Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
kader44
kader44
@kader44

BABAMA MEKTUPLAR -6-KIRIK GÖNÜLLERDE DÜĞÜN

17 Mart 2010 Çarşamba
Yorum

BABAMA MEKTUPLAR -6-KIRIK GÖNÜLLERDE DÜĞÜN

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2262

Okunma

BABAMA MEKTUPLAR -6-KIRIK GÖNÜLLERDE DÜĞÜN

BABAMA MEKTUPLAR -6-KIRIK GÖNÜLLERDE DÜĞÜN

Merhaba babacığım merhaba ben geldim yine babacığım şunu düşünüyorum acaba sen gitmemiş olsaydın bizlerin hayatları nasıl olurmuş acaba kimbilir belkide ozaman mutluluk denilen duygunun anlamını bizlerde tadabilecektik.Bizler yanlışa düştüğümüzde bizlere sevgi dolu yüreğinle yanlışlarımızı hatalarımızı anlatacaktın ve önümüzdeki o sevgi setini aşıp da hatalara düşmeyecektik..
Artık annem ile babalığım tekrar bir araya gelmişlerdi..Babacığım canın yanıyor biliyorum ölümüne sevdiğin annemin şu an başka birisi ile evli olduğunu sana nasılda rahatça anlatıyorum diye bana kızma babacığım ağlama ne olur...Aklıma bir anınız geldi annemle yaşadığınız..bir hatırlatma tadında anlatayım o anı birlikte yaşayalım değilmi babacığım..
Annem ile sen teyze çocukları yani kuzenmişsiniz..Sen annemi Adanada ilk görüşte aşık olmuşşun ama hakikaten annemde aşık olunmayacak bir kız değilmiş hani...gel gör ki annemin yüreği boş değilmiş..Komşusunun oğlunu seviyormuş ve tam yedi yıldır onunla evlenmeyi bekliyormuş ama ne yazık ki o kişi annemin en yakın kız arkadaşı ile annemi aldatmış ve onunla evlenmiş..Annemin ahını aldığından mı nedense ne yazık ki iki yıl sonra ameliyat masasında vefat etmiş..Annem halen onun resmini saklardı ve bize anlatırdı..
Onun en yakın arkadaşı ile nişanlandığını duyan annem o sırada sen de anneme talip olduğun için bu acı ile belki de ondan önce evlenip bir nevi onun canını yakmak içinmi yoksa sana karşı hakikaten birşeyler hissettiği içinmi bunu bilmiyorum (belki de biliyorum da yazmak bana zor geliyor babacığım)sana mektup yazarak seninle evlenmeyi kabul ettiğini bildirmiş..Sen bu mektubu alır almaz hemen Malatyaya gelmişsin.. O gün annem özellikle o sevdiği gencin göreceği bir noktadan seni de koluna takarak geçmiş hatırla babacığım gelinlik kumaşı almaya gittiğiniz günden bahsediyorum..Ve o kişi annemi senin kolunda görünce mahalledeki küçük murat ı peşinizden koşturmuş ve murat anneme melehat abla bi gel sana birşey diyeceğim diye bir kaç saniyeliğine senin yanından almış.Anneme demiş ki nihat abim diyor ki sor bakalım melehat ablanın yanındaki kim ?Annemde buna cevaben git söyle nişanlım gelinlik kumaşı almaya gidiyoruz .........(o gün kumaşını aldığınız ve annemin kendi elleri ile diktiği o gelinlik şu an bende duruyor babacığım)
Siz çarşıdan döndükten sonra anneme tekrar haber göndermiş gece saat 12 de köşede taşın üzerinde seni bekleeceğim diye...Sen alt katta gece uyurken annem gidip gitmeme arasında sabaha kadar savaş vermiş ve sabahın 4 ünde gitmeye karar vermiş..acaba halen bekliyormu?diye gittiğinde onu pijaması ile taşın üzerinde uyurken bulmuş ve uyandırmış..anneme yalvarmış gel vazgeç evlenme bende nişanı bozayım diye ama annem kabul etmemiş..annem ile kırk gün kırk gece süren bir düğün ile evlenmişsiniz babacığım..
Babacığım hiç aklına gelirmiydi ki sizin düğününüzün olduğu ,kırk gün kırk gece davul zurna çalınan o kerpiç harabe evde bir gün senin kızının da oturacağı ve hayatının en acı yıllarını yaşayacağı hiç aklına gelirmiydi canım babacığım....
Artık ben lise son sınıftan okuldan alınmış eve kapatılmıştım babalığım komşu kızlara gitmemi bile yasaklamıştı..Çok kötü bunalıma girmiştim adeta sığınacak bir yer arıyordum bir taraftan yüreğim yanıyordu bir yandan evdeki kavgalar artık canıma etmişti..Sizin düğününüzün olduğu o evde yani anneannemlerin tam karşısındaki o evde bir gelin doğum yapmışı annem gitmişti doğumuna ve o sabah bebeği ve anneyi kontrol etmek için sağlık ocağından gelir gelmez oraya gideceğini söyledi bana sende gel nuran dedi kabul ettim yeni doğmuş bebekleri de çok sevdiğim için gittim..Sonra annem ile anneannemlere geçtik..Karıısndan boşanmış olan dayım evde idi.Oturduk tam o sırada içeriye birisi girdi hiç tanımıyordum bu insanı ..megerse az evel bebeği kontrol etmeye gittiğimiz evin oğlu imiş o da karısından ayrılmış dayım gibi..Orada annem oturdu ve dertlerini anlatmaya başladı benden bahsetti bu da artık dayanamıyor evden kaçacağım diyor v.s bizlerden olan şikayetlerini anlatmaya başladı arada derede kaldım üç çocuk bu adamdan var bunlar ayrı onlar ayrı bende şaşırdım ne tarafa gideceğimi dedi..
O kişi ise bana dönerek kaçmaya kalkarsan ilk tokatı benden yersin dedi.Bende çok sinirli bir şekilde sen kimsin de bana tokat atacaksın dedim buna cevaben mahallenin namusu benden sorulur dedi çok kötü tartıştık ve ordan ayrıldık..
Ertesi sabah bize hiç uğramayan dayım bize geldi.Dayımın mesleği muska ,kağıt kısaca üfürükçülük idi..Bana mehmet seni çok beğenmiş seni istiyor dedi asla dedim suratsız bi canavar o beni ona nasıl layık görürsün dedim dinlemedi bile onun parası çok işi var gücü var kaderi kötü gelmiş seni prensesler gibi yaşatır dedi.istemiyorum desem de kimseye anlatamadım..Dayıma demiş ki sen bana yeğenini yap sana anahtar teslimi bir berber dükkanı açıp teslim edeceğim..Dayım da büyü yaptı bundan hiç şüphem yok adeta ağzım dilim bağlandı.sadece sürekli ağlıyordum ve tek kelime konuşamıyordum...Bunu bana dayım ilk söylediğinde sofrada idik kaşığı öyle bir fırlatmıştım ki siniye sininin köşesi içine çökmüştü halen duruyor annemlerde o sini o hali ile adeta geçmişe şahitlik edercesine..
Dayımla birlikte bize geldiler sadece bir kg. kuru pasta bir de yüzük ve beni artık o adama vermişti ev kıyafetimle bir taksiye bindirerek malatya merkeze uzak başharık mahallesinde bir bodrum kat eve götürdü bıraktı geldiler...Babaaaamm babaamm sen yoktun ki önlerinde durasın..babalığım işe gitmşti kimsenin umurunda değildim...bak senin kızın neler yaşayacak babacığım ..çok kötü oldum şu an sonra tekrar geleceğim kalk babacığım kalk ne olur artık kalk yattığın yerden tam 43 yıl oldu halen bıkmadınmı yatmaktan babacığım bari şimdi yanımda ol babacığııımm..

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Babama mektuplar -6-kırık gönüllerde düğün Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Babama mektuplar -6-kırık gönüllerde düğün yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BABAMA MEKTUPLAR -6-KIRIK GÖNÜLLERDE DÜĞÜN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
batu_41
batu_41, @batu-41
23.3.2010 12:20:28
Hayat eğerki ben hakim sende sanık olsaydın,ilk idamı sana verirdim.Böyle bir hayat hikayesini okumakta istemezdim,duymakta,Büütün azalarım şikayetçi çünkü.böyle bir vahşetin 2000 yıllarda hala olması.Birde adalet mülkün temeliymiş meğer.Alın adaletinizi bir yerlerinize sokun işte.Annem gerçekten senin anneyin o gelinliğini saklaman,o sinin dayınlarda durması sana çok acılar vermiştir sanırım çünkü tariihin izleri çok acı oluyorda.Karol hayat kahrol emi..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
17.3.2010 22:16:06
gerçk yaşamdan roman gibi kutlarım güzel anlatımdı takipteyim
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
17.3.2010 13:07:47
Okurken zaman zaman hüzünlendim...
Kutlarım dost.Yazmaya devam...
Saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.