Ne söylediğin mi, Niye söylediğin mi Önemli (15)

• 9 Mart 2010 Salı 10:53:14

Ortaokula gittiğim dönemlerde idi. Köyde bir büyükle sohbet ederken demişti ki;
“-Oğlum laf boğazından 40 boğumda çıkacak, ne söylediğini bileceksin”
Yıllarca buna dikkat ettim. Ne söylediğini bilmek benim için çok önemliydi. İnsanlar ne söylediklerini bilirlerse hata yapmazlar diye düşündüm hep.
Ama bugün farklı bir düşüncede, farklı bir boyuttayım.
“Ne söylediğini bilmek” artık ikinci derece önemli hale geldi.
Birinci derece önemli olan ise;
“ Niye söylediğini bilmek ”. Oldu benim için.
İnsanları tanıdıkça, eğitimin önemini kavradıkça, “boşuna nefes tüketmek” sözünü anladıkça, “insanlara kapasitelerine göre konuşmak” ya da “anlayabileceklerinden daha ağır söz söylememek” düşüncesine ulaştıkça, “taşıyabileceklerinden daha ağır söz söylemenin dinleyeni isyan ettirip, söyleyeni de yorduğunu” yaşadıkça “niye söylediğini bilmenin” önemini kavradım.
“ Söz dinleyen, söz söyleyenin önündeki hamura benzer. Hamura ne kadar su gerekiyorsa yoğuran o kadar su verir ” der Mevlana.
Mademki söylediğin söz tesir etmiyor, o halde söylemeye ne gerek var da diyebilir miyiz?
“ Kör ata ha göz kırpmışsın, ha baş sallamışsın ” der bir İngiliz atasözü.
Eğer karşındaki anlamıyorsa ne söylediğinin ne önemi var? Kendini boşa yormaktan başka hiçbir şey değildir bu.
Eğer karşından bir talep gelmiyorsa, bir istek yoksa, ona zorla bir şey anlatamazsınız. Gönül evinin kapılarını sana açmamış ise senin hiçbir sözünün kıymeti kalmaz.
İllaki bir şeyler anlatılacaksa, anlatmak zorunda isek, onun dikkatini toplayabilecek, dinlemesini sağlayabilecek bir şey bulmak zorundayız. Ayrıca inandığı, sevdiği şeylere de hakaret etmememiz gerekir ki bizi dinlesin.
Bu konuda Mevlana’nın bir sözü beni çok etkiledi ve hayat tarzım haline geldi;
“ Karşındakinin gönlündeki sevgiliye dil uzatırsan, senden de senin fikrinden de soğur ” der Mevlana.
Kısaca, sevdirmeyi, etkilemeyi ve sizi dinlemesini istiyorsanız, karşınızdakinin sahip olduğu değerleri hafife almayın, dalga geçmeyin ve hakaret etmeyin.
Yani sözlerinizle onu dövmeyin ki sözünüzün kıymeti olsun ve sizden kaçmasın.
Almuti

Devam edecek…. Gelecek konu; “Hayal kurma ve umut dünyası”