- 821 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ümit Fehmi’den “Hikâyeden Taşan Sözler”
Kayserili yazarlarımızdan Ümit Fehmi Sorgunlu hikâyeleriyle tanınan değerli bir şahsiyet. Hikâyelerinde Anadolu insanını anlatır. Milliyetçi, muakadesatçı duygu ve düşüncelerle dolu olan hikâyecimiz bu düşüncelerini hikâyelerine de yansıtır.
Ümit Fehmi bu kez hikâye dışına taşarak deneme olarak adlandırdığı “Hikâyeden Taşan Sözler” isimli kitabıyla karşımızda. “Hikâyeden Taşan Sözler”i yazar, her ne kadar deneme kitabı olarak görse de bu kitapta gezi-anı-tanıtım, tahlil ve bir yönüyle de biyografik bir eser diyebiliriz. Zira sanat ve edebiyatımızın unutulmaz şahsiyetlerinden Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Araf Nihat Asya, Hasan Nail Canat, Yücel Çakmaklı ve diğerleri de bu eserde yer almaktadır. Ayrıca Vedat Ali Tok’un yazarla yapmış olduğu bir söyleşide kitapta bulunmaktadır. Ancak eserde denemelerin çokluğu sanırız bu eseri bir deneme ürünü olarak okuyucularla buluşturmaktadır. Fehmi Sorgunlu’nun hikâyedeki üslubu bu kitapta da kendini gösteriyor.
Gelelim kitaptaki konulara…
Kitap şöyle bölümlere veya benzer bölümlere ayrılabilirdi:
GEZİ-ANI-TANITIM: Kanla Yazılan Destan, Yeşilin Mavi ile Dansı, Maneviyatımız ve Kutsal Topraklar, Gakkoşlar Diyarına Yolculuk, Hazar Şiir Akşamları, Edebiyat Dergileri ve Berceste.
BİYOGRAFİLER: Necip Fazıl’ı Necip Fazıl Yapan Unsurlar, Mehmet Akif ve İstiklal Marşı, Arif Nihat Asya ve Bayrak, Bendeki Yahya KemalHasan Nail Canat, Sonsuzluğa Kanat Çırpmak, Onnu Allah Yüceltsin.
TAHLİLLER: Bekleyen, Fuzulü’nün Romanı, Manzum Porteler, Konsolosun Köpeği, Son Yaprak da Düştü.
DENEMELER: Bir Çocuk Saflığında Bayram, Sanat ve Milli Ahlak, Eğitim Sistemi, Zulüm ve Edebiyat, Şiir Soluyan Şehir, Benim Gönlümdeki Şiir, Kültürümüz, Kültür ve Sanat Ödülleri, Türkçe’nin Önemi, Kalp, Karanlığa Doğan Nur, Mutluluk ve Maneviyat,Yine Gel Efendim,Kaygılı Yürekler, Ezgiler ve Müzik, Köyden Şehre Göç, Tıp Bayramı, Türkiye Nereye?, Evimizdeki Şeytan,Bir TV Kanalı, Şehitler Ölmez,Erciyes’teki Sıcak Nefesler, Bu bir Yaprak Dökümü mü?, Yazma Duygusu, Ütopyalarım.
SÖYLEŞİ: Hikaye Hakkındaki Görüşlerimle ilgili olarak Vedat Ali Tok’un Yapmış Olduğu Bir Röportaj.
Kanla Yazılan Destan’dan bir bölümü sütunlarımıza alıyoruz ve hikâyecimiz Ümit Fehmi Bey’e başarılar diliyoruz.
“ÇANAKKALE’DEKİ UHREVİ YARDIM
Diken üstünde yürür gibi itina ile basarak gezdiğimiz topraklarda Seyit Onbaşı’nın heykeline rastlıyoruz. Pehlivan yapılı babayiğit görünümlü bir insan heykeli: Rumeli Mecidiye tabyaları ağır bir düşman taarruzuna maruz kalır. Birçok er şehit olur. Cephaneliğin bir kısmı havaya uçar. Havralı Seyit, Niğdeli Ali ve batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey taarruzdan kurtulanlar arasındadır. Bütün toplar ateş olarak parçalanmıştır. Ayakta kalan bir tek top var. Ancak onun da vinci çalışmamaktadır. Yüzbaşı Halil yardım istemek için iki erin yanından ayrılır. Havralı Seyit boğazdan sinsice ilerleyen İngiliz Ocean (Oşin) gemisini görür ve üzülür. Eğer o gemi boğazı geçerse bu İslamın Anadolu’da sonu olabilirdi. Bir tarafta toz toprak içinde duran 270 okkalık mermiye bakar ve ellerini açıp gözyaşları içinde Allah’a dua eder. Duadan sonra huşu ile kendinden geçmiş bir vaziyette kalkar ve 270 okkalık mermiyi “Ya Allah bismillah” diyerek omzuna alır. Topun ağzına kadar sırtında taşır ve mermiyi topa sürer. Yine Allah’a sığınarak ateşler. Mermi bütün hıncıyla İngiliz Oşin gemisinin böğründe patlar. Hedef vurulmuş, Çanakkale boğazı üstündeki pisliklerden kurtulmak ister gibi ateşler içinde yanmaya başlamıştır. Bu durumu gören Yüzbaşı Hilmi koşarak yanlarına gelir ve bunu kimin becerdiğini sorar. Niğdeli Ali, Seyit’i gösterir ve durumu anlatır. Yüzbaşı Seyit’in alnından öper ve olayı üstlerine rapor eder. Havralı Seyit’e bir madalya ile onbaşılık rütbesi verilir. Madalyayı verirken resim çekmek için mermiyi bir kere daha kaldırmasını söylerler. Ancak Onbaşı Seyit, o zaman mermiyi kaldırırken bambaşka bir âlem içinde olduğunu şimdi aynı şeyi yapamayacağını belirtir. Bunun üzerine bir mermi maketi yapılır ve kaldırılırken resmi çekilir.”(sh.14,15)
Kitap: Romantik Kitap Konya - Ocak 2010 basımı ve yayınevinin 57.inci, edebiyat dizisinin de 40.ıncı kitabı ve 136 sayfadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.