KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1235 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLARA GÖZLÜKSÜZ BAKMAK
Siz hiç şöyle bir roman ya da film ismi duydunuz mu?
Erkek severse…
Erkek isterse…
Yoktur sanıyorum.
Ama “Kadın severse,” veya “Kadın isterse,” adlı yapıtları en az benim kadar bu yazıyı okuyanlar bilir.
Kadına yüklenen bu güç ne ola ki!
Söyleyeyim… Cinsellik!
Vee hissetme yeteneklerinin biz erkek tayfasından daha fazla olmasıdır.
Kimse anasına toz kondurmaz; ama kim bilebilir ki anamızın gençlik yıllarında babamızdan başkasına da sevda çektiğini ve o sevdayı yüreğine gömerek bizi doğurduğunu!
Kadın yüreğinin sevme hakkı yok mu?
Belki babamızı yüreği veya bedeniyle aldattı!
Belki de bizim anamız, babamızdan başkasını düşünmedi.
Bu yazı “kadınlar günü”nde, kadını övmek ya da kadına sövmek için yazılmadı.
Sadece sıra dışı bir bakışı getirmektir niyetim.
Yoksa, Nene Hatun’un kahramanlığından başlayarak, ezilmişliğin edebiyatını yapacak kadar işi bilen biridir arada bir köşesini ziyaret ettiğiniz bu kalem.
Peki, kadınlara bu kadar değer veren erkekler neden bazı kadınları bir paçavra gibi kullanıp atar bir kenara!
Çok basit!
Çünkü kendini ‘paçavralaştıran’ kadınlar da vardır bu dünyada.
Bu tür dişi takımına diş bileyen erkekler elbette iş bittikten sonra işaretini başka yöne çevirir.
Şunu asla göz ardı etmemek gerekir ki; bu tür kadınlarımızın bile bir onuru vardır.
Ve intikamı da acıdır!
O zaman bir eser adı daha eklemek gerekir buraya.
“Kadının intikamı…”
Evet, inanın!.. Kadın her şekilde intikamını alır.
Gerekirse bedenini ateş, kalbini maşa yaparak; gerekirse doğru yoldan saparak o intikamın keyfini mutlaka yaşar!
Desek ki;
dilberim
su perim
ayıptır ört memelerini…
Bizim yanımızda örter, başka yerde açar!
Peki, bunun doğrusu nedir?
Bana kalırsa, kadını önce ‘insan’ olarak sevmek gerekir; sonra aşk başlamış, âşık veya maşuk olmuşsunuz!
Kime ne!
Günümüzde ve coğrafyamızda kadın; erkekteki hevesi, kendindeki nefesi bildiği sürece her zaman güçlü kalacaktır…
Güç ondadır!
Cinsiyetler arasında, kullanmak ve kullanılmak, kavramları ne zaman ki ortan kalkarsa, işte o zaman ‘kadın’ da kendi yerini bulacaktır bu dünyada.
Bazı satırlarda ‘it gözlüğü’yle baktığımı sananlara şunu söylemek isterim.
‘At gözlüğü,’de yoktu bu yazıda.
Vee…
Önce annelerin, sonra sadık kadınların, daha sonra da bütün fahişelerin ‘kadınlar günü’ kutlu olsun!..
ö.n (ERZURUMAJANS’TAN ALINMIŞTIR)
YORUMLAR
Kadın tanımı ; okyanustan küçük bir oltayla balina avlamak gibi birşey
kadının iç dünyasını hangi ayna yansıtabilir ki !...Kimi başkalarının istediği gibi görünmek ister ve bu bir fedakarlıktır belki kendi kadınlığı için bir ölüm...! Ama toplum tarafından sadık bir kadın olarak nitelendirilir
Kimi kendisi için yaşar . AR duygusunu muskalamıştır boynuna ve toplum tarafından yargılanır ...Kadın sözcüğü içinden çıkılmayan bir derya...Beğenerek okudum. Saygılarımla
''Cinsiyetler arasında, kullanmak ve kullanılmak kavramları ne zaman ki ortadan kalkarsa, işte o zaman ‘kadın’ da kendi yerini bulacaktır bu dünyada.''
İşin özü, bu cümlede yatıyor galiba..
Yazınıza katılıyorum...Eklemek istiyorum, kadın erkek eşittir diye sloganlar atıp, otobüste erkeğin kendine yer vermesini bekleyen kadınlar...Bir elmanın, garip bir şekilde eşitlenmiş iki yarısı olan eşler içinde, özel günlerde hediye alması gereken erkekler...
Ben inanmıyorum kadınlar gününe falan...Saçmalık...İnsan, içindeki insan kadar değerli ve yücedir. Kadın ve erkeğin eşit olduğuna da asla inanmıyorm. Ne fiziki güç, ne duygusal yapı, ne dayanıklılık, hiç bir eşit tarafımız yok. Allah her iki tarafa da çeşitli üstünlükler vermiş. Önemli olan hukuk karşısında eşit olmak. Bu da var çok şükür. E ozaman daha istiyor feminist kardeler...Yemek yapmanın ev işi yapmanın çocuk doğurup bakmanın, eve bağımlı kalmanın hatta eşe bağımlı kalmanın olmadığı bir hayat düzeniyse, burası Türkiye! Hem bir kadın sırf kendi egoları için çocuk doğurmuyorsa, sevgilisine ya da eşine ta içinden gelerek yemek yapmıyorsa, evini hayatının gizli cenneti olarak görüp eviyle o gönül huzuruyla ilgilenmiyorsa, neye yarar kadınlığı...
Anayasa, anafikir, anavatan, Anadolu...Kadına değer kazandıran "ana" lığıdır.
Tebrik ediyorum sizi. Bnece aykırı bir bakış değil, gayet normal ve olması gereken bir bakıştı yazınız.
aynur engindeniz tarafından 3/8/2010 1:50:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
