- 1044 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ YEŞİL DÜŞLER
Evlat kokusu, cennet kokusudur. (Hadis-i Şerif)
Ben bir çocuğum
Gül kokulu boncuklar dizili boynumda
Dilim dolansız
Gözlerim yalansız
El açtım yüreğinize...
Hayat yolculuğumun en başında ve en güzel çağındayım. Umutsuz anlarınızda melek gibi masum bakışlarımla umudunuz olurum. Yaşama sevincini benimle bulursunuz. Her zaman mutlu olmayı, karşılıksız sevmeyi, güvenmeyi bilirim. İçim dışım birdir. Düşündüklerimi hemen söylerim. Büyüyüp evden gidince hüznünüz olurum. Belki de gönül yorgunluğunuz gidecek olduğumun korkusundandır. Gurbetin küf kokulu ve kül renginde bir şey olduğunu, benim yaşattığım ayrılık anlarında anlarsınız. Yalnızlığınızı ben büyütürüm geceler boyunca. Uzun kış akşamlarında aynalara sığınır, kendi yüzünüzde ve yüreğinizin derinlerinde beni görürsünüz. Hiç büyümeyen çocuğunuzu. Ve düşünürsünüz çocuk ne demek diye? Tüm cevapları bende bulursunuz, nefes alır gibi sevdiğiniz bende.
Yalnızlığın kol gezdiği apartmanlarınızın beton duvarlarına, mavi denizler içinde kâğıttan gemiler çizen benim. Asya’da; yağmursuz bulutların koynunda uyur; bin birinci gecede Şehrezad’ın düşlerinden gülerek uyanırım. İçeriden içeriye kördüğüm olan çöl yanığı gözlerinde Mecnunun, Leyla’sı olurum. Ganj nehri gibi doyururum tüm yürekleri. Afrika’da; güneş yanığı ellerimle kızgın kumlardan ekmek yapmaktır benim için oyun. Ve gerçeğinin düşüyle doymak, uzanmaktır gün boyu gelecek umutlara. Bilmediğim savaş sonu zamanlarda, ağır metal kokusunu içime çeke çeke yaşarım. Ölüm nedir hiç bilmem. Ama her gün ölürüm. Kapkara bir resim olup düşerim, beyaz bakışlı gözlere. Acındırırım da… Çocuğum, şimşekten çok korkarım. Bu yüzden yağmurlu günleri sevmem. Gökkuşağının tüm renklerine bulanmak isterim. Baharlarda dağ çiğdemi gibi poyraz yedikçe derinlere kök sala sala büyürüm. Büyüdükçe dünyanın en güzel kokusunu yayarım kirlenmiş yüreklere. Çocuğum, en duru yanıyım yaşamın. En temiz, en hüzünlü, en masum yanı. Kalbimdeki güzellikleri en saf halimle dışa vururum. Dünyanın en güzel çocuğu benim. Annemin gözünde her zaman en birinci olan, o çocuk… Benim…
Ben bir çocuğum. Anne baba diyemeden büyüyen çocukları da bilirim. Hiç kimsenin bilemediği tarifsiz acılar taşırlar yüreklerinde. Akşamüstlerinin ıssızlığına yapışan ve hiç bitmeyen tarifsiz acılar. Hem de bir ömür boyu süren. Anne! Babam ne zaman gelecek yaaa? Bana ne alacak söyle, söyle? Demenin ne olduğunu bilmeden yaşarlar. İş dönüşü her eve bir baba girerken; yetim çocuğun evine annesinin belli edilmeyen yalnızlığının girdiğini; ellerindeki yaraların yürek yaralarına döndüğünü yıllar sonra anlayacak olan çocuklar bilirim… Hele annesizlik… suları kesilmiş ırmaklar gibi kurutur küçük dünyalarını. Soğuk kış günlerinde uykuya dalmadan önce üzerlerini örten ve bir uyku öpücüğü veren anneleri olmamıştır hiçbir zaman. Gözyaşları doldurur yüreklerinin boş kalmış yerlerini. Annesiz babasız olmak tuz tadında yaşamaktır hayatı…
Öksüz bir çocuğum
Kırmızı yanaklarıma kazınmış
Kimsesizliğin yanık izi
Yüreğimde solgun çiğdemlerin yorgunluğu
Gölgesi ay ışığına düşen
Gün ışığında mecalsiz
Boynu bükülen
Öksüz bir çocuğum
Dolar içime utangaç yağmurlar
İçimde hüzün denizi
Ben bir çocuğum, farklı farklı da olsa renklerim dünyanın her yerinde aynıdır hayallerim. Sarı arabalar… her renkten balonlar, mavi yeşil düşler… Beni korkularınızla korkutmayın, kendinize benzetmek için uğraşıp durmayın. Her şeyden çok sevmeniz ve yanımda olmanız bana yetiyor. Hemen büyümek ister gibi göründüğüme de aldanmayın. Hemen büyümek; yalancı baharlara aldanarak Ocak’ta çiçek açan erik ağacı gibidir. Vurgun yer Mart gelmeden ve çıt diye düşer yaşamın korkunç yanlarına. Ne olur beni düşürmeyin. Düşüklerle dolmasın hayallerim... Görün, düşlerimi ve gökkuşağının tüm renklerine dokuna dokuna yaşamak istediğimi...
Ben bir çocuğum, gül kokulu boncuklar dizili boynumda, dilim dolansız, gözlerim yalansız, el açtım yüreğinize. Tutun ellerimden… Sımsıkı… Tutun…
bahattincak
YORUMLAR
Bizler çocuklardan bazen çok şey istiyoruz. Çocuk çocukluğunu yaşamalı bence. Anne babalar bazen kendilerinin bile zaman zaman gösteremediği olgunluğu, kendilerinden o kadar küçük çocuklarından bekliyorlar ki. Şiiriniz hem çocuk gözünden hem büyük gözünden bakılınca tarif edilemeyecek kadar güzel diyorum. Benim de canımdan çok sevdiğim iki tane çocuğum hatta (gencim var) diyebilirim. Yazınız da anlattığınız annesiz çocuklar (o tarif ettiğinizde ben çok küçük yaşta kaybettim annemi) yani herşeyi buldum yazınızda. Çok çok güzeldi. Çocuklarımızının yüzü hep gülsün, onları anlayalım onlarından gözünden.... Saygılarımla...