- 757 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN ve KADIN
Sen, solaryum salonunda yanarken, fitnes salonunda yağ eritip, kas yaparken, sauna da ter atarken uzakta bir kadın var, bilmelisin.
O, tarlada güneşin altında yanıyor, elinde çapa ya da kazmayla eğilip doğrulurken yüreğinin yağına kadar eriyor, tepeden ayak tırnaklarına kadar ter akıyor, sırtında yüküyle evine dönerken kas yapıyor.
Sen, hem rejim yapıp, hem de gününüz için fırında pasta-börek yaparken, uzakta bir kadın var, bilmelisin.
İçi boşalmış un çuvalını, yere yaydığı bir yaygıya silkiyor. Tandırda yapacağı ekmeği bir lokma daha büyük yapabilmek için...
Sen baharda aldığın elbiseni modası geçti diye paspas bezi yapmak için parçalarken, uzakta bir kadın var bilmelisin.
Üç yıl önce kaba ipliklerle diktiği pazen elbisesinin parçalanmış kol ağızlarını, etek uçlarını, bulabildiği bir pazenle yamamaya çalışıyor. Nasırlı elleriyle tuttuğu iğnesine taktığı ipliği kalın ve teğitler seyrek mi seyrek...
Sen, yine modası geçti diye geçen yıl aldığın çizmeni çöpe atarken, uzakta bir kadın var bilmelisin.
Çapa dönüşü, sivri bir taşa çarpıp yırtılan lastik ayakkabısından çamur giriyor ve o, plastik poşetten kestiği bir parçayla çamurun beyaz ayak parmaklarına ulaşmaması için tıkaç yapıyor...
Sen, her sabah yüzüne envayi tür kremleri boca ederken, uzakta bir kadın var, bilmelisin.
Ateşli bir hastalık sonucu uçuklayan dudaklarına sürecek bir pürtük krem bulamadığından, kırık aynasına bakmaksızın, dudaklarına margarin sürüyor...
Sen, hergün ithal malı şampuanla saçını yıkarken, uzakta bir kadın var, bilmelisin.
Saçağı kısalmış süpürgenin kaldırdığı tozlar saçlarını kirletmesin diye sımsıkı başörtüsünü bağlıyor. Öyle yapmasa biliyor ki, rafta duran yeşil sabun daha erken eriyip-tükenecek...
Sen, gecenin geç vaktinde zindelikten uyuyamayıp, can sıkıntısıyla sıcacık salonunuzda volta atarken, uzakta bir kadın var, bilmelisin.
Sabah namazından beri çalışmasına rağmen işleri bitirememenin de verdiği bezginlikle, pamuk yorganına bürünmüş, ağırlığı döşeği delecek gibi...
Yüksel ÖNAÇAN
YORUMLAR
Etkienmedim dersem yalan olur.Ama doğduğu büyüdüğü koşullarla özdeştir hayatlar.Ona kalırsa erkeklerdede aynı kıyaslamalar yapılabilir.Örneğin tek bir gravatınız olduğunu ve onu sürekli yamadığınızı düşünün:)) böyle birşey mümkünmüdür.? yada işyerinize dizi yamalı bir şalvarla gideblirmisiniz??Söyledikleirnize katılıyorum o ayrı bir konu.Ama koşullar belirler hayatları.Burda önemli olan bence insanların duyarsızlığı.Tokun açın halinden anlamaması.Yardımla sadakanın birbirine karıştırılması.Yoksa konu anlamamak değil bence.
Kaleminize ve duyarlı yüreğinize sağlık...
Yükselenyıldız
Ve zor şartlar altında çalışan kadın-erkek mutluluğu kolay bulur. Ya diğerleri? Canı sıkılanlar?..
Saygı öncelikli sevgiler.
Yükselenyıldız
Saygılar.
Hep düşünüyorum. " Köyde yaşarken m,i çok mutluydum yoksa şimdi mi?" diye ve verdiğim cevap o zaman çok daha mutluydum. Çalışıyordum ama çalıştığımın karşılığını güven ve sevgi ile alıyordum. Eve gelip yorgun argın attığımda yatağıma kendimi deliksiz çekiyordum uykuyu gökyüzündeki yıldızlara bakarak. Çünkü sevgi vardı. Paylaşım vardı, Yardımlaşma vardı. Kimse kimseyi küçük görmüyor. tüketmek yerine üretmeyi düşünüyorlardı. Ya şimdi. Değişimler yalnız kadınlarımızın manikür pedikür, konken masalarında oyalamıyoır. İnsanlık değişiyor her şekli ile ve bizi bu değişim iyiye değil kötüye götürüyor.
Uzun zamandır uzak kaldığım yazılarınızı tekrar okuyabilmenin mutluluğunu yaşattınız. Teşekkür ederim paylaşımınız için. Saygılar yüreğinize
Yükselenyıldız
Bir alttaki arkadaşım da ben de aynı düşünceyi paylaşıyoruz.
Teşekkür ediyorum.
Saygı öncelikli sevgiler.
İnanın solaryumda,fitnes salonlarında,alışverişlerde,kuaför salonlarında,makyajıyla,manikür,pedikürü ile uğraşanlar sanmayın ki mutlu...Köyümde tandır yapan kadın çok yoruluyor,yeri geldiğinde açlık görüyor,yoksulluk görüyor ama onlar ufacık şeylerden mutlu olmasını bilen kadınlar...Keşke bütün kadınlarımız aynı şartlarda olabilselerdi...
Kaleminize sağlık
Yükselenyıldız
Ve yazdıklarına benzer yazdım.
Aynı düşünceyi paylaşmak güzel birşey.
Teşekkür ediyorum.
Saygı öncelikli sevgiler.
Sen, yine modası geçti diye geçen yıl aldığın çizmeni çöpe atarken, uzakta bir kadın var bilmelisin.
Çapa dönüşü, sivri bir taşa çarpıp yırtılan lastik ayakkabısından çamur giriyor ve o, plastik poşetten kestiği bir parçayla çamurun beyaz ayak parmaklarına ulaşmaması için tıkaç yapıyor...
insan yüregi tasiyanlar dünyada ki zor durumdaki insanlari istesede düsünmeden edemez.
üzülüyoruz tabi elimizden birsey gelmesede.
en azindan cevremizde ki gördügümüz müskül olanlara el uzatabiliyoruz
ama hayat iste her kadinin kader cizgisi baska her kadin imkanlari kadardir imkaninca yapiyor elinden geleni.yasadigi yasam tarzini elinden geldigince yasanilir hale getiriyor.getirmek zorundadir.
yokluk ya da varlikli olmasi önemli degil önemli olan deger görmesidir kadinin.hem kadinlik hep rahatlikta belli olmaz.
zor günde bellidir kadin.
üzen bir yazi.
yüreginize saglik degerli dost
sonsuz saygimla
Yükselenyıldız
Çünkü onlar mutluluğu kolay yakalamaktadırlar. Canları hiiç sıkılmaz.
Ama diğerleri mutluluğun ne olduğunu asla bilemeyeceklerdir; hep arayacaklardır.
Saygı öncelikli sevgiler.
İki kadın...Hayat bu işte...Herkes kaderinde ne varsa onu yaşıyor..Şimdi bu iki hanım yer değiştirse ne olur...İkiside gördükleri yaşadıkları hayatlardan uzak kaldıkları için iyice bocalarlar..Yinede bir mutsuzluk hep hüküm sürecektir.Hiç bir insan elindekiyle yetinmediği müddetçe mutlu olamaz...Bir tarafta özgür bir kadın diğer tarafta tutsak bir kadın....Ama sonuçta kadın....
Yükselenyıldız
Özgür dediğiniz kadın buzdolabındaki 20 yumurtayı bile görmez. Onun için olağandır.
Tutsak dediğiniz kadın ise tavuklarının yumurtlama başladığını gördüğünde mutludur ve bunu akşam sofrada evdekileriyle paylaşır; onlar da mutlu olur.
Saygı öncelikli sevgiler.
Kadını karşılaştırmalı tanımlamışsınız. Ancak ben eminim ki ne biri, ne de diğeri mutlu değildir...
Selamlar...