- 853 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
DEVLETÇİLİK BU MU ?
Bu yazıdaki isyanım, bu günkü iktidar sahiplerine değil ; bu güne kadar gelmiş geçmiş tüm iktidarlara ve yetki sahiplerinedir !
Dün bir deprem oldu Elazığ’da. Evler, ahırlar yıkıldı. İnsanlar, hayvanlar can verdi. ’Kerpiç faciası !’ deyip, savunmasını yapıverdi yetkililer !
Suç insanlarımızdaymış. Evlerini toprak kerpiçlerden değil de sağlam betonlardan yapmaları gerekirmiş. Madem ki kerpiçten yapmışlar ; suç kendilerindeymiş !
Bu kadar basit mi ?
Devlet dediğin nedir beyler ? Niçin vardır devlet ? Bu insanlar cahil ve yoksul kalmışsa, tembelliklerinden mi, keyiflerinden mi ?
O bölgenin deprem bakımından ne kadar tehlikeli olduğunu, yetkililer bilmiyorlar mı ? Her fırsatta depremler olacağını ve bu insanların o derme çatma evlerin altında can vereceklerini, yetkililer bilmiyor mu, görmüyor mu ?
’Onlar da evlerini sağlam yapsalardı !’ demek, devletçiliğe sığar mı ?
O insanlar neden cahil kalmış, niçin yoksullar ? Tembelliklerinden mi, keyiflerinden mi ?
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa vb. büyük şehirlere verilen hizmetin ne kadarı verildi oralara ? Millî gelirden aldıkları pay oranı nedir ?
Oralara verilen elektrik, su, telefon gibi hizmetlerin karşılığında daha az mı ücret alınıyor ? Onların verdiği vergi daha mı az ? Onların yaptığı askerlik daha mı kısa ? Öyleyse neden oralara verilen hizmet yok denecek kadar az ?
İstanbul’a yapılan metronun, asfaltın, köprünün vergisini de onlardan almıyor musunuz ?
Söylenecek çok söz, edilecek çok haklı isyanlar var aslında.
Devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmak, eşit hizmet vermekle yükümlüdür. Bir ilde çocuklara bilgisayar dağıtırken, diğer taraftaki çocukların okullarında tuvalet, öğretmen bile olmadığını düşünmeyen devlet, saygın değildir.
Bölgenin deprem bölgesi olduğunu, binaların çoğunun depreme dayanıklı olmadığını bilip de seyirci kalan devlet, devlet değildir !
Cahil ve yoksul bırakılan halkın tek sorumlusu devlettir !
Sağlam yapılamayan evlerin altında kalan canların, KAATİLİ DE DEVLETTİR !
BÜYÜK SUÇLAR !
Bankalar şirketler kurun
çekler kesin
senetler verin
krediler alın
rüşvetler verin
hileler yapın
kayırın kayrılın
çalın çırpın
vergi kaçırın
boğaz tokluğuna
sigortasız
sağlıksız
geceli gündüzlü
emekçiler çalıştırın
sıkıştığınızda
feryat edin devlete
muafiyetler
teşvikler
yeni yeni
tavizler isteyin
zengin olun beyler
özel okullarda
kollejlerde okuyun
okutun çocuklarınızı da
bu ülkede
suç değil hiç birisi
masum olmayın yeter ki
dürüst olmayın
yoksul ve cahil kalmayın
büyük suç onlardır
kerpiçten evleriniz olur
başınıza yıkılırlar
siz can verirken enkazlarda
ağlarken geride bıraktıklarınız
suçlanırsınız bir de
cehalet ve yoksullukla !
(Bu ülkeyi yönetmeye talip olup, devlet sorumluluğundan bihaber olanların, cehalet ve yoksulluktan kendilerini sorumlu tutmayan, halkı suçlayanlara yazıklar olsun !)
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Gelmiş geçmiş tüm yönetimlerin suçu olduğunu, daha yazımın başında belirtmiştim.
Ülke sınırları içinde yaşayan herkes hakkında yetkisi olanların, onları askerlikle, vergi ödemekle, devlete bağlı kalmakla yükümlü tutanların, onların üzerinde sorumluluğu olmaması mümkün müdür ?
Ülkenin kalkınmasıyla,olası başarılarıyla övünmeye kalkanların, cehaletten ve yoksulluktan utanmaları, ihmallerden de sorumlu tutulmaları kadar doğal ne olabilir ?
Fikret TEZAL tarafından 3/10/2010 7:44:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
benim bildiğim sayın Erdoğan 2000 yılından sonra bu Ülkeyi yönetmeye başladı...nasıl bu devlet katil oluyor anlamadım doğrusu...üstü kapalı olarak böyle ifade edilmiş sanki.
kaldıki Elazığ CHP belediyelerinin yönetimi altında yıllar yılı varki bu böyle. yani 40-50 yıl önce yapılmış o evlerden bu devlet nasıl sorumlu tutulmuş akla zarar valla.....insaf yani....
kutlamakta abesle iştigal olur....yiğidi öldürün ama insanlık adına hakkını yemeyin bu hükümetin.... ve acı üstünden siyaset yapmayın nolur....yapmayın lütfen.....
acı bu....acı.....insaf yani...insaf....!!!
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 3/9/2010 10:27:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret kardeşim evvela saygılarımı sunarım.
Tacettin kardeşim gibi haklısın deyip geçiştiremem. Yer yer haklı cümlelerin olsa da yutması zor lokmalar düşürmüşsün.
Türübüne oynamak güzeldir ama futbolda.
Devletçilik artık geçerli olmayan bir görüştür.
Onun yerini sosyal adalet almıştır. Bu da çok muğlaktır. Kısmen doğru kısman de yanlıştır. Devlet her şeye yetişemeyebilir.
Bazen ne devlet ne de vatandaşın suçunun olmadığı durumlar olur. Yaygara yerine iyi niyetle yardın çabaları düşünülmelidir.
ABD'de de cahiller ve evsizler var. 0/0 100 eğitim başarısı sağlamak mümkün de değildir.
İstanbulda yapılan asvaltın vergisini o köylüler veriyor demişsin.
Külli yanlış bilgi. İstanbulun verdiği vergi TC'nin vergisine yakındır. Yani İstanbul tek başına Anadoluyu da kalkındırmaktadır.
Ayrı bir devlet osa süper güç olur.
Her cümlenis bir soru.
Bu kadar çok sorana kadar o soruların gerçek cevaplarını da araştırıp altına yazsaydınız. Pek çoğunu silerdiniz.
Son cümlenin cevabını verin bari. Orada hemen bitiveren. Çadırlar gönderen. Aş dağıtan ve hamile kadını uçakla hastahaneye taşıyan sen misin?
Baykal gibi hükümetin her şeyine bir kulp takmal mecburiyetinde misiniz?
Haklıya hakkını veririm. Haksızsınız. Haklısınız diyen arkadaşlarım yazınızın etkisinde kalnış ya da iyice düşünmemiş olsa gerek.
Maksadım karalamak ya da incitmek değil. Gerçekten devletle sizin yazınız arasında adil olmaya çabaladım.
Fikiri kenara koyarsak; onca kişiye haklı olmadığınız halde haklısınız dedirten etkili bir yazı yazmışsınız. Tebrikler.
hicbitmez
Baykal gibi hükümetin her şeyine bir kulp takmal mecburiyetinde misiniz?
Evet sevgili Engin nekadar da dogru demissin aslinda bu sözü bende hep söylerim.Konusmadigi anda dahi yüzüne yansima yapiyor Baykalin memnuniyetsizligi her konuda.
selamlarimla
Fikret TEZEL
Engin Tatlıtürk
Hükümetler yıpranıp erir ama AK Parti oy yükseltiyor.
Deprenleri mi Durduracak hükümet. Hangi hükümetten bir eksik iş yapmış?
Yardıma koşsa gösteriş
Oralı olmasa " Devlet nerede?" dersiniz.
Karadenizdeki evin gayet eski. Tayyip evimi milletin vergisi ile yenilesin; olurmu?
Yıkılırsa yenisini yaparım gücüm yettiğince. Adam 40 tana çocuk yapacak ve hepsine dağda sağlam ev mi Yapacak devlet.
Kürt oyları ile güne damga vuran yazı mı istiyorsun?
Her gün sen seçilsen ne yazar?
SHP'li belediye de Ankara Ovacıkta 500 metrelik bedava arsalar dağıtmıştı.
Kimler neler yapıyor.
Hepsi yanlıştır. Hatta iğrençtir. ASKİ, İSKİ, Çankaya belediyesi yosuzlukları,CHP' nin içinde bile neler yansıdı dışarı.
Nalına da mıhına da vurmayın. Kelime ok gibidir. Ağızdan çıkınca geri dönmez. Acele yazmayın. Genel af konusunda da bir günde fikirleriniz daha ortaya doğru çark etti. Bu da güzel.
saygılar
Kırsal yörede hayvancılık gelişemiyor.Tarım gelişemiyor.Sanayi yok,işsahası yok.Bu yokların sorumlusu elbette devlettir.
İstediklerine katılım payı verenler,Teşvik verenler vatandaşlarına sefillik bırakmışlardır.Devletin gücü,imkanları halk yararına kullanılmamıştır.Cumhuriyetin kurulduğu günden beri sorumluyuz.Tebrikler sunuyorum efendim.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa vb. büyük şehirlere verilen hizmetin ne kadarı verildi oralara ?
Devlet tüm vatandaşlarına eşit davranmak, eşit hizmet vermekle yükümlüdür. Bir ilde çocuklara bilgisayar dağıtırken, diğer taraftaki çocukların okullarında tuvalet, öğretmen bile olmadığını düşünmeyen devlet, saygın değildir.
Evet benimde görüsüm bu yönde.Bu konulara deginen siirlerimde vardir.
Gelisim belirli sehirlerde ilerletildi geri kalan yerler kaderine terkedildi (genel anlamda)
Sonra cehalet yenilmedi diyoruz ve bazi insanlari hor görüyoruz bilmediginden dolayi.
(Ama bugünkü yönetimin oralari düsünmedigini söyleyemem sahsen)
Sağlam yapılamayan evlerin altında kalan canların, KAATİLİ DE DEVLETTİR !
Deprem depremdir kale gibi binalar bile cöker.Allah yasatmasin depremleri bu bir doga olayidir
Doga olaylari doga afetleri karsisinda insanin yapabilecegi birsey yoktur.
Böylesi büyük bir suclama olmamasi lazim.
Gelmis gecmis herseyin faturasini bugünkü yönetime mal etmek dogru da degildir.
yüreginize saglik cok konuya deginilebilinecek bir yaziydi.
saygilarimla
hicbitmez tarafından 3/9/2010 5:29:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
çok haklısınız fikret bey hataırlarsanız isatanbulun bir çok yerini sel basmıştı.
ve ozaman da başbakan çıkıp dere intikamını aldı demişti .yani yine insanlar suçluydu. nerde olursa olsun
şehir farketmez yoksulluğun suçlusu asla yönetimler değil yine o yoksulluğu yaşayan insanlardır.
şimdiye kadar hep böyle olmuştur. hangi insan kötü koşullarda yaşamyı seçer asıl bunu sormak lazım devlete verecek cevapları varmıdır merak ediyorum.
sevgiyle kalın