- 753 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Avcı Murat
. …..Çaltı köylü Murat, attığını vuran usta bir geyik avcısıydı. Köyleri ormanlık dağlık sulak bir yerde olduğundan, köylerinin çevresindeki sık ve yapraklı ibreli karışımı ormanlarda çok miktarda geyik bulunmaktaydı.
….Avcı Murat her yaz mevsiminde, geyik avı için o köyün çevresindeki sık çam ve meşe ağaçlarının bulunduğu ormanlara gider, oralarda günlerce haftalarca gittiği bu sık ormanlarda yatılı kalırdı. Ve en sonunda gittiği ormandan birkaç geyik vurmuş olarak tekrar köyüne geri dönerdi.
….Anasının ısrarına rağmen bu geyik avı huyundan bir türlü vaz geçemeyen avcı Murat’a anası geyik avına gitmemesi için ısrar ediyor kızıyordu. Geyik avı meraklısı olan bu oğlunu geyik avı için, ormana göndermemek için çeşitli çareler düşünüyor ona engel olmaya çalışıyordu.
…..Ormanda yaşayan vurduğu geyiklerin kutsal hayvan olduğundan bahsediyor, vurulan ya’ da ölmeyip yaralan geyiğin gözlerinden mutlaka insanlar gibi yaşlar geldiğini iddia ediyor onun günah olduğunu söylüyordu.
…..Yine de bunun avcı oğlu Murat, anasının kendine söylediği sözünü dinlemiyor bildiğini okuyor, dört gözle yeni av mevsiminin gelmesini bekliyordu.
….Avcı Murat köylerindeki gençler arasında oldukça yakışıklı sayılan, kızların en çok beğendiği delikanlılardan biriydi.
…..Anası düşündü taşındı onu bir gün evlendirmeye karar verdi ve Murat’a komşu köyden evlenebileceği güzel bir kızı gösterdi.
…..Gösterdiği kızın adı Sultan’dı. Sultan uzun boylu, kumral tenli iri mavi gözleri olan uzun bele kadar sarkan siyah saçları olan güzel bir kızdı.
…..Avcı Murat anasının kendi için bulduğu Sultan kızı görür görmez beğendi, ve onunla evlenmeye razı oldu. Murat’ da çok yakışıklı biri olduğundan ve ayrıca köyünde çevredeki köylerde nam salmış usta bir geyik avcısı olduğundan Sultan kız ‘ da onu görür görmez beğenmiştir.
….Artık iş kızı istemeye ve onunla evlenmeye kalmıştır. Yaşlılar toplanırlar ve gider Sultan kızı anası babasından, Allah’ın emri peygamberin kavli ile ailesinden kızı isterler. Onlar kızın verilmesinden sonra hemen nişan yapıp düğün için hasat sonunu beklemeye başlarlar.
….Hasat sonu gelir hasatlar yapılır satılır paralar toplanır, ve köyde düğün dernek kurularak üç gün üç gece düğün yapılır. Ve bunlar evlenirler sonunda geyik avcısı Murat evlenmiş olur. Avcı Murat’ın anası da oğlunu evlendirince muradına ererdir.
….Aradan zaman geçer ve yine av mevsimi gelir çatar ama, Bizim yeni evli avcı Murat ava çıkmadan duramaz, ve sonunda hazırlığını yapar Tüfeğini kaptığı gibi ormanın yolunu geyik avı yapması için tutar.
….Anası av meraklısı oğlunun, avcı Murat’ın her ava gittiğinde, gittiği av yerlerinden günlerce haftalarca eve dönmeden avda kaldığını iyi bildiğinden başlangıçta ava gitmesi istemedi ve evde kalıp bağ bahçe ile ilgilenmesini istemişti.
…..Eşi dersen zavallı bir köy kızı olduğundan bir şey söylemiyor av meraklısı olduğunu daha bekarken bildiği kocasına karışamıyordu.
…..Bütün ısrarlara rağmen dinlemeyip üç beş haftalık evli murat geyik avına gider ama bu defa hem annesi hem de eşi onun gittiği avdan erken döneceğini düşünürdür.
…..Fakat durum hiç de bekledikleri gibi olmaz yeni evli Avcı Murat gittiği dağlardan günlerce dönmeyince evdekileri bir telaş alır.
….Durum aile içinde değerlendirilir ve tüm köyce avcı Murat ormanda aranmaya başlanır. Ararlar tararlar gidebileceği her yere bakarlar fakat onu bulamazlar.
….En sonunda bunların içlerinden biri, köyün üzerindeki ormanlık Yalman tepenin üzerinde döne, döne uçan bir kartal görür ve artamaya katılan diğerlerine de gösterip kuşun döndüğü yere doğru gider avcı Murat’ı ararlar.
….Gittikleri yer Yalman tepenin zirvesinde kayalık bir bölgedir. Her tarafı sık kara çam ve meşe ormanlarının olduğu bu bölgeyi karış, klarış ormanın içinde dağılarak taramaya başlarlar.
….Kartal ise sanki onlara yol gösterircesine, hala tepelerinde dönüp duruyordur.
Sonunda bunlar kuşun dönüp durduğu kayalık bir bölgeye varırlar, ve bu kayalık bölgede onun ölüsünü bulurlar.
…..Bir de bakarlar’ ki sekiz on tane kartal, bir araya gelmiş kayalıklardan düşüp ölmüş olan avcı Murat’ın cansız bedeninin son parçalarını parçalamaktalar.
….Murat kayalıktan düşüp ölmüş ve onun cansız bedeni kuşa kurda yem olmuştur. Geriye ise kafa tası ve onun etlerini kartalların yediği kemiklerinden başka bir şey kalmamıştır.
…..Anası yeni evli olduğu eşi ve sonra onun yakınları orada ne yapacağını şaşırırlar hepsinin iki gözü iki çeşme, göz yaşları içinde çaresizce ormanda Murat’ın öldüğü Yalman tepe denen ormanın içinde, ağıtlar yakmaya ağlamaya başlarlar.
…..Günlerce arkasından göz yaşı döken ana babayı sakinleştirmeye çalışanlar da en az onlar kadar üzgündürler.
…..Bu acı olay kısa zamanda eşi olan güzel gözlü Sultan kızın, kendi köyünde’ de duyulur. Onların köylerinde avcı Murat çok sevildiğinden de yas ilan edilir. Avcı Murat’ı için bu köyde kuralar okutulur yemekler verilir yaslar tutulur.
….Ölen avcı Murat için köydeki babası ona kızgındır. Bir o kadar da avcı Murat’ın anası da kızgındır kendi sözlerini dinlemeyip üç günlük gelinlerini bırakıp geyik avına gittiği ve başına böyle bir iş geldiği için.
….Çünkü onlar defalarca geyik avına gitmemesini öğütlemişler, onun günah olduğunu söylemişler ve onu defalarca bu hiç iyi saymadıkları huyundan vaz geçirmeye çalışmışlardır.
….İşte avcı Murat’ ın öyküsü de budu