Günbegün Notlarım 29/Edebiyat Günlüğüm
..........................................................
Kendimi edebiyata aşık olanlardan sayarım...
Sayarım çünkü edebiyatsız, şiirsiz, kitapsız günüm geçmiyor...
Sayarım çünkü bir cümle gördüm mü okuyan, bir gazete satın aldı mı her satırını bitiren, bir not buldu mu dünyasına dalan bir yapıya, bir filozof ruha sahibim...
Bu ve benzeri birçok nedenler(im)den edebiyatsız geçmez an(ı)larım...
Geçse de, o günü kendime saymamış olurum. Kendimi ölmüş bilirim, edebiyattan uzak kaldığım zamanlar...
*********
Bugün de işteyim. Cumartesi ve pazarları da genelde çalışıyorum. Haftalık izinlerimi pazartesi ve salı günleri kullanmaktayım....
Bu pazar da mardin bölgesi kara bulutlarla kaplıydı. MaşaAllah yağmur öyle bereketli yağdı ki bu sene, ekinler bu yaza doğru kesin bayramlarını haklı haklı kutlayacaklar. Bu sabah da bir başka halde yağmur damlalarını teslim ediyordu yeryüzüne, mezopotam kokan tarlalara. Bu coşkulu ve feyizli yağışa şahit olunca, bir buğday tanesi istemiyor değilim hani...
Hani keyfimce yeşil yeşil başak verirdim, ne güzel olurdu...
*******
İşten izin kopararak Kızıltepe ilçesinin yolunu tuttum...
Kaç haftadır bu ziyaretimi geciktiriyorum. Tek neden tembelliğim galiba. Galiba hayatı yavaştan almayı seviyorum bu aralar...
Kızıltepe, mezopotamya ovasının kucağında nefes alan bir şehir. Şehir diyorum zira, nufüsü 150 binlere yaklaşmakta...
Gittikçe her bakımdan yükselen bir şehir görünüme yürümekte Kızıltepe...
*******
Sonra doğruca Kelepir Kitap Merkezi adlı kırtasiyede buldum adımlarımı...
İlk kez uğruyordum bu kitanevine. Burayı bana, Kürt yazar ve şair Selim TEMO taysiye etmişti şiddetle...
Ve iyi ki önerisini dikkate almışım...
Kırtasiye değil sanki... Sanki bir edebiyat evi. İki kattan aşağı kat, Türkçe ve Kürtçe eserler doluydu...
Bak bak, bakışlarımı alamıyordum çeşit çeşit, renk renk irili ufaklı yapıtlardan...
Yani tam aradığım yerdi, soluklanmak istediğim raflardı önümde duran, bana ’’gel dokun sayfalarıma’’ diyen...
Her raf, ayrı bir paragraftı...
Fiyatları da cebe uygun olduğu için, ellerimi kitaplarla doldurdum... Beş Kürtçe kitap, üç şiir kitabı ve bir dergiyi satın aldım...
Ödediğim miktar, 11 Tl idi...
İki saate yakın kaldım orada. Ama sanki beş dakikamı almış gibi bir hisse kapıldım...
Kariyerimi, edebiyat yolculuğumu bu Kelepir Kitap Merkezi zenginleştirecek ileride...
Ve ne zaman boş vakit bulsam kendimi, kendimi bu meskene gözü kapalı atacağım...
Sık sık bu nefis, edebiyat kokan yeri rahatsız edeceğim...
Sağol ve varol Selim TEMO, bana bu kitaplar dolusu hazineyi işaret ettiğin için...
..............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
7 Mart 2010,,,12.21
Kızıltepe
YORUMLAR
Kendimi edebiyata aşık olanlardan sayarım...
Sayarım çünkü edebiyatsız, şiirsiz, kitapsız günüm geçmiyor...
Biz hepimiz böyleyiz saniyorum.
Ve o Kelepir Kitap Merkezi adli kirtasiyeyi öyle bir anlattin ki hemen oraya gitmek geldi icimden.
Maalesef cok uzakiz.
Türkce ve Kürtce kitaplarinin ayni kitapevinde bulunmasi da güzel birsey.Ve senin anlatis bicimin
sanki var olan bir cok sorunu yok etmis gibi.Diyebiliriz ki ozaman demek ki huzur ve güzellik insanin icinde olmali
bir seyleri güzel görüp güzel dile getirebilmek icin.
Güzel bir yaziydi yüregine saglik
saygim sonsuz
sana benzer bır tarafımı keşfettım heval. bende ne zaman kendımı bır kıtapevıne atsam zaman nasıl gecer anlamam.
selim temo ya gelınce kürt edebıyatı ıcın cok degerlı ve saglam bır kalem. zıra köklerını aldıgı toprak bellı velhasıl dengbejlıkden gelen bır genlede yogrulunca eserlerının tadı bır baska. yuregıne saglık heval dostcakal.