- 871 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
ERMENİLER NE İSTİYOR ?
Çoğunuzun , ’ Dayak istiyorlar !’ dediğini duyuyor gibiyim.
Huzurumuzu kaçırmak istiyorlar aslında. Hem bizim ,hem de yıllardır birlikte yaşadığımız Ermeni asıllı vatandaşlarımızın huzurunu kaçırmak istiyorlar.
Ne olursa olsun, tarihte ihanetlerini görmüş olsak da, soydaşlarının bize yaptıkları, döktükleri kanlar, zulümler ve iftiralar her ne kadar yüreklerimizde yara da olsa, bu halk asla kurulan tuzaklara düşmeyecek, asla Ermeni asıllı vatandaşlarımıza karşı bir tavır almamız , onların huzurunu kaçırmamız söz konusu bile olmayacaktır,olmamalıdır da !
Fakat ne yazık ki, Ermenistan devleti ile düzeltilmeye çalışılan ikili ilişkilere sekte vurulacağı açıktır. Söz konusu Ermenistan bile olsa, komşularımızla iyi geçinmekten daima karşılıklı yarar söz konusudur. Bozulan ilişkilerin de her iki tarafın aleyhine sonuçlar yaratacağı kesindir.
Osmanlı’nın savaştığı tek ulus Ermeniler değildir. Ermenilerin de tek savaştığı Osmanlı değildir. Tarih boyunca birbirleriyle savaşmayan, karşılıklı kayıplar vermeyen hangi uluslar kalmıştır ki ?
Üstelik Ermenilerin bize yaptıkları zulümler, akıttıkları kanlar hiç de küçümsenemez. Onların da kayıpları olmuştur, onların da yürekleri yanmıştır mutlaka. Fakat bu gün o yaraları deşmenin, kin ve intikam duygularını körüklemenin kime ne faydası olabilir ?
Tarih, dedikodudan ibaret olmadığı kesinleşen, soykırım ve katliamlarla doludur. Üstelik bu çirkin olaylar günümüzde, gözlerimizin önünde, halâ devam etmektedir. Filistin’de, Irak’ta, daha dünyanın bir çok bölgesinde yapılan katliamların hesabını kim soracak ?
İsrail, tüm dünyanın gözlerine baka baka Filistin’de yıllardır katliam yapıyor ! Nerede Avrupa ? Nerede dünya ? Nerede insanlık ? Niçin göz yumuluyor, neden hesap sorulamıyor ?
ABD, Japonya’ya atom bombası atmıştır ! Bundan daha büyük soykırım, katliam olabilir mi ? Irak’ta, Filistin’de bebekler kurşunlanmıştır, halâ da kurşunlanmaktadır !
ABD’den, Fransa’dan, İngiltere’den, Kıbrıs’lı Rumlardan niçin hesap sorulamıyor acaba ?
İlk sebebi, onlarla uğraşmaya kimsenin gücünün ve cesaretinin yetmemesi elbet. Bir de bizim düşmanımızın dostumuzdan fazla olması !
Niçin düşmanımız dostumuzdan fazla ve niçin biz büyük ve güçlü bir devlet değiliz ?
Her ikisinin de gerçek sorumlusu , tarih boyunca iş başına gelip, bu ülkeyi yönetmiş olanlardır. Eğer iyi yöneticiler başımıza gelmiş olsalar, iyi iç ve dış politika uygulamış olsalardı, bu gün ülke çok daha iyi bir konumda olurdu. Gelmiş geçmiş tüm yöneticiler kötü demek haddimiz değil elbet. Fakat iyi olmayanlar çoğunluktu demek ki..
Bizden sonra savaştan çıkan Almanya’ya ; atom bombası yiyen Japonya’ya bakın! Dünyanın en kalabalık nüfüsuna sahip olan Çin’e bakın ! Niçin o kadar büyüyüp güçlenmişler sizce ? İyi yönetilmek ve çok çalışmak ; işte bizde olmayan unsurlar bunlar.
Güçsüz insanın olduğu gibi, güçsüz ülkelerin de düşmanı dostundan fazla olacaktır.
Son günlerde olanlar gözlerimizin önünde işte ; birbirimizi yiyoruz neredeyse ! Ne dış politika, ne de deprem felâketi ; hiç biri birbirimizi yememize engel değil !
Ne yazık ki ABD’den sonra , İsveç parlamentosu da sözde soykırım iddialarını onayladı. Şimdi sırada diğer Avrupa ülkeleri var. Yirmi dört Nisan’a kadar, bir kaçının daha bu kalleşliği onaylaması bekleniyor. Bunlar en azından o ülkelerle ve Ermenistan ile ilişkilerimizi bozacak. Devamında başka türlü belâların da tetikleyicisi olacak.
Lütfen uyanalım artık ! Bir yerlerden başlayalım. İlk önce kurumlar arasında, sonra da parlamento ve nihayetinde halk arasında birliği, uzlaşmayı sağlamanın adımlarını atmak için hepimiz elimizden geleni yapalım.
Lütfen birilerinin bizi bir yerlemizden dürtmesini, ya da suratlarımıza soğuk su dökmesini beklemeden uyanalım !
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Öncelikle dürüst olmak gerekirse biz Türkler ne acıdır ki tembeliz.
Evet tembeliz ve hazırcılığı daha çok seviyoruz.
Bunun haricinde maalesef kendi aramızda bile anlaşamıyor ve dış mihrakların oyununa çabucak kanıyoruz. Yıllardır sağ-sol davası (halende anlamış değilim nedir bölüşemediğimiz ve anlaşamadığımız), pkk terör illeti ve ne yazık ki yine alevi-sünni anlaşmazlığı.
İlk önce silkinip kendimize gelmeli ve ben Türkiye'de yaşıyorsam Türk'üm demeliyiz; kayıtsız şartsız ve birlik olmalıyız. Bu sizce mümkün mü?
Bence değil...
Ne zaman birazcık nefes alacak duruma gelsek bir kaos ortamı yaratılıyor.
Şimdide Ergenekon meselesi çıktı. Doğru veya yanlış süreci beklemeden şanlı ordumuza karşı yıpratma propagandaları, din kisvesi altında çeşitli faaliyetler.
Lafımı fazla uzatmıyor ve diyorum ki " it istediği kadar ürüsün, bu kervan yürüyecektir" ne kadar bölmek isteselerde yurdumuzu bu vatanına sahip çıkacak ATATÜRK gençliği elbet vardır.
Kendi iç çekişmemizden kurtulup, dünya gelenilide olanlara bir yüzümüzü dönüp, kulaklarımızı açıp dinleyebilsek ve kendi gücümüzü gösterebilsek , ermeniler kendilerini bu kadar güçlü hissetmeyecek, başlarına balyoz gibi kendi tarihimiz ile vurabilecek ve ne istediklerini çok iyi anlayabileceğiz ama yapamıyoruz.
Her şey olup bittikten sonra "kınıyorum" sözleri ile kendi kendimizi avutup duruyor bir avuş ermeni lobisinin türlü oyunlarla türkleri soykırımcı kabul ettirmesini izliyoruz.
Aslında nasıl bir oyun içinde olduklarını kendileri de en az bizim kadar iyi biliyorlar ama bu oyunları oynamaktan da geri kalmıyorlar.
Fikret bey çok konuşmak istemiyorum ama konuşmadan da geçemiyorum. Önce kendimizi eleştirmemiz gerek diye düşünüyorum. Çünkü biz kendi tarihmizi tam anlamlı ile bilmiyor, öğrenmiyor, öğrenmek istemiyoruz. hep yönlendirmelerle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu durumdan en kısa zamanda kurtulmamız gerek.
Çok özeldi yazınız ve günün anlamını en güzel şekilde göstermiş bize. Saygılar yüreğinize.
Ben de kendi kendime sorarım devamlı,dünya ülkelerinde bunca katliam varken,neden Türk-Ermeni bu kadar güncelliğini koruyor? Neden bu kadar düşmanımız var? Neden,Abdullah Öcalan gibi biri bu kadar korunuyor,Pkk nın yaptıklarına tüm dünya neredeyse ses çıkarmayıp,kaldığı cezaevine kadar karışılıyor?
Tabiki yönetim ve dış ilişkilerimizle çok alakalı.
24 Nisan yaklaşıyor.Senato ve Başkan'ın konuşmasında ne diyeceğini ben de merak ediyorum...
Sevgi ve saygı ile
mavideydisevgi tarafından 3/12/2010 4:50:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
bencede haklısınız...
illede erken seçim olsun yerine,oturup dünya genelinde hızla yükselen bu Ülkenin akıbetini istişare etmek en öncelik işmiz değilmidir. yani hükümet kapıları tıklarken,kaçmak yerine açmak bu siyasilerin hakkı değilmi?
birde sayın Başbakanımız Recep Tayyib ERDOĞANIN ziyeretini iptal etmesini nasıl karşıladınız acaba....
umuyorum ki gerçekten hoşgörü ve İslam kardeşliği çizgisinde hep beraberce Kürt Türk Laz Çerkez Alevi Ermeni her hangi etnik kimliğe sahip olunursa olsun, bu Ülke topraklarında kardeşce ve barış içinde yaşyabailmek ve özgürlüğü yaşatmak için mücadele ve onurla yaşama hakkımızı koruyup kollayabilelim....
olaylara objektif olarak yaklaşmak, arada aysberkler dahi yükselmiş olsa, tek bir sözle kardeşlik, sel olup akar gönüllere ılık ılık........
iyi niyetle....hayır üzre.....Cumanız mübarek olsun inş....
10 numara bir yazı.
Osmanlıya Karşı Kürtleri 20'nin üzerinde ayaklandıran emperyal güçler; Osmanlının yıkılma sırasında da Sadık Teba olan ve bir kere bile ayaklanmayan Ermenileri bize karşı kullanma kararı aldı.
Kimseyi kaybetbet gerekmez. Herkesi kazanıp oyunlarını bozacağız inşallah.
Selamlar kardeşim. Bazen ağır eleştirsemde seni seviyor ve ilgi ile izliyorum. Kardeşler de tartışır ve orta yol bulunur. Kimse mutlak haklı olamaz. Değil mi?
10 Numarayı unutmadım. Hakkındı.
Allah!a emanet ol.
Fikret TEZEL
Engin Tatlıtürk
lAKİN YAZARLARIN İNCELEYİCİ, SEÇİCİ, ARAŞTIRMACI OLMASI GEREKİR. EMİN OMADIKLARINI YAZMAMASI GEREKİR.
AHLAKEN BÖYLEDİR.
MAŞA VE SATILIK KALEMLER DE ÇOKCADIR.
iNANDIKLARIMIZ DA YANLIŞ ÇIKABİLİR. MUTLAK MIŞ ZANLA HAREKET ETMEK YANLIŞTIR.
BENİN DEDİĞİM DE BUDUR. BEN DE YANILIRIM. YANILMAYAN BİR ALLAHTIR.
SAYGILAR KARDEŞİM.