- 611 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
AMERİKAN LOBİSİ VE AVRUPA LOBİSİ ACABA ALZHEMİR HASTALIĞINA MI TUTULDU?
"İnsan aklı tıpkı bir saat gibidir: Bazen durur, kurarsan çalışır, bazen de değiştirmek gerekir, tıpkı pili biten saat gibi...Emine Pişiren"
Çok değerli bir yazar-hukukçu- öğretim görevlisi ve emekli subay olan Osman Türkoğuz Bey, yüreğime su serpti. Neden mi?
Basında ve televizyonlarda sürekli “Ermeni Soykırımı” haberleri ile kronikleşen düşüncelerimiz, aynı zamanda algılarımızı da zayıflattığı gibi bir ruhsal zafiyet geçirmemize neden olmuştu.
Mazlum olan, katledilen, acı çeken, her türlü siyasi baskıyla psikolojik travmalara maruz kalmamıza neden olan biz Türkler, nedense haklı olduğumuz halde; dünya siyasi arenasında sözle dövüş sanatında başarısız kaldık.
Bu Haçlı Ordularının kulisleri ile sürekli gündemde kalmayı başaran Ermeniler karşısında, gördüm ki bir dikkat kayması ve unutkanlık sürecine de girmişiz.
Neden?
Çünkü bir dava kazanmışız ve kazanılmış davanın belgesini de elimizde kanıt olarak sunma aczi içinde kalmışız.
Şimdi sıkı durun!
Aşağıda 17.04.2004 tarihinde bize attıkları iftiralar yüzünden nihai kararla, Avrupa Adalet Divanı’nda Ermeniler 30.bin Avro’luk mahkeme masrafını da ödemeye mahkûm edilirler.
Lütfen sizler de dikkatle okuyun ve benim aklıma gelen, sizin de mantığınıza uygun düşecektir.
Amerikalı ve Avrupalı insanlarda ALZHEMİR HASTALIĞI MI baş-gösterdi?
Sevgi ve Işıkla
Emine Pişiren/ Edremit-Akçay
14.Mart.2010
“… Tarih 20 Temmuz 1987’da Avrupa parlamentosu C-190 esas no’lu kararı ile Ermeni sorununun siyasi çözümü hakkında bir karar alır ve bir dizi ‘’çözüm’’ önerir.
Yıl 1999.
AB ve o anda başbakanı Sayın Bülent Ecevit olan Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye’nin AB’ne üyelik için aday olup olamayacağı konusunda restleşmektedirler.
Başbakan Ecevit Avrupalıların restini görür ve ‘bizi istemeyeni biz hiç istemeyiz ‘ der ve nihayet, o hatırlayacağınız sahnelerle Başbakan Sayın Ecevit ertesi gün apar topar Helsinki’ye davet edilerek, Türkiye’nin AB üyeliğine adaylık kararı verilir
Bunun üzerine adeta çileden çıkan Ermeni diasporası:
-20 Temmuz 1987 tarihli Avrupa parlamentosunun C-190 esas nolu kararına atıfta bulunarak- ‘’Türkiye önce Ermenilere yaptığı soykırımı kabul etsin, ondan sonra üyeliğe adaylık statüsü verin, aksi takdirde AB akit dışı sorumluluğunu zedelemiş olur’’ diyerek,
• Avrupa Parlamentosu’na,
• Avrupa Birliği Konseyi’ne ve
• Avrupa Birliği Komisyonu’na karşı
Avrupa Adalet Divanı’nda-AAD’nında- dava açar.
Bu dava, AAD’nın birinci dairesi tarafından 17 Aralık 2003 tarihinde Esas No: T-346/03 kararı ile ret edilir. Ermeni diasporası bunun üzerine temyize gider ve
AAD’nın dördüncü dairesinde görülen temyiz davası, 17.04.2004 tarihinde,
C-18/04 P Esas nolu nihai karar ile yeniden reddedilir ve bu nihai kararla Ermeniler ayrıca 30.bin Avro’luk mahkeme masrafını da ödemeye mahkum edilirler .
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sayın Rektörü tarafından ocak ayının başında, Ermeni sorununda çok büyük çalışmaları olan Şükrü Server Aya’nın (Soykırım Tacirleri ve Gerçekler) başlıklı, 30 bin belgeye dayanan bu çok değerli kitabını tanıtan toplantıda söz alan Y. Doçent Doktor Orhan Çekiç yukarda özetini verdiğim ve maalesef resmî kişilerin dikkatinden 2004 (iki bin dört)yılından beri kaçmış olduğunu(NASIL OLMUŞSA)farz edeceğimiz belgeyi bilgimize sundu.
Onu, zaman geçirmeden okurlarımın ve tüm dünyanın dikkatlerine sunuyorum ACELE ve hemen kopyalanarak DAĞITILMASI kaydıyla sunuyorum.Ayni belgeleri, Fransızca ve Almanca www.orhancekic.com adresinde bulabilirsiniz…”
Düşmanı affetmek dostu affetmekten daha kolay olduğunu, en iyi bilen Türk Ulusudur. Bunu anlamak için tarih sayfalarını çevirmek yeterli olacaktır. Soykırımı destekleyenleri ve Türk Aydınlarını şiddetle kınıyorum.
Ermeni soykırımı kararlarının hukuksal geçersizliğini bizlere anımsatan, Atatürk’ün Jandarması saygıdeğer Osman Türkoğuz Beye sonsuz teşekkürlerimle.
Emine Pişiren/Edremit-Akçay
14.Mart.2010
YORUMLAR
Emine hanım. Bizler bu olayı biliyoruz ama biz millet olarak öylesine gereksiz gündemlerle meşgul ediliyporuz k bir gün önceki olayı unutuveriyor bir gün sonra başka bir olayın peşine takılıveriyoruz. Oysa Ermeniler gibi bizlerde her şekilde tüm gücümüz ile çalışmak ve tarihi belgeleri ortaya sunmak ve geçmişimizi unutmadan geleceğimize bakmak zorundayız.
Çok güzel bir yazı. Çok kişinin bildiği ama unuttuğu bir gerçeği tekrar anımsattınız. Teşekkür ederim paylaşımınız için. Sevgiler
hassas ve duyarlılığını çok iyi bildiğim için milli duruşunu ayakta alkışlıyorum emine hocam
eli öpülesi yazarıma tebriklerim çokça
kalemin yazdıkça, biz güç alacağız cesur yüreğinden ve kaleminden
bin can ile teşekkürlerimi yolluyorum uzaklardan
herdaim saygımdasın ve selamlarım hiç eksik olmayacan Asena duruşuna...
emine pisiren
Duyarlı yüreğinize sağlık diler, teşekkür ederim...
Sevgi ve ışıkla