- 548 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
VUR VUR İNLESİN(!?)
Maşallah(!) Her vurduğunuz yerden ses geliyor.
Toplumun güvendiği bütün dağlara kar yağdı. Bütün kurumlar bir birine girmiş durumda. Kim haklı kim haksız Belli değil.
Devletin bütün kurumlarında tam bir tasfiye süreci başladı. Vurdukça tozuyor maşallah(!)Bu devlet bu kadar harabeye dönmüşte hiç kimsenin haberi olmamış yazık.
Geçtiğimiz günlerde bir dostumuz yakın bir köyümüze kırk iki hanelik köyde otuz altı hanenin bir biri ile kavgalı olduğunu ve dargın olduğunu söylemişti de hayret etmiştim. Devletin bütün kurum ve müesseseleri de bir biri ile kavgalı aslında niye yadırgadım şaştım…
Bütün kurumlarımız özerk cumhuriyet gibi bir birinden ayrı ve bir biri ile sorunlu.
Evet, yakında seçim var ve iktidar oy kaybediyor. Eski oy potansiyeline kavuşması ve halkı ikna etmesi için bir şeyler yapması gerekiyor. TSK içindeki bir kasım insanlar da kendilerini ülkenin dokunulmazları görüyorlardı birilerinin dokunduğunu görünce feryat figan ediyorlar.
Muhalefet, kendisi iktidar koltuğunda imiş gibi oy kaybediyor ve kendilerini iktidara karşı savunmak için İktidara Laf yetiştirmeye çalışıyor. Gerçek muhalefet olamayışın sıkıntısını çekiyor. Asıl Meclis dışındaki muhalefet ise mecliste bulunan bütün partileri korkutuyor.
Bir kısım savcılar yine siyasi endişeler ile iktidarın himayesinde çalışırken, bir kısmı ise başkalarının işe müdahil olması için kendisini savunuyor.
Hali hazırda devlette tam bir keşmekeş hâkim.
Nerede ise devleti temsil eden bütün kurumlar ayağa kalkmış durumda, her Allahın günü birileri beyaz cama çıkıp,”Vur vur inlesin iktidar/muhalefet dinlesin.” Anlamında feryatlar ediyor.
Genel olarak halkımız mahkemelerde kendine davasını savunması için tuttuğu Avukatların hukuk bilgisini onun mahkemede bağırıp çağırması olarak algılar.Avukat ne kadar bağırıp çağırırsa,”Helal olsun bizim avukat bizi ne çok savundu.” Denir.
Konuşmayan avukatın müvekkilleri ise;”Bizim avukat pısırık, öbürü bağırırken hiç konuşmadı derler.”Kimse kendini savunanın hukuk bilgisini ve bağırıp çağırmakla davanın kazanılmayacağını bilmez.
Kurumların temsilcileri de halkımızın durumunu bildikleri için bağırıp çağırıp kendilerini savunuyorlar. Halkta “Vay be neler oluyor muşta bizim haberimiz yokmuş.” Diyor.
Devletin başındaki siyasal iktidar, sorunları kanunlarla ve suhuletle çözme becerisi olmadığı için o da her kes gibi bağırıp çağırıyor. Tabi olarak bütün kurum ve kuruluşlar ve hükümet, meclis bir birine giriyor.
Ha sorunlar mı? Onlar önemli değil. Hükümetimiz yeniden iktidara geldiğinde çözecek(!)Şimdilik o da herkes gibi “vur vur inlesin” kabilinden bağırıp çağırmakla meşgul.
Devlet bir bedene benzerse, onun organları da insanın azalarına benzer. İnsanın azalarının hareket merkezi beyindir ve beynin emir ve direktifleri ile azalar görevlerini yerine getirirler. Devletinde beyni hükümettir, yani icranın başı, devletin beyni hükümettir.Onun kanunlar çerçevesinde vereceğe emir direktiflerle kurumlar çalışır ve bir yeknesaklık sağlarlar.
Bedende meydana gelen rahatsızlıkların ya ilaçla veya ameliyatla tedavi edildiği gibi, devletin azalarında meydana gelen arızalarda yine kanunlar çerçevesinde tedavi edilir. Bunu da tedavi edecek kurum ve kuruluşlar varsa ve sağlıklı kalmışsa tabi.
Devletin bir beden gibi işleyişinin temini için başın sağlıklı olması gerekir.Baş önce: “Ben ne yapıyorum?” dile aklını başına alması gerekir.Nitekim kavga ettiği kurumlar kendi bedeninin organlarıdır.Yani devletin kendi içinde kavgayı bırakması için beynin sağlıklı çalışması gerekir.
Beyin tabir yerinde ise kendini hatasız kabul etmeye başlarsa ki bu sağlık alameti değildir. Kimsenin uyarmasını ve yanlışlarını düzeltmesine izin vermez ki, bu en tehlikeli bir durumdur. Hem hükümeti hem de milleti felakete götürür.
Tavsiyemiz odur ki;devletin beyni istişareyi esas alır, kendini oto kritik eden ve uyaranların tavsiyelerini dikkate alır ve kendini düzeltir.Sonrada devletin diğer kurumlarının düzeltilmesi çok zaman almayacaktır.
+Bizden söylemesi…
Mustafa Göktekin
YORUMLAR
Devlet bir bedene benzerse, onun organları da insanın azalarına benzer. İnsanın azalarının hareket merkezi beyindir ve beynin emir ve direktifleri ile azalar görevlerini yerine getirirler. Devletinde beyni hükümettir, yani icranın başı, devletin beyni hükümettir.Onun kanunlar çerçevesinde vereceğe emir direktiflerle kurumlar çalışır ve bir yeknesaklık sağlarlar.
Bedende meydana gelen rahatsızlıkların ya ilaçla veya ameliyatla tedavi edildiği gibi, devletin azalarında meydana gelen arızalarda yine kanunlar çerçevesinde tedavi edilir. Bunu da tedavi edecek kurum ve kuruluşlar varsa ve sağlıklı kalmışsa tabi.
anlamlı bir dokundurştu.
anlayan anladı.
tebrikler.
teşekkürler.