Kılıbık mısınız, Kazak mı? (17)
Geçmişten bu güne erkek milletinin övündüğü, kahvehane köşelerinden üniversite hocalarına varıncaya kadar toplumun her noktasına sirayet etmiş olan kazaklık özentisi, tedavisi zor bir toplumsal hastalığa dönüşmüş durumda değil mi sizce?.
Önünüze gelene kazaklık nedir diye sorsanız aşağı-yukarı aynı tarifi alırsınız, kelimeler farklı olsa bile.
Eşini döven de kazaktır söven de. Eşine rağmen bir işi yapamayan da, eşinden korkan da kazaklığından bahseder. Kazak olduğunu söylemek bir gurur abidesi, kılıbıklık ise utanç kaynağı olmuştur adeta.
Bir arkadaşına takılmak isteyen kazaklıkla sınar onu. Şakalar kazaklık kılıbıklık üzerine kuruludur.
Çocuklar da şahit olur bu sohbetlere ve kazak bir erkek adayı gibi yetişirler.
Eşine bir çiçek yaptırıp götürmek ayıptır! Seni seviyorum demesi ise çok çirkin!
Sanki sevmek ve sevilmek suç gibi algılanır kazaklar arasında. Oysa evlenmeden önce pervane olurlardı peşlerinde, değil sevmek, aşık olurlardı hem de deliler gibi!
Eve bir çiçek götür diye takıldığımız bizden yaşça büyük bir dostumuz; “ Hoca, eski köye yeni adet mi getiriyorsun! ” der sürekli bizlere.
Çevreden utanırlar, kendilerine yakıştıramazlar bir türlü.
Bir başkası da erkekleri üç gruba ayırır; 1-Evde kılıbık, dışarıda kazak, 2-evde ve dışarıda kılıbık ve 3-hem evde kazak hem de dışarıda kazak diye.
Sonradan da ilave eder, 3. gruptan fazla insan kalmadı, nesli tükenmek üzere, belediye koruma altına alacakmış onları diye….
Aslında gerçek kazak yoktur, insanlar kendilerini kazak sanırlar.
“ Kalbinde zerre miktarı sevgi olan kılıbıktır. Kazaklık ise ancak hayvani muamele ile mümkündür ” der Mevlana.
Kısaca aslında hepimizin kalbinde az ya da çok sevgi mutlaka vardır ama belli edemeyiz bir türlü. Bir açılabilsek problem kalmayacak. Ama erkeklik gururu ve çevre baskısı yok mu? İşte o daima engel olur bizlere.
Kadınlar, erkekler ve evlilik konusunda birçok filozof ve düşünürün güzel sözleri vardır.
Bunlardan bazıları kadınları, bazıları da erkekleri taşlar. Tabi bu evliliği yanlış algılayanlar içindir.
Örneğin Sokrat; “Kesinlikle evlen, karın iyi ise mutlu, kötü ise filazof olursun” der.
Z.Gabor; “Bekar bir erkek eksik bir erkektir, evli bir erkek ise bitmiş bir erkektir” der.
Gaston Paces ise; “Erkekler bir dönem evlerinin tam hakimidirler. O dönem doğdukları andan 3 yaşına gelinceye kadardır” diyerek aslında kazak erkeğin olmadığını söylemektedir.
Almuti
Devam edecek…. Gelecek konu; “Sevgi mi Aşk mı? -1 ”
YORUMLAR
Güzel bir konu işlemişsiniz,önce tebrik ederim.Kazak ne demek,kılıbık ne demek desem,bunu bana kaç kişi doğru açıklayabilir.Bir erkek veya kadın, karşılıklı eşlerine sevgi, şefkat ile davranmalı,yeri gelir çiçek alır,yeri gelir,birbirinin eksiğini görürse uygun bir dille uyarır.
Maalesef erkekler otoritelerini attıkları dayakla ölçerse,hapı baştan yuttu.Kendisini döven bir eşe,diğerinin saygısı kalır mı?Hayır.Ataerkil bir toplumda yaşadğımız için,erkek bağırır,erkek höt deyince kadın siner,bu örnekleri çoğaltabiliriz.Eşler birbirini tamamlayandır,sevgi, anlayış,idare,hayat arkadaşı denmiş, boşuna mı?
Gücü yeten diğerini incitecekse ,son yıllarda,hanımından dayak yiyen erkekleri de duyuyoruz.Bu ne kadar onur kırıcıysa,bir hanımın da dövülmesi o kadar onun açısından onurunu zedeleyici.
Hanımına yardım etmek,çiçek almak,gönlünü almak onun adam gibi adam olduğunun işaretidir.
Efendimiz(S.A.V.)yeri gelmiş hamur yoğurmuş(Ayşe validemiz zayıf bünyeli imiş,hamur yoğurunca bazen pişiremeden,uyuyup
kalırış.Ona kıyamayıp o mübarek kendi pişirirmiş ekmeği)
Her zaman eşlerinize merhamet ve sevgiyle yaklaşın demiştir.
Kusura bakmayın ama ne zamandan beri görgüsüzlüğün,kabalığın adı kazaklık oldu.
Yazınız çok güzel
tebrikler,tam puan,saygılarımla.
Almuti
Esen kalın saygılarımla
bence erkek yerine göre olmali
cicekte vermeli yassakta koymali sözünü gecirebilmeli.evde ve disarida.
ama erkekler gercektende cicek aldiklari zaman cevreden utaniyor sanki.
benim dogum günümdü esim cicek almis bana tam cicekciden cikarken
amcaysi ve babasiyla karsilasmis,eve gelince anlatiyor
cicegi elimden birakacaktim nerdeyse diye cok gülmüstüm o gün.
iyi olmus dedim görsün seni dünya alem cicek elinde...
güzeldi yine sabah sabah aklima neleri getirdi yazi.
yüreginize saglik
saygim sonsuz
Almuti
Esen kalın
saygılar
Sokrat'ın karısı ne kadar kötü imiş anlayabildiniz mi?
İlgi ile okudum. Tamamen katılmadım. Şımartmaya da karşıyım.
Genel hatkarı ile ve güzel örneklemeleri ile sevdim yazınızı. Tebrikler.
Saygılar.
Almuti
esen kalın
saygılarımla
Kalbinde zerre miktarı sevgi olan kılıbıktır. Kazaklık ise ancak hayvani muamele ile mümkündür ”
Galiba en güzelini söylemizş Hz. Mevlana...
Almuti
Teşekkürler ilgi ve yorum için
Esen kalın saygıyla