. Etrafta olup bitenleri değerlendirip doğru algılama fırsatı tanınmadan yalan yanlış bilgilerle zihnimiz kirletildi. Kirli zihinlerle ne düşünebildik, ne de nasıl düşünüleceğini öğrenebildik. Her birimiz kendi algılarımızın doğruluğunu iddia ettik. Oysa algılamaya çalıştığımız her şeye anlam yükleyen bizi bilgilendirdiğini sanan yanlış bilgi sahipleriydi. O yüzden özümüzü de özümüzde var olan dosdoğru bilgiyi de unuttuk.
Ama Sen, bizleri unutmadın. Zaman zaman elçiler göndererek, elçilerin aracılığıyla mesajlar göndererek tekrar tekrar hatırlattın. Yine de çoğumuz kulaklarımızı tıkadık. Göndermiş olduğun son kitap kuran özümüzdeki bilginin hatırlatıcı mesajlarıyla dolu. Onu da elimizin tersiyle bir kenara ittik. Özümüzü kaybettik, kendimizi kaybettik, insanlığımızı kaybettik. Halbuki insanı en güzel şekilde yarattın. Güzelliğimize ihanet ettik, gölge düşürdük, çirkinleştirdik.
Allah’ım!
Özümdeki insanlık bilgisine uygun hareketlerde bulunmanın yolunu gösteren, hatırlatıcı kitabının ilk ayetlerinde hidayetine talip olmayı insan diliyle niyaza dönüştürmen elbette boşuna değil. Ve hemen ikinci surenin ilk ayetleriyle de adeta niyazımıza icabet ediyor ve doğru yolun rehberi olarak “bu kitap” diyerek bizlere okumamızı ve ona uygun hareket etmemizi istiyorsun. Yine de bizler okumamakta, anlamamakta inat edip direniyoruz.
Allah’ım!
Bizleri cehalet karanlığından, bilginin aydınlığına çıkar. Para kazanmak için okunan günümüz gençliğinin zihnine empoze edilen bu anlayışı yine okuyarak reddedecek şekle dönüştür. İnsanlık amacını gerçekleştirecek okuyuşlara talip et.
Allah’ım!
Şu an bilginin peşine düşmüş okuyan tüm çocukları, gençleri ve her yaştan insanı bilinçli okumaya yönelt. Özlerinde taşıdıkları ışığı ortaya çıkaracak bilgiye ulaştır. Önlerinde var olan sınav engellerini aşmalarını sağla. Onları zayi etme.
Allah’ım!
Bir çoğu yanlış öğretilerin kurbanı durumunda olsa da ben onların gözlerinde yüreklerini, yüreklerinde ise ışıklarının hala sönmediğini görüyorum. Sen her şeyi görür, bilirsin. Ne olur onların ışığı sönmesin. Yardımını onlardan esirgeme. Ne olur onların ışıkları her geçen gün biraz daha parlasın. Yardımını artır. Gönüllerine güven ver. Her türlü kaygıdan uzaklaştır ve sukunete kavuştur.
Allah’ım!
Güneşinle karanlığı gündüz yaptın. Lambaların kaşifleriyle gecemizi aydınlattın. Her biri özünde bir güneşle gelen insan, ne yazıkki habersiz taşıdığından. Özünde, tüm insanların yararlanacağı ışıkları, ortaya çıkarmayı başaran insanları çoğalt.
Allah’ım!
Gülbahar’ı nice Gülbaharlara, Tuğçe’yi nice Tuğçelere, Gönül’ü nice Gönüllere, Meryem’i nice Meryemlere, Taner’i nice Tanerlere, Nejlayı nice Nejlalara ve her addan her öğrenciyi nice aynı addan ya da her addan öğrencilere ışık olacak yola koy. O yolda her engeli aşmalarında yardımını esirgeme.
msg