- 1171 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
NEDEN?
Geçtiğimiz hafta, inanılmaz bir koşturma içinde geçti. Kendi kendime dedim ki, “ Bugün, hiçbir iş yapmayacağım. Hiçbir yere gitmeyeceğim. Evimde keyif yapacağım.”
Bu kararla, bu sabah geç kalkmayı planlıyordum ki; “ Kırk yılda bir beynamaz onu da şeytan komaz “ misali cep telefonum çaldı. Ablama kızamadım çünkü; o saatte yatıyor olmam mümkün değil. Haklı kızcağız.
Konuştuk, kapattık telefonu. “ Hadi kızım kalk bakalım. Bunun arkası kesilmez şimdi.” Dedim.
Sabah uyanan bir insanın rutin işlemlerini yerine getirdikten sonra gazetemi aldım kapıdan. Sonra mutfağa geçip çayımı koydum ateşe. Mutfağımın ortasında, masa gibi bir bankom var. Kahvaltımı orada yapıyorum. Ocak elimin uzanma mesafesinde. Hiç kalkmadan çayımı tazeleyebiliyorum. Sol tarafa da gazetemi açıyorum. Hem okuyor hem de çayımı içip, kahvaltımı yapıyorum. Keyif yani.
Bazı sabahlar, kalktığım andan itibaren, sözcükler uçuşmaya başlıyor aklımda. Dizi dizi cümleler. Bir kelime yakalıyor beynim. Üstüne yazıyor da yazıyor. Böyle günlerde gazetenin yerini dizüstü bilgisayarım alıyor. Bir word sayfası açıyorum. Alt alta yazıyorum, aklımın yakaladıklarını.
Bu sabah yakaladığı kelime “ Sevgi “ oldu. “ Ya bir sus da şu gazeteyi okuyayım. İkinci çay faslında yazacağım bütün söylediklerini. “ dedim ama kime laf anlatıyorsun? İnat.
Çaresiz aldım bilgisayarı geldim mutfağa.
O söyledi ben yazdım. Bazen ben sordum, o yanıtladı. Bazen o sordu, ben yanıtladım.
-“ Sevgi “ ..İlk aklına geleni söyle bakalım.
-Huzur.
-Huzur?
-Güven.
-Güven?
-Sadakat.
-Hepsi?
-Mutluluk
- Pekala,çok bilmiş aklım. Sorma sırası bende. Şuna yanıt ver bakalım: Madem ki Sevgi bütün bunların toplamı ve çıkan sonuç: Mutluluk. Neden mutsuz bütün sevenler ve sevilenler?
- Hımmm…Tamam bir dakika izin ver. Düşüneyim.
- E hadi ama..Çok düşündün.
- Ya sen abuk, sabuk sorular soracağına bir çay koysana kendine. Bak, bardağın boşalmış.
- Ne olduuuu??? Tıs oldun değil mi?
- …………
…/…
Sahiden hiç düşündünüz mü? Sevgi, mutlu olunması gereken bir duygu. Seven ve sevilen için. Üstüne şiirler yazılan, methiyeler düzülen, illa ki yaşayalım diye peşi sıra koştuğumuz bir duygu.
Hadi çok uzağa gitmeyelim. Site’ye bakalım. Genel olarak ama. İstisnaları çıkartarak.
Mutlu bir aşk şiiri var mı?
İçinde “ Sevgi “ geçen mutlu bir yazı?
Sevdiğine sitem etmeyen bir sevgili var mı?
Neden? Diye sormayan var mı?
…/…
Neden?...
…/…
Çok zaman önce bir film izlemiştim: Aşk Her şeydir. Libby, yıllar önce, aristokrat bir ailenin oğluna aşık olur. Muhteşem bir aşk yaşarlar. Fakat aile Libby’i oğullarına layık görmez ve yolları ayrılır. Kızlarının babasını tanımak için girişimleri sonucu yolları tekrar kesişir. Aristokrat erkek yine bir yol ayrımındadır. Ya sevdiği kadına gidecek ya da görevlerini yerine getirecektir.
Annesi oğluna şöyle der: " Tüm bunlar için neyi feda edeceksin, biliyor musun? Kalbini......."
…/…
Neden sorusunu sormamak için düşünmemiz gereken bu olabilir mi?
“ Ne için, neyi feda ettiğimiz.”
Eser Akpınar
İzmir
09.03.2010
YORUMLAR
Evet ,mutluluk demekse aşk; neden mutsuz seven yüzler? Şartlar mı,ortaya çıkan tezatlıklar mı ya da sadece kişiye endeksli olmayan haller mi acaba buna etken?Herşey yolunda giderken sevgi,mutluluğu doldurdu yüreğimize derken yüzümüze mutsusuzluğu getiren de nedir?Yoksa mutluluk dediğimiz kavramın elimizden göç edeceği korkusu mu?
Belki de en kötü hali sevginin kararsızlık,ikilemler içinde bocalamaya düşmesi olmasın...
Hayranlıkla Edebiyat Defteri'ndeki yazılarınızı okuyorum ve yazılarınızın takipçisiyim.Teşekkürler...
Değerli arkadaşlarım, neden şu " Aldatmak " sözüne takıldınız ki? Ben hiç öyle bir şey söyledim mi?
Özgürlük..sevdiğiniz adamı/kadını takip edin. Her yaptığını bilin. Özgürlüğünü elinden alın..Adamı ya da kadını boğun da yok benim yazımda...
Çok basit bir soru sordum: Eğer sevmek mutluluk demekse, neden mutsuz bütün seven ve sevilenler?
Sevgi= huzur+güven+sadaka t= mutluluk...Ama bu eşitlik sağlanamıyor..Neden?
Cevap? Ben bulamadım, size sordum...
E vallahi kendimden şüphe ettirdiniz beni...Allahtan yazı duruyor...:-)))
Eser Aslanlı tarafından 3/10/2010 9:39:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili Eser benim aklım karıştı. Sahi hem sevmek hem mutsuz olmak neden acaba?
İnsan seviyorsa mutlu olmalı, mutlu değilse ya sevmiyor, ya karşılık yoktur sevgisine.
Özgürlük, o nereye kadar? Ben şöyle diyorum özgürlük için, sevdiğimi hep takip edip, acaba aldatıyor mu, aldatacak mı gibi kavramları düşünmektense, ben O'nu nasıl sevdiğime bakarım. Ben O'nu severken aldatamazsam, O'da beni aldatmamalı. Yok eğer beni herşeye rağmen aldatıyorsa ki, o zaman zaten beni sevmediğine karar veririm.
Yani bardağın doluysa, üzerine su koyamazsın. Koyarsan da dökülür...
Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Sevgiler..
bu nadide kalem.....içinden geldiği gibi yazıyor..... argoda harbiden...derler ya.....bir hesaplaşma gibi...açık aleni.....
her yazısındaki sadeliğine hayranım.. sevgi için bende yaşamdaki kolay görünüpte yapılması en zor obje diyorum....tabiki gerçeğine çok güzel bir anlatım tebrikler....
Eser Akpınar
Bir ömür feda edeceksin.
Gülümseyerek ve hek vererek okudum. Tebrikler.
Selamlar.
Eser Akpınar
Teşekkürlerimle Engin Bey...Saygılar.
Yazıyı dikkatlice okudum. Gece de okumuştum. Yorumlara baktım sonra da.
Yazının bazı yerlerine katılıyor, bazı yerlerine katılamıyorum. Nazan Hanım'ın ve Su_Misali'nin yorumlarına da tamamen katılıyorum. Mutluluk olmalı... Bu konuda yazara da katılıyorum hatta. Ama sonrasına değil...
"Sevmek" o kadar derin bir sözcük ki;düşündünüz mü hiç, madem seviyoruz, madem sevgimize bu kadar layık görüyoruz, neden güvenemiyoruz? Neden hareketlerinin, aldığı nefesin, gittiği yerlerin, dönüş saatinin peşindeyiz?
"Ya beni aldatırsa?"...
Güzel de; beni aldatacak kadar zayıf biri ise sevmemeliyim. Hiç bu düşünüldü mü?
Evladı da severiz. Hiç bir zaman için onu şüpheyle takip etmeyiz. "Acaba kötü arkadaşları var mı?" diye takip ederiz. Güvensizlik hırsımız hiç yoktur O'na... İşte o nedenle de evladımızla mutluyuzdur. Ama yetişkin ve sevilecek bir insana nasıl hareket edeceğini öğretmek istersek, hem O''na hem de kendimize mutsuzluk vermiş oluruz.
Tabii ayrı bir yazı konus bu söylediklerim. Belki ilerde yazarım da. Biraz da bu yönüyle baskısız, güven dolu, O'nda yeni bir "Ben" yaratmaya çabalamadan, O'nu O olarak sevmeyi denesek.
Bence istisnasız mutluluk çıkacaktır. Örneğin ben hayatımda salt mutsuzluk olan şiir yazmadım. Çünkü arkadaşımı, dostumu, sevgilimi önce kendisi olarak gördüm ve kendisi olarak sevdim...
Sevgiler...
Eser Akpınar
Ve yine yazımın bir bölümünde "Site’ye bakalım. Genel olarak ama. İstisnaları çıkartarak." dedim. Burada istisnaları çıkartalım sözünü özellikle ekledim. Çünkü siz gibi sevgi hakkında olumlu yazanlar olduğunu biliyorum.
Ben " ruh ikizi " saçmalığına inanmayan birisiyimdir. Ruh ikizim benim benzerim, tekrarımdır. Kendime aşık olmayı da hiç istemem doğrusu..:-))
Sevgi, yaşayana göre şekil değiştirir. Madem kişiselleştirdik olayı o zaman ben de şöyle diyebilirim: Ben sevdiğim insanın her anında olmak isterim. Attığı adımda, yediği lokmada, aldığı nefeste. Çünkü ben sevdiğimi hayatımın her alanında yaşarım. Eğer buna değecek, sevebileceğim biri olursa ya da olsaydı tabii..:-) Allahtan yokmuş, yoksa adam boğulacakmış..:-)))
Ki bunun ya aldatırsa? kuşkusu ile alakası olduğunu sanmıyorum. Hani belki biraz kaba olacak ama sıkça kullanırız: O kişinin sütüne kalmış. Mayasında varsa, urganla bağlasanız da durmaz. Eli dursa, dili oynar. Dili dursa Kaşı oynar. Yine aldatır. Kiiii aldatma eylemi de göreceli bir kavramdır..İlla ki bedensel değildir...Ama buna hiç girmeyeleim isterseniz yoksa ben susmak bilmeyeceğim.....:-))))
Tekrar teşekkür ediyorum. Saygılarımla.
Turgay COŞKUN
Haaa bir de "Boğmak" demişsiniz. Bunu doğru söylemişsiniz. Kadın ve erkek ilişkilerindeki tüm müthiş sevdalara rağmen ayrılıkları getiren şey hep boğmaktır. Bazen aşırı sevgiyle, bazen dille bir şekilde boğmak... Bilirsiniz denizde boğulmak üzere olan birinin artık gözü hiç birşey görrmez. En yakınındakini de batırır can havli ile... :))
Ben sizi çok iyi anladım... Ama yine de şu sevgiyle bile olsa boğmamak gerek fikrimi de yabana atmayın :)
Sevgi ve saygılarımla...
Konu sevgi olunca tabi ki üzerine söylenecek birçok söz oluyor. Aslında yaşamın özü sevgi, insanı hayata bağlayan duyguların belki de en güçlüsü....
Büyük bir keyifle okunan içsel bir yazıydı.
Tebrik ederim.
Eser Akpınar
tekkelimeyle harika çok iyi soru bu neden bu kadar güzel bir hiss mutluluk değil de çok zaman mutsuzluk getiriyor? ve bunları bile bile ve hem de kabul etmeden neden hala insanlar hala sevmeyi denemek istiyorlar, seviyorlar, her gün kırlsalar da yıkılsalar da neden bu hissi kalpten söküp atmak bu kadar zor hatta imkansız? sevmek bile bile pervane gibi ateşin ütsüne gitmek ve yanmak gibi bir şey. peki pervane diyelim ki akılsız şuursuz bi zavallı yaratık ya insana nolmuş? ona da mı akıl fikir vermedi Rabbimiz? niye kendine bu kadar eziyet ediyor? bu soruları çözen alim olur:) insan çok tuhaf bir varlık
Eser Akpınar
Mutsuzluk bütün bu gösterimlerin aksinin oluşmasından kaynaklanıyor. " Değersizmişim, önemsizmişim " Hiç kimse böyle bir olumsuzluğu taşıyamaz. Ama şöyle dersek: " Yani birinin onaylaması mı gerekiyor varlığımızı? " Bence yanıtı Evet. Bu da insan yönümüzün zayıflığı..İnsan olmamızın gereği. Değerli, önemli olduğumuzu başkasından duymak istiyoruz.
Teşekkür ediyorum. Saygılar
koşulsuz, çıkarsız sevgilerde vardır diyorum
muhalif olarak görmeyin lütfen
bir annenin evladına sevgisi çıkarsızdır, ve acı yoktur o sevgide
güzel anlatım
güzel kalem
kutlarım Eser Hanım
tebrikler
Eser Akpınar
Bir annenin evladına duyduğu sevgi ototmatik sevgidir. aksi düşünülemez. Ama bakın örnek verirken; bir evladın annesine duyduğu sevgi demiyoruz? Çünkü bu sevgiye otomatik sevgi gözüyle bakmıyoruz. Evladın sevgisiszliğini daha kabul edilir buluyoruz.
Çok teşekkür ediyorum; değerli görüşleriniz için...Saygılar.
Herşeyin bir bedelinin olduğu dünyada, sevmenin bedeli de galiba biraz acı. Hayat da zıtlıklar üzerine kurulduğuna göre sevmek böyle bir şey galiba...Sevgi ve saygılarımla...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum..Saygılar.
Ben, bitmiş bir birlikteliğin ardından ağıt yazanlara üzülüyorum.
Zaman onlar için o kadar değersiz ki...
Hayatları da öyle olmalı.
Öyleleri terkedilmeyi haketmiş kişiler olmalı. Zamanının ve kendi hayatının değerini bilmeyen, sevdiğini söylediği kişinin değerini bilebilir mi?
Paylaşım için teşekkürler.
Eser Akpınar
Ve belki; nasıl tek taraflı sevgiyi olur görüyorsak bu da tek taraflı bir gidiştir?
Teşekkür ederim Yüksel Bey...Saygılar
yaaaa.hile var bu yazıda .kabul etmiyorum
her şekilde sevmeyi seviyorum.
ama sanırım severken özgür bırakmayı unutuyoruz hem kendimizi hem sevgilimizi.
:))
ne dersiniz.
se sa deil sadece sevsek.
ben dostum sizi seviyorum.sizi sevmekten mutluyum.diyeceksiniz ki ben bu anlamda demedim sevmeyi.iyi tamam ne yapalım .ben sevmeyi seviyorum.her anlamda
sevgilerimle
:)))
Eser Akpınar
sevgiler yüreğinize arkadaşım..
nertenn
ben seviyorum ya.ben mutluyum.huzurluyum ben.yüreğim sevgiyle dolu
Sahiden hiç düşündünüz mü? Sevgi, mutlu olunması gereken bir duygu. Seven ve sevilen için. Üstüne şiirler yazılan, methiyeler düzülen, illa ki yaşayalım diye peşi sıra koştuğumuz bir duygu.
Sevgiyle kal dost..Güzel ve anlamlı bir yazıydı...Selam ve saygılar...
Eser Akpınar
Saygılar.