ben niye erkek doğmadım
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kaşları öyle kalın ve uzundu ki...
- Anne, ben sevmiyorum bu doktoru! Dikkat ettin mi kaşları çok kalın, gözleri görünmüyor. Sevmem mümkün değil ki...Hem çok da yaşlı!
Kadın on üç yaşındaki kızını sürekli aynı doktora götürüyordu. Çünkü, bu doktor çok babacandı ve az para alıyordu. Hastanelerde uğraşmaktansa....
- Olur mu kızım, o iyi bir doktor...Hem sen ne anlarsın. Sus bakayım! Bedava ilaç bile veriyor.
Anne, kız yoldaki konuşmalarına ara verdiler...Kocaman bir kamyon, tozu dumana katarak yanlarından geçerken, kara bıyıklı esmer şoför;
- Oy, anası da kızı da....Oy güllerim oy....diye bağırdı.
Kadın, hışımla tuttu kızının elini acıtırcasına;
- Baktın mı şu herife? Yolda yürürken sağa sola bakma demedim mi sana!
- Vallahi bakmadım anne, yemin ederim ki. Çekmesene, kolum çok acıdı!
Kadın, bir iyice süzdü kızını;
- Eve gidince sorarım ben sana! Yine gözüne kalem sürmüşsün. Sana demedim mi uzak dur benim odamdan diye!
On üç yaşındaki kız baktı annesine ağlamaklı;
- Zeynep’i görsen, annesinin rujunu kullanıyor. Okula da oje sürüp geliyor, dedi.
Kadın, tiksinircesine buruşturdu yüzünü,
- Sürsün, yarın görürüz halini. Karnı şişmiş gezer mahallede. Baba; baba olsa...
Doktorun sokağına gelmişlerdi. Üç katlı salaş bir binanın giriş katıydı muayenehane. Burada bir doktor muayenehanesinin olduğunu anlamak zordu. Yan pencerede, küçük bir tabelada, belli belirsiz, silik harflere ’ ÇOCUK DOKTORU’ yazıyordu.
Kadın, merhametle baktı kızının yüzüne,
- Ağrıyor mu hala? diye sordu.
- Yok, geçti, hadi gidelim anne..Eve gidelim..İyileştim.
Kadın, gülümsedi;
- Yavrum, şimdi öyle geliyor sana...Ama gece başlıyosun sızlanmaya.
Doktor, onları kapıda karşıladı. Kadına hürmetle baktı. On üç yaşındaki kızı da göz altından süzdü.
Kısa bir konuşma;
- Neyi var küçük hanımın?
Kadın, huşu içinde bakıyor doktorun gözlerine. Doktor bir tanrı...iyileştirici...Şimdi kızını alacak paravananın arkasına, derdini anlayacak.
- Ah sormayınız efendim! Gece hiç susmadı. İnledi durdu.
On üç yaşındaki kızı aldı paravananın arkasına doktor;
- Yat kızım , soyun...İyice aç bakalım sırtını...Dur, çıkaralım şunu da...Ağrıyor mu burası? Söyle bakayım?
Doktorun elleri, körpe bedenin üstünde, aç gözlü bir hayvan gibi gezindi. On üç yaşındaki kız, üzerine yattığı kirli beyaz bezi tırnaklarıyla kazıyarak, bitmesini bekledi muayenenin.
..
- Anne, doktor neden boğazıma bakmadı?
- Bakmıştır kızım, sen doktordan iyi mi bileceksin!
- Anne, ben niye erkek doğmadım?
...
f.a.
tüm kadınlara sevgilerimle....
YORUMLAR
Bir öykü ve yapılan eleştiriler???
Her yazı eleştirilir olumlu veya olumsuz ama bunun da bir ölçüsü olması lazım..
Her meslekte sorunlu insanlar vardır.Yazar da bireyin cahilliğini, o doktoru, kadını sorgulamış düşüncesine göre..
Bizim düşüncemize göre herhalde öykü yazacak hali yok..
Acaba diğer insanlar ne düşünür, manevi değerler var ona göre yazayım, kutsal mesleklere dokunmayayım etliye, sütlüye karışmayayım diye düşünerek bir yazı yazılmaz..
Gerçekten iyi bir yazar bunu yapmaz, hain ilan edilse bile..
Kısa bir yazıya rağmen, yazıdan daha uzun olumsuz eleştiriler yapılmış.El insaf..
Büyük bir haksızlık...
Sitede takip ettiğim, öykülerini, şiirlerini beğendiğim ve çok iyi gördüğüm bir yazardır Müget..
Çok iyi sade bir anlatım tarzı var.
Tebrik Ederim..
müget
evet, yazar başkalarına göre yazmaz....
- Anne, ben sevmiyorum bu doktoru! Dikkat ettin mi kaşları çok kalın, gözleri görünmüyor. Sevmem mümkün değil ki...Hem çok da yaşlı!
***
Çok hatalar var kurguda.
Kız doktoru sevse her şeye razı olacak gibi. Bilinçli, giyim,makyaj,bakım konusuna özen gösteren fakat annesi tarafından engellenen bir kız görüntüsü var.
Öyküde en büyük suçlu cehalet içinde olduğu belli olan anne görünüyor.
Ve malesef ki, oda bir kadın.
Çok acele işlenmiş konu.
Günün yazısı seçimleri güzel yazıldığı için değil . Konu dikkat çekip tıklandığı için seçiliyor.
Üzerinde konuşma tartışma fırsatı veriyor. Ben yazım olarak,öykünün kurgusu olarak inceledim.
Annenin cehaleti mi, anne-kız çatışması mı, çocuk tacizi mi ağırlıkta diye sorguladığımda,
tek bir anafikir olmalıydı diye düşündüm.
Genel kanaat çocuk tacizi konusuysa, erkek ve kız çocukları için aynı ölçüde geçerli, çocuk tacizi adıyla davranış teşhir edilebilirdi.
Daha fazla zaman harcanarak yazılmış yazılarda görüşmek dileğiyle.
müget
tek bir anafikir olmalıydı diye düşündüm.
.......
ana fikirleri sıralamışsınız...neden tek bir ana fikir olmalı? böyle bir sınır mı var?
saygılar...
Çocuk istismarı, çağımızın kanımı donduran en ayıp yanı.
Ah benim de bir kızımm var ve ne korkular yaşıyorum elimde olmadan.
Bu öyküdekine benzer neler duyuyor, okuyor ve izliyoruz neler. Erkek veya kız çocuğu.. Seslerini çıkartamadıkları için ne cinsel tacizlere uğruyorlar yavrucaklar. Ondan sonra da bekle dünya güzelleşsin diye.. Amiyane bir tabir kulllanıp.... da güzelleşir diyeceğim...
Ben bu dünyanın da, bilmem hangi sapığının da....
La havle..
...
Öf sevgili Müget, kusuruma bakma lütfen. Böyle konularda ar damarım çatlar ve ağzıma geleni sayıp dökmek isterim...
Yazını çok beğendim, mükemmel örülmüş bir hikâye, içeriği ile içimi burksa da.. Ne yapalım ki hayatın gerçekleri işte..
...
TEBRİK EDİYORUM DUYARLI KALBİNİ VE EMEĞİNİ... ÇOKÇA SEVGİLER SANA...
müget
teşekkür ederim bu duyarlı yoruma..
Merhaba,
birseylerin degerli oldugunu göstermek icin illa ki birseylerin degersiz mi olmasi gerekiyor?
Yesilcamvari bir kötü doktor yaratilmis denemede.
Cok klasik bir kötü-iyi ayirimi göze batiyor.
Genelde özel günlere yönelik, o günün önem ve ehemmiyetini anlatan bir ilkokul kompoziyonuna benzemis.
Yazmissiniz, okudum ama günün yazisindan fazlasini beklerdim.
Selam ve saygilarimla.
müget
konumuz değerliler ve değersizler değildi tabii ki..bir istismardı sadece..
ama siz illa ki, doktora değerli diye etiket koymak istiyorsanız okura saygım sonsuz..
evet, amacım bir ilkokul kompozisyonu kadar yalın anlatmaktı olayı..
saygılar..
“ben niye erkek doğmadım”
Düşünüyorum, başlığı zihnimde geniş tutabilmek için düşünüyorum; dün ilk okuduğumda şu an hissettiğimi hissetmiştim ama hemen bir yargıya varmak doğru olmayacaktı diyerek sayfanızdan ayrıldım fakat hâlâ aynı şeyi düşünüyorsam sanırım kalem bu okurun da söylemek istediğini bilmeli.
İlk olarak söylemek istediğim şu , öyküde anlatmak istediğiniz ve anlattığınız çok farklı. Öznemiz olan kız çocuğu evet ama bunu yaptıran annesi de kadın ; peki bu halde burada
“kadını mı konuşmak doğru olur eğitimsizliği mi ?”
Kadın yok maalesef, hikayede anlatmak istediğiniz – tarihi de göz önünde bulundurarak- ve de anlattığınız farklı. Zira anlatılan doktorun hastası erkek de olsa kız çocuğu da olsa anne böyle ise -ya da fark etmez veli baba da olabilir- bu zihniyeti taşıyor ise tablo farklı olmayacaktı.
Diyelim ki burada istismara maruz kalan kadındır ve de suçlama haklı olarak erkeklere yapılıyor eyvallah tamam derim ama ! kadının melek olduğu savunulursa çok daha farklı düşünürüm, görüş alanı dar ise görmek fayda etmez. Bu durumda sadece erkek mi suçlu sayılır kadının suçu erkeğin suçuna nazaran havada duman … Okur da bu derece dar bir alana kıstırılıyorsa ve de okuması için farklı bir şey olmayacağına inanıyorsa kalem daha farklı düşünmeli. Kaleminizin değerli olduğunu düşünmüştüm takip ettiğim çalışmalarınızda ama vurgu yapmaya ya da dikkati çekmeye çalıştığınız noktalarda yanlış tespitlerin olduğunu da görüyorum. Özellikle de bu hikayede yorumlarda yaptığınız bir açıklamaya da bakınca –ki emin olun ki bakmak fikri değiştirmiyor- çok daha değişik bir çalışma olabilirdi diye düşündüm. Burada mevzu çocuk muydu kadın mıydı doktor muydu yazık ki belli olmuyor bu da eksiklikten kaynaklanıyor, yolda aniden karşılaştığımız bir dostumuzla konuşurken kısa bir öykü anlatılmış gibi hissettim – hani vaktim olsa daha uzatırdım da gibi..- tabi haliyle eksiği özünden uzaklaştırmış öyküyü.
Ayrıca,
kızımız on üç yaşında. Reşit yaş sınırı nedir biliyoruz değil mi yine de buna rağmen ben de yirmisinden önce her bireyde vardır bir nebze çocukluk diye düşünürüm, gerek davranışların olgunluğunda gözlenen eksiklik gerek belki o yaşta bile bedenen tamamlanamamışlık vs. Ama bu kızımızın dili var anladığımız üzere ve şimdinin yedilisi-sekizlisi bile daha farklı iken bu kızımızın bu yaşta olup da doktor tarafından yapılan uygulama hakkında bir şey bilmiyor, anlamıyor olmasını göstermek okuru gereksiz yere anlamsızlığı düşünmeye itmek demektir. Ne gerçeklik payı olduğunu düşünürüm ne de bunu düşünebilmeye zaman ayırabilirim. Günümüzde bile yaşanmış durumları görüyorum yaş on dörttür, on beştir vs. ama göze sürme çekmeyi bilen bir kız çocuğu, annesine böyle rahatça cevap verebilen bir kız çocuğu zannetmiyorum ki hikayenin ana fikriyle bağdaşabilsin.
Sır ayrıntıda gizlidir ve hikayemizde gereğinden fazla göz ardı edilmiş.
Bunlardan ve de daha söyleyemediklerimden ötürü mevzunun yol değişmesi ne düşünmem gerektiği hakkında zorda bıraktı beni; kadını da düşünemedim doktoru da kızı da…
Sadece,
Çocuk farklıdır , kadın - erkek farklıdır ( burada bunu yaşayan erkek çocuk olsaydı bu akla göre keşke kadın olsaydım derdi herhalde, enteresan)ki bunun öyküde yok sayılması üzgünüm çalışmayı amacından uzaklaştırmıştır.
Daha başarılı çalışmalarınıza konuk olmak dileğiyle.
Sevgiler.
müget
gerçekten de çok düşünmüşsünüz..bunca sözü üşenmeden dile getirmişsiniz...
emeğinize ve görüşlerinize saygılar...
yaşanmış hayat öykülerini nedense hep görmemezlikten geliriz
çok mu iyimseriz acaba
yoksa!!!
''bana dokunmayan yılan'' hesabı mı
hayatın içinde her meslekten bu tarz insanların var olduğunu kim inkar edebilir
hiç birimiz sütten çıkmış ak kaşık değilken...
yerinde ve gününde bir öyküydü
duyarlı duruşunuza selam olsun
saygıyla
müget
kız çocuklarını kim koruyacak?
anne ve babalar ve..duyarlı iyi insanlar..bizler...
evet bizle koruyacağız...
saygılar şair...duyarlı yoruma çok teşekkür ederim..
Doktora gidiş sürecinde kültür eksikliği ustaca işlenmiş. Bu sebeple günün yazısı olmuş. Tebrik ediyorum. Yinede muayene safhası biraz abartılı.
müget
evet, annenin cehaletini çok iyi gözlemlemişsiniz...
saygılar...
Ben olaya farklı bakacağım sevgili şair.Gerçi yorumları okumadım ama..
Şimdi bu kızın başına gelen KADIN olduğu için başına gelmiyor
O 13 yaşında bir ÇOCUK
ve o adam pedofili
kız / erkek her pedofili hastasında farketmiyor.
o çocuğun cinsiyeti yok ..o bir çocuk..kadın olmaktanda erkek olmaktanda daha büyük bir yerde
aynı başlık altında yaşı daha büyük bir hasta için bu hikayeyi yazsaydınız farklı şeyler yazardım
ama ben şiddetle kınadığım çocuk istismarından başka bir şey göremiyorum yazıda.
yani olay daha vahim..kötünün kötüsü
özür dilerim
müget
elbette ki çok haklısınız. çocuk daha vahim...burada bilhassa kadın anlatıldı. ( yani öykünün bütününde.) erkek çocuk süs yapmaz, şoföre baksa da laf atılma olasılığı düşüktür.
şöyle diyelim; hem çocuk , hem kadın...içler acısı..
saygılar...
her yerde her kesimden ahlak seviyeleri düşük olanlar vardır bunlar bir bütünü teşkil etmez...adam adam olmazsa babasını ayağına çağıran vali konumuna düşer....doktorluk mesleği kutsaldır....iki büklüm girdiğimiz hastanelerden güle oynaya onların sayesinde çıkarız...uslup çok güzel yazı kısa ama çok hoş uzatılabilirdi.... güne düşmeyi fazlasıyla hak etmiş....kutluyorum...saygılar
tacettin yıldırım tarafından 3/9/2010 12:22:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
müget
kutsal saydığımız mesleklerde ne yazık ki bu vahim olaylar olmakta..
öğretmen..doktor...
teşekkürler değerli yorum ve paylaşıma...
erkek ya da kadın...
hastaneler çok kolay ''soyun''diyorlar...
sağlık kurumlarında istismara meydan verecek tutum ve davranışlar ile elbette mücadele edilmeli
ama
her insan nefsinin bu örnekte olduğu gibi olmadığıda bilinmeli...
hep söylemişimdir..
malzemesi insan olan meslekler kolay değildir...
çünkü onların hata yapıp fire verme lüksleri yoktur..
tebrik ediyorum,böyle bir yazı ile insanları dikkate yönelten yüreğinizi.
müget
bu bir öykü, şöför ve doktor yerine; öğretmen ve simitçi de olabilirdi...
haklısınız, vurgulanmak istenen kadın istismarıdır ..
saygılar..
KADINA EVRENİN PENCERESİNDEN BAKABİLMEK
oyun çağında sünnet edilen AFRİKALI küçük bir kız
dokuz yaşında dul kaldı diye saçı kazınıp manastıra kapatılan HİNTLİ kız
izbe kaldırımlarda topuklu ayakkabısıyla yüreyerek babasının sattığı adama giden UZAKDOĞULU küçük kız
yıllarca babasıının tacizine uğrayarak travmalı bir hayat yaşayan AVRUPALI küçük kız
süslenip sokağa çıktı diye onlarca adamın tecavüzüne uğrayan AMERİKALI genç kız
ve.....
yukardaki öyküde üstün bir meslek sahibi bir erkeğin tacizine uğrayan ÖYKÜ KAHRAMANI küçük kız
ve.....niceleri....
ÖNEMLİ NOT,
namus uğruna GÜLDÜNYAları öldüren ve ölmesine göz yuman sayın dünya erkekleri;
yukardaki NAMUSSUZLUKLAR olurken NEREDEYDİNİZ?????
....
öyküyü okuyan ve puan vererek beni onurlandıran tüm dostlara teşekkür ederim.
müget
ayrıca , doktorlar değil de, tüm erkekler bozulmalı bu öyküyü okuyunca..meslek sadece bir örnek bir sınırdır...erkek egemen bir dünyada, siz erkeklere çok görev düşmüyor mu? kadına yönelik zulüm konusunda.
teşekkürler ..saygılar..
kakofoni
erkek egemen bir toplumuz ama bunu sağlayan birazda bizleri böyle yetiştiren analarımız değil midir?
zulumse kime veya neye yapılırsa yapılsın kötüdür.
bir güne sığdırılmamalı bizi doğuran, büyüten, koruyan, gözeten, evimizde her türlü kahrımızı çeken ve hayatımız paylaşan kadınlarımızın değeri...
saygılarımla
Eğitim ailede başlar...bir kadın bir anne olarak yazacak çok şey var aslında ...Bilinç sağlıklı algılama öğrenme bilgi edinme araştırma olmalı ailelerde ki çocuklar da toplum içinde kendi özgüvenlerini kazanarak gelişsin ve eğitimle pekişip kendilerini ifade edebilsinler...saygı, selam gönderiyorum...
Yazının içeriğinde haklılık payının olduğunu söylesem de, başlığına takılmadan edemedim...
Şunu sormak istiyorum.... ''ben niye erkek doğmadım'' derken...
Siz erkek olsanız bu tavırları onaylayacağınız anlamına mı geliyor?
Kardeşimi bir hatfa önce anjio olması için hastaneye yatırdık.Doktoru ve hasta bakıcıları erkek olmasına rağmen bu gibi seviyesizliklerle karşılaşmadık...Edepte kusur olmadı, ne bizim tarafımızdan nede karşı taraftan...Sebebi ne ruj, ne oje, ne de gülümseme.... Tamamen... İnsanlık, ahlak, edep düşüncesiyle bir yaklaşım....Herkese insanlığını saygıdeğer kılması adına mevlaya niyaz ediyor, Ne kadın ne de erkek ayrımı yapmadan edebin genel anlamda insanlar üzerinde vucut bulmasını temenni ediyorum hak dan...Sevgiyle kalın ve kalalım....
müget
..
bu küçük kızın isteği, bence ona sorun bu soruyu...neden erkek olmak istiyor?
saygılar...
kamyon söförünün tavri doktorun icinde ki niyete bakarsak
iyi ki erkek dogmamisiz diyesim geldi.
Erkek yada kadin aslinda farketmiyor insan gibi insan olmak lazim terbiyeyi bilen.
Ve doktorlar hastasina gercekten baska bir göz ile bakabiliyorsa kendilerinin bir doktora gözükmeleri gerekir.
Sürsün, yarın görürüz halini. Karnı şişmiş gezer mahallede. Baba; baba olsa...
Bu da iste toplumun hic degismeyen bir bakisi bir tutumu.
Nekadar cok baski okadar cok yalnisa yönelis var aslinda.
Güzeldi kisa yazida cok konuya deginebilir insan.
yüreginize saglik
sevgilerimle
hicbitmez tarafından 3/8/2010 5:48:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çok istisna yaşanan olaylardan biri öykü edilip, galiba doktorlar incitilmiş, amaç bu olmasa da....
müget
saygılar..
Fikret TEZEL
müget
KADINLIK DEĞERLERİNİN EMİN ELLERDE BİLE İSTİSMARA UĞRADIĞINI VURGULAMIŞSINIZ ANLADIĞIM KADARIYLA...
BÜTÜN KADINLARIN KADINLAR GÜNÜNÜ BEN DE KUTLARIM...
SAYGILARIMLA... + 10 puan.
müget
Boğazına bakılması gereken bir hastalıktan mı gitmişti doktora? Öyleyse durum vahim. Hayattan yaşanmakta olan sahneler. Daha vahimleri de var.
Ameliyat olan olan hastaları çoğu hastahanede sedye ile bir erkek hasta bakıcı tek başına asansöre koyup yakınlarına getirmektedir.
Kapı açıldığında acılı, kendinden geçmiş ve açılıp saçılmış hali ile karşılaşılmaktadır.
Mahremiyet çok ama çok yerde umursanmamaktadır. Herkesin nefsi vardır. Doktora da namahrem olur.
Manidar ve akıcı yazınızı haklı ve çok güzel buldum.
Daha haysiyetli şartların gelmesi dileğiyle.
10 Numara.
Selam ve saygılar.