Var Mı Kadının Değeri ?
Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Gerçekten içten mi yazıyorum? Bilmiyorum… Var mı kadının değeri?
Yılda bir kez anılır kadın. Nutuklar, savunmalar, el üstünde tutulmalar. Sonra? Sonra unutulur gider.
Kadınlar… Düşük ücretli ve vasıfsız işlerde kayıt dışı çalıştırılanlar, aynı işi yapmalarına rağmen erkeklere göre daha düşük ücret alanlar, çoğu zaman yedek işgücü olarak bir köşede bekletilenler. Evde eş, çocuk bakımını üstlenen, ev işlerinin bunaltıcı yükünü taşıyan, harcadıkları emekleri görülmeyenler...
Kadınlar… Kadın olduğu için horlanan, aşağılanan, öldürülen, tecavüz edilen, şiddet görenler...
Savaşlarda bir kez ölünür; oysa kadın iki kez... Evde erkeğin, işyerinde patronun kölesi, insanlığın yarısı, işçi sınıfının yarısı, tüm ezilenlerinin yarısı kadın… Ama, aynı sınıftaki erkek kardeşlerinden iki kat fazla ezilenler yine kadın...
Kadın çalıştırılır en güç işlerde; ama az kazanır. Mal varlığı hiç yoktur. Kazandığını da eşi alır elinden zaten. Erkektir ya reis…
Çalışmasına göz yuman erkek harcamasına da karışır. Eşi tarafından dille dövülür, hakaretlere maruz kalır. Hakaretle yetinilmezse şiddet uygulanır.
Kadın erkek eşitliği üzerine kurulmuş olan Türkiye’de bile kadınlar genelde yalnız oy kullanır. Aktif siyaset erkeklere verilmiştir sanki. Kadının siyasetten uzak tutulduğu bir ülkede yaşıyor gibiyiz.
Bebeklikten başlar kadınlar için ezilmişlik. Hayata dair beklentiler ve umutlarla kendimize dair kararlar alma çabasındayken, aslında biz doğmadan belirlenmiştir bizim yaşayacağımız, ya da yaşamak zorunda bırakılacaklarımız. Pembelerle, mavilerle bölmeye başlarlar bizleri. Bizler “Hanım hanımcık” karşı cinslerimiz “Erkek evladı, aslan parçası”… Bizler evcilik oyunlarıyla saf dünyalar peşindeyken, “Erkek evcilik mi oynarmış?” naralarıyla oyuncak silahlar, oklar ve adı oyuncak diye anılan eşyalarla oynarlar.
Yuvayı kuran dişi kuş, çocuklarının anası, birilerinin namusu oluruz. Olmak isteyip istemediğimiz sorulmaz bize. Kadınız ya… Hepsi boynumuzun borcudur zaten. Kadın ezilir, kadın susar, kadın erkeğe karşı gelmez… Kadın insan değildir sanki.
Ama biz artık kimsenin namusu olmayacağız, susmayacağız. Evet, kadın olmak zor bu coğrafyada; ama biz bu zorluk yaratan sistemi almalıyız karşımıza…
Büyüdükçe bölünüyoruz; kız, hanım, bayan gibi yükümlülükler çöküyor boyunlarımıza. Bizler neyiz? Ya da bunu belirleyen ne?
3 çeşit cins yoktur. Kadın, kız ve erkek diye tanımlanmamalıdır cinsiyetler. Nasıl ki erkek - oğlan ikilemesi yapılmıyorsa, bölünmüşlük yaşanmıyorsa, kadın - kız ikilisi de olmamalıdır. Bizler sadece “KADINIZ”.
Cinsiyetimizi bekâretin belirlemesini, böyle bir namus anlayışını kabul etmiyoruz. Edenler yok mu? Tabi ki var. Töre yüzünden yanan yürekler, tecavüze uğradı diye tecavüzcüyle evlendirilmeye çalışılan kadınlarımız.
Kimsenin korunmaya ihtiyaç duymayacağı, kimsenin koruma görevini üstlenmek zorunda kalmayacağı günler için eşitlik...
YORUMLAR
Nasıl net, cesur, kararlı ve inançlı bir yazı. Yazının içinde ki her cümle hoşumuza gitsin gitmesin çok doğru. Doğmadan önce sıfırlanıyor hayata başlama umudu. Renklerle, kavramlarla ve cehaletle. Tamamen cehalet bence, bir kadın üzerinden bu kadar kavram üretip sonra da özgüveni eksik erkeklerin güven tazalemesi için kullanmak. Çocuk bile anlar, kimin zayıf kimin güçlü olduğunu. Eğer bir kadının kavramlarına sığınıp, güç gösterisi yapıyorsa birileri, zayıftır. Cinayet de bunun son noktasıdır ki, o durumda zayıflık had safhadadır artık.
Tüm bunlara çocukluğundan itibaren sesini çıkarmadan uyum sağlayan kadın ise güçlüdür. Gücü defalarca sınanır, yazarımızın da anlattığı gibi. Her sorundan sağ çıkışında daha da güçlenmiştir. Ben bu noktada erkek çocuklarını daha şansız görüyorum. Hazır harflerle şiir yazmak kolaydır ve pek havalıdır, yürekten dışarı sızamamış harflerle yazar kadınlar türküleri ki hiç bir zaman susmayacaklar.
Çok teşekkür ederim, yazınız beni etkiledi ve ben de kendimce birşeyler paylaşma şansı yakaladım.
Sevgi ve saygılarımla.
hayal deniziii tarafından 9/14/2012 7:43:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
hayal deniziii tarafından 9/14/2012 7:45:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
gulnagme
İnşallah daha nice yazılarda ve şiirlerde yorumlaşırız.
Sevgilerimle arkadaşım.
GERÇEKTEN DE ; VAR MI KADININ DEĞERİ; ?
8 MART GÜNLÜĞÜ /
her türlü taciz
insanlık bakar aciz
töre elinde
bugün yüksekte
sen dünyanın kadını
yarın türbülans
insandı ki adın
ana kaynağım KADIN
baş göz üstüne
ellerin nasır
yirmibirinci asır
emeğin özü
özgürlüğündür
kadın girmez kafese
siyaha inat !
Muzaffer Yıldırım
****
Bu çok yerine ve değerli yazınıza bir haiku ( farklı bir şiir tarzı) ile eşlik etmek istedim sizin düşünce ve dilekleriniiz desteklediğimi belirtmek için ..
Yazı başlığındaki soruyu yeniden soruyorum kendime :
- Kadının değeri var mı toplumumuzda ?
Yanıt :
- Evet,hemde olmalı !
Değer bilmeyenler bu kapsamda değiller elbette ..
Yazarı Kutluyorum, Tüm Dünya Kadınlarına Saygılar .
Ya Gülname Ben bu Yazıyı Okudum senin köşende
Yorumda yazdım amma benim yorum burda yok demekki Okudum yazdım mı sanıyorum
Neyse
Gülname sanırım seni en iyi anlayanlardan biriyim
Belkide başıyım
Doğru cevap verilemeyendir
Eğer cevap veriliyorsa O doğru doğru değildir
Demekki bizler kendimizden yana yontmuşuz seninle derleşmek isterim keşke vakit olsa yakın olsan selamlar