GÜNÜ KUTLU OLSUN*

*TÜM CANLILARIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN*
Hayata ilk merhabayı , anamızın şefkatli kucağında çığlık çığlığa veririz ve çığlık sürer biz yaşadıkça..
Çığlığın dişisi, erkeği olmaz... Cümlemiz çığlıklar savururuz darbeler aldıkça,yaşamda ne kadar varız, yaşam bizlere ne kadar şefkat sunar, kesinlikle analarımızın verdiği şefkatten, sevgiden fazlasını hiç kimse veremez. Ana evladının her hatasıyla, her haliyle bağrına basar ölene dek.

* * * * * * *

* * *

Yaşam körpe vücutlara umuttur, yaşam koşudur, maviye doğru uzanır, hep bir hayalin peşinden sürüklenir, yaşamı boyunca insanoğlu.. Doğar, emekler, yürür, koşar ve yoluna devam eder ta ki son durağa kadar. Bu yolda ne ümitler terk eder, masallarını içinden söyler, masallar ki umududur, tutunduğu çocukluğudur. İçimizdeki bir türlü büyümek bilmeyen bebek, hep sevgi bekler, şefkat bekler, gördüğü bütün güzelliklere uzanır büyük bir umutla, ya ulaşır ya da vazgeçer. Yaşam umutlar zinciridir; biri koparsa, bir diğerini ekler, ömrünce umudun esiri olur insanoğlu. Bence çocuk kalmak en güzel olgudur, umuda kapı açan tek yoldur.


* * * * *


* * *
Aslında kadın her yeni günle, yeniden doğar, evren onu kucağında ağlar, yaşamın yaşama kattığı en güçlü değer kadındır. Kadın anadır, dişi en kutsal yaratılmışlardandır. Bir anne kuş bile uçmayı öğretmeden evladını asla terk etmez, karıncanın aile birliği çok güçlüdür, devamlı yuvasına yiyecek taşır, zerre-i miskal kadar olan karıncada bile şefkat var, anaçlık var, sahiplenme duygusu vardır. Bundan yola çıkarsak, bizler çok gafiliz, bizlerde şuur var, hayvanlarda olmayan. Ne yazık ki bize sunulan bütün nimetleri, hiç etmekte de üstümüze yok. En değerli varlık olan insanoğlu, doğadaki bütün dişiler yaşamın sürekliliğini sağlar, dişiler olmasaydı nasıl devam ederdi hayat, nasıl nesiller oluşurdu? Elbette erkek de oluşuma katkıda bulunur, en ince hesaplarla kurulmuş bu kainatın düzeni Yaradan tarafından, bütün kudsiyet ve sorumluluk da dişiye verilmiş. Ezmek niye, çekilen çilelere, verilen emeklere neden, neden saygı yok, sevgiyle yaklaşmak yok. Her erkek bir dişiden yaşama sunulur, kadın da, fakat her nedense hayat buldukları bedenlere en ağır ithamlar, yine o bedenlerden üreyen, erkekler tarafında yapılır. Biraz daha dikkatli, biraz daha hassas olmak gerekir, özgürlük erkeklere özgü bir şey değil, bir farklılık yok asla. Kur’anda erkek ya da dişi diye bir sure yok, Nas suresi var"ey insan" der, cinsiyet gözetmez, yasaklar bütün insanlar içindir, mübah olanlar da. Kimin ne haddine bölmek, sana günah, bana mübah demek, kimin haddine anlamadım. Hepimizi yaratan bir Yaradan var, bizleri sorgulayacak olan da O. Fanilerin ne cenneti ne de cehennemi var koymak için, ancak boşu boşuna konuşur, günaha girerler. Takmamak gerek, "tencere dibin kara, senin ki benden kara" misali kusursuz insan yok., Herkes özgür bence, vicdanlarının izin verdiği yere kadar gitmekte. Kimse kimsenin bekçisi değil, olamaz da. İnsan doğru yaptığı şeye inanıyorsa, yapmalı. Herkesin kafatasında bir beyin, bedeninde de bir yüreği var. Bedeninin ve beyninin gereksinmeleri neyse mutlaka oluşturacaktır o ortamı, bütün gücüyle. Hep bana, rap bana demesin hiç kimse. Erkek ne kadar özgürse, kadın da o kadar özgür bu toplumda. Kadınlar bence ezdirmesinler kendilerini, haksızlıklara baş kaldırsınlar, dinsizin hakkından imansız gelirmiş. Elini verdikçe, kolunu koparmaya alışmış bir toplumda güçlü olmak gerek, kolumuzu koparmalarına izin vermemeliyiz hiç bir zaman, haddini bilmeyenlere.

Kadın eksik etek değil bence, eksik etek gibi gören geri zihniyetleri ben de çok kınıyorum. Bilsinler ki kendilerine mübah olan, bütün insanlığa da mübah, kendilerine günah olan, bütün isanlığa da günah. Sana günah, bana mübah diye bir ayrım yapmak hiç kimsenin haddi değil, gülerim ben buna kahkahalarla. Benim hesap vereceğim sadece Bir Allah var, beni yaratan, inancıma göre de sadece BİR ALLAH yargılayacak yarattıklarını, bütün inancım O’na ve O’nun istediği gibi bir kul olmak olmak çabam, kulların istediği gibi bir kul olmak bana yakışmaz, Yaradan varken ve ben de ona bütün varlığımla inanmışken, hiç kimse kraldan çok kralcı olmasın.


* * * * * * * * * *

* * *


Bütün erkek ve kadınların* 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü * kutluyorum...
Erkek dedim, sebebi; yaşamda onların da mutlaka kadınlarla olan bağı çok güçlü, ana, eş, evlat, kardeş, hala, teyze, yenge. gelin, babanne, ananne.... Yani çevrelerindeki kadınlarla ayrılmaz bir bütünler, etle tırnak gibi, sanırım 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü birlikte kutlayacaklar. Eşlerini, evlatlarını, annelerini alıp bir yerlere gidecekler ya da ellerinde bir çiçekle gönüllerini alacaklardır.Vefakar, cefakar, sevginin başlangıç noktası, gönüllü emek işçileri kadınlarımıza saygı ve sevgi sunmak bütün insanlığın misyonu olmalı. Nezaketle, sevecenlikle, saygı çerçevesinde, bir nadide çiçek gibi elde kıymet bilerek tutulmalı kadınlarımız. Ben yaşamda kadınsız bir erkeği düşünemiyorum, çok zor evi sıcak bir yuva haline dönüştürebilmesi, ama kadının yaratılıştan anaç yapısı onun olduğu her yeri cennete dönüştürür, taş kaynatsa tad bulur elinden, kadının olduğu her yuva sımsıcak sevginin otağıdır. Bu kadar çok şey ifade eden kadınlarımızı üzmeden kıymet bilelim lütfen, şu üç günlük yaşamda hayatı zehir etmeyelim onlara, çünki kadın mutsuz olursa etrafına mutluluk veremez, sorumluluklarını yerine getiremez. İllaki dişi bu dünyanın en temel direği.


* * * * * * * *

* * *


Ne güzel bir gün:)) Mart fena yakarmış, doğunca yüreklere, hele bir de anaçsa doğan gün, 8 Mart olur yeryüzünde düğün. Bütün dişiler yeniden doğar serpilir, son cemre düşer Mart’ta, dişiler canlanır doğanın koynunda..Güzel şey dişi olmak bu dünyada... Bütün hayatın can damarı onlarda başlar, sürer gider nesiller boyu sonsuzluğa......... Dişinin olduğu yerler nizamlıdır, intizamlıdır, şefkati sarar dört bir yanı, sevgiyle dokunur canlı-cansıza, ışığıyla yol gösterir cümle varlığa... Toprak Ana gibi bereketli yüreği, taşar tüm evrene bitimsiz sevgileri.............



*TÜM CANLILARIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN*


MADEM Kİ KADINLAR; ANA, EŞ, EVLAT, KARDEŞ... AYIRMAK OLMAZ Kİ... ERKEKSİZ YUVADA OCAK YANMAZ Kİ... CÜMLETEN KUTLAYIN DİLERİM BU ÖZEL GÜNÜ, HATTA HER GÜN OLSUN KADINLAR GÜNÜ*




* * *Sevgiler, saygılar, selamlarımla dağ gülleri bıraktım Dost ve Şair Yüreklere* * *



* * *


dağ gülü*
g.öz:))*



yazi zor okunuyordu sevgili Dag Gülü ... ben buraya alip okuyayim dedim...


sadece arka fon beyaz ve yazi siyah olarak yayinlasaydin keske ... aslinda böyle yapilmis bir yaziyi okumuyorum ben .. ama bu istisna olsun...


daha cok rahat okumamizi saglamali yazi yayinlayan kimse .. bu siirlerde de böyle olmali.. siirler kisa oldugundan yine de zorlasa da okuyoruz bir sekil .. bu konuya deginmek istedim . kusura kalma....


Ku'ran'i kerimde kadin icin sure var ama kardesim .

Nisâ Suresi


ki; "Nisâ" kadınlar demektir.


yani bu gün onlarin günü .. tabii ki erkekler de katilacaklar .. erkekler kadinlari yüceltecekler ... onlara sevgisini saygisini göstercekler .. onlari senin de dedigin gibi cicekle veya bir hediyeyle ya da hos bir davranisla sevindiricekler ..


ama bir gün degil her gün kadinlar günü olmali diye düsünüyorum.

Kadinlarimiz ...Annelerimiz... KIzlarimiz bizlerin bas taci.....


Senin ve Tüm Kadinlarimizin bu gününü kutluyorum sevgili kardesim.....


cok selam olsun uzaklardan... sevgilerimle.....




_ZERRE_ tarafından 3/10/2010 5:11:30 PM zamanında düzenlenmiştir.

erkeksiz yuvada ocak yanmaz ki

evet canım ne kadar da haklısın

tüm canlıların kutlu olsun

tebriklerim güzel yüreğine arkadaşım

sevgilerimle

ne güzel harikasın
evet bende kutluyorum bir güne değil her güne
tüm insanların günü kutlu olsun
hiç ayrım yapmadan

canımsın sevgim saygım ve dualarımla

Günüme düşen en yapıcı ve mesajlarla dolu güzel bir makale...saygım ve sevgimle değerli Güler...kutlarım...

böyle anlamlı günde bu güzel sayfa ya boşluk yakışmıyor.....uslubuyla içeriğiyle kaçırılmaması gerekli çok hoş ve anlamlı bir yazı tebrikler dağ gülü....çok içtendi....