- 1297 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
ALLAH’IN LANETİ ÜZERLERİNE OLSUN!..
Gece uyku tutmadı gözümü. Bir avuç Ermeni insanını düşündüm. Yıllardır bir yalan ve iftira yumağını sarıp durdular.
Dünya ülkelerini bu iftira ve asılsız yalanları ile ikna kampanyalarına soyundular. Bu ikna oyun ve kulislerinde bizim Türk aydın-sanatçı-yazar-bilim adamı ve insanı da rol aldı.
Beni asıl acıtan da "Türkler ve Köpekler Giremez" diye Ermenistandaki bir Parka yazı yazıldığında, DIŞ İŞLERİMİZİN tepkisiz kalışı, kifayetsiz duruşu ve Orhan Pamuk gibi eli kalem tutan alkış tuttuğumuz daha nice insanların Ermenileri desteklemesidir. Bu uğurda NOBEL ödülü almasıdır…
Aslında bir avuç Ermeni yokmuş...
Bu savaş bitmemiş...
1915 Senesinden beri düşman pusudaymış...
İçte ve dıştan ekonomik-psikolojik savaşı Türk Halkı uykudayken zaten yaşıyormuş...
Nasıl mı?
Bir araştırma yazımda tesadüf ettim Tarihçi Araştırmacı Cezmi Yurtsever’in yazısına. Okudukça gerçeği midem bulandı. İçim dışıma çıktı-ala/bora oldu beynimdeki tüm sinirler alarma geçmişti.
Efendim; Sayın Cemi Yurtsever “Toroslarda Görüşürüz” adlı kitabını yazmak için Osmanlı Arşivine el atmış. Bir de görmüş ki; Arabistan Çöllerinde Hasan Adlı bir askerin omzunda kurşun yarıs varken Filistin cephesinde izini sürüyor, yazarımız…Okudukça gözyaşlarına boğuluyor, aynı zamanda. Zira bir acı tarihi sancımız, yetersiz diplomasi atağımızın, tarih sayfalarında sıkışıp kaldığını, sümen altı yapıldığını kanıtlamış yazar ve tarihçimiz.
Efendim devam edelim asıl hikayenin en somut ve bir gerçek katliam nasıl yaşanmış, birlikte okuyalım sayın tarihçimizin kaleminden:
“…Esir Türk askerleri İlaçlı suda banyo yaptırılarak gözleri kör edilenler
Hasan’ın yaşadıklarının izini sürdüm. 1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi savaşında savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13.000 Türk askeri hayatını kaybetti. 12.000 civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150.000 asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır’da esir kampları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih kurumu Arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum.
Edirne Mebusları Faik ve Şeref Beylerin Atatürk’e sundukları “görüşme konusu” (takrir) belgesinde
“ Mısır’da sonuçlandırılan İngilizlerin fenni temizlik (tathirat-ı fenniye) bahanesiyle miktarından fazla “cerasol” banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri onbeş bin (15.000) evladın üzerinde irtikap ettikleri (deney kobayı olarak kullandıkları) bu cinayetin mutemed failleri olan İngiliz tabibleriyle (doktorlarıyla) garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz” sözleri yazılı idi.
İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay 15 bin Türk askerinin cerasol katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati insani fonksiyonlarını kaybetmeleri “savaş suçu” olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulama idi.
Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul’unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu’nun her yerinde de yaşanıyordu.
UYGULAMAYI ERMENİ DOKTORLAR YAPTI
Olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de yaptım. Avusturalya Savaş Merkezi arşivinde JO1208 kod numaralı Türk askerlerinin Mısır’da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde “cerasol” karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere Arşivlerinde bulunan Mısır’daki Esir Türk Askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı.
Sidi Beşir kampında sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler dünya tarihinde eşi görülmemiş cerasol katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor.
Bir şekilde Mondros anlaşmasına göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu’daki milli mücadelede dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi. TÜRKİYE SAVAŞ SUÇUNU DÜNYA KAMUOYUNUN GÜNDEMİNE GETİRMELİ
“Bağımsız tarihçilerin” yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır’daki Esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya “özür dilemeli”dir. Bu hususta Türkiye Büyük millet Meclis Başkanlığını göreve çağırıyorum…”
Dün gece hep düşündüm bu ERMENİ TASARISININ onaylanışının asıl sebebini…
Uyku haramdı gözlerime…Yüreğim kanarken, yas tutarken binlerce şehidimize, mümkün mü uyumak, mümkün mü huzur içinde pamuk yatağımda yatmak…
Hatta Avusturalya’ya bile yolcu oldu belleğim. Oradaki iki Türk’ü düşündüm. Ruhları hala azapta olan Molla Abdullah ve Kul Muhammed adlarındaki ikiTürk şehidimizin de kemikleri sızlamaktadır. Neden mi? Ülkelerinden binlerce mil, aylarca uzaklıktaki bir ülkede çalışmakta olan bu muzaffer insanlar yüzlerce Anzak askerini Çanakkale’ye gelmesini önlemiş ve yurdundan zerre toprak vermemek adına şehit olmuşlardır. Onların gerçek ve ibret alacağımız yaşam öyküsünü okuduktan sonra;
"Biz bir avuç Ermeni kadar olamadık da iki TÜRK dünyaya bedel olmuş 1915’lerde..."
Nasıl bir siyasi kulistir ki bu biz Türkler mazlumken bir anda katliam yapan ZALİM olmuşuz bu çıkan "Ermeni Tasarısı" ile?
Bu nasıl anlayıştır ki, o Ermeni Konseyi aşağıdaki eski ve yeni yaşanmış katliamları görmezden gelir?!.
Hadi bırakalım 1915’in Türkiye topraklarına yedi düvelin gelip de binlerce insanı şehit etmesini…
Bırakalım;
“Geldikleri gibi giderler”
“Peki, Çanakkale’de onun dedesinin ne işi vardı?”
“Düşmandan kaçılır mı asker, süngün de mi yok?”
“Ben sana ölmeyi emrediyorum!”
57 Alayın top/yekün “Kelime-i Şehadetleri” ile şehit olmaları nedendi?
Bu sözler bir can çekişen bir ulusun liderine ait değil miydi?
Ki onun yurdunu işgal etmiş; her yerinde yangınlar çıkartıp, çoluk çocuk demeden, hamile kadınlarımıza dahi tecavüz eden, Yunan-Ermeni-İngiliz-Fransız-İtalyan-Vs…Ülkesini kurtarıp aydınlığa ulaştırmak, bağımsız bir Türkiye için söylenmemiş miydi?
-Ki o insanlar,Türk Askeri 1917 Kısımında Gazze-Birüssebi savaşında savunma hatlarında İngilizlerin hijyen olsun diye tam 15.000 Türkü asit havuzlarında öldürmediler mi?
- 1492 yılında tarih sayfalarında bir avuç işsiz-güçsüz İspanyol çapulcusunun masum Kızılderili kadın-çocuk demeden, katlettikleri belgelenmiştir.
-Amerika Kızılderili 1864 ve 1885 katliamlarını ne çabuk unuttu Dünya Konseyi?
- Stalin Rusyasının Kazak-Ahiiska’daki yüzlerce Türkü fırında yakması ve Asya’da Türk nufusunun azaltılması, toplu mezarların açılması ile belgeli…
-İkinci Dünya Savaşında Hitler Almanyası Yahudi Katliamları, yenilir yutulur değil ki…
- Rumların 1974’de Türkleri diri diri gömmeleri yanı sıra 600 den fazla Türk Mücehatini ateşkes olduğu halde 45-50 derecedeki güneşin altında ayakta günlerce bekletip öldürmeleri, bir vahşetin belgesi değil miydi?
-Ermenilerin 1994 de Hocalı Katliamları o kadar yeni ve korkutucu ki, dünya basını belgeleri ile arşivinde saklamaktadır.
- Sırpların 1999 senesinde Kosava-Bosna-Hersek Katliamları daha çok yeni…
Türkler tarih boyunca öldürülmüş, katliamlarda bulunmuş olan batılı insanı, barbarlığını hala Kuzey Irak’ta, Amerika’nın evladı İsrail’in Filistin Halkına şimdi, şu anda bile yaptığı katliamları görmemeleri İNSANLIK ayıbıdır.
Bu İNSANLIK AYIBINA göz yuman tüm insanlara yüreğimden bir çığlıkla haykırıyorum:
ALLAH’IN LANETİ ÜZERLERİNE OLSUN!..
Emine Pişiren/Edremit-Akçay
05.Mart.2010
Not: Not: Tarihçi Yazar Cezmi Yurtseverin Yazısı Aşağıdaki Linkte Yer Almaktadır.
cezmiyurtsever.com/index.php?option=com_content&task=view&id=199&Itemid=3
YORUMLAR
Ne oyunlar devam ediyor hala Türkiye'nin üzerinde.Ama bazılarımızın Pollyanna masalları çoktan hafızamıza kazınmış.Yunanistan,Ermenistan,Sırbistan,Rusya,Almanya,Sözde Tarafsız olan Medeni olan İsviçre.Emperyalist Abd ve İsrail.
Bu ülkelerin hangileri sizce daha sıcakkanlı :)
Mandacılığı seve seve Halkın '' yüzde 64'' ü bizim diyerek oylarını kömürlerle satılığa sunan,One minute diyerek oyları topladığını zanneden,Siyonist,yalaka bir rejim süren,telefonları dinleyen,Medyayı altan yürüten...HÜKÜMET...TORPİLLİ ;)
İNGİLTERE VE ABD >Yunanlılar>Ermenileri>Kürtleri Kışkırtmadı mı?Kendi azınlıklık raporlarını yoketmeye çalışmadılar mı.
Almanya Yahudileri>Filistinlileri yakmadı mı.ABDULLAH ÖCALAN ' ı diğer mahkumlarla eşit olarak cezalandırmadığını. GECENİN KÖR SAATİNDE KIBRISTAKİ RUMLAR ..bANYO yapan türk kıza tecavüz ettiğini hangimiz biliyoruz.Bir işgalde CAMİYE KAPATIP CUMA VAKTİ MÜSLÜMANLARI YAKTIKLARINI.. SAKLAMAK İSTELERSE DE BAŞARAMICAKLAR.Sözde SAĞLIK VE BARIŞ ÖRGÜTLERİ DURSUN ...ONLAR DAHA ÇOK CAN YAKICAKLAR.
Bosna,Filistin ve Orta Asyada dökülen tüm kanlar için birkez daha size lanet olsun....
Çok güzel bir paylaşım teşekkürler :)
Erdincsidat tarafından 3/5/2010 10:37:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli Gönül Dostlarım,
Yazım sayfama uğrayıp, yorumlarınızla eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Ülkemiz üzerinde yıllardır bu kara bulut dolaşmakta. Şimdiye kadar hiç bir siyasi bu kara bulutu sıyıramamış ve GÖLGE edip durmuştur. Asalakların bir özelliği var. Zayıf bünyeye değil de GÜÇLÜ bünyede hayatlarını idame etmek isterler.
Tarih boyunca Türkler katledildi, zulüm gördüler, dünya devletleri seyirci kalmıştır.
Onların şimdiki ortak tavırları da GÜÇLÜ BEDENDE kan emmek...
Umarım düzelir ve tam bağımsız bir TÜRKİYE ÖZLEMİNE de kavuşuruz...
Sevgi ve ışıkla
sevgili arkadaşım allahın laneti ilk önce her türlü suçlamaya kayıtsız kalan ve her sözlerine bir emirmiş gibi itaat eden bizim hükümet başkanlarına olsun. şu anki hükümette asıp kesen benim dediğim olur diyen adamlar hadi bakalım, incirliği boşaltın desinler, afganistandan askerimi çekiyorum desinler. sıkar hemde çok sıkar. adamsalar siz benim tarihimi karalıyamazsın diyemez çünkü onun karşısında mersinli çiftçi yok. ananıda algit diyeceği,aydın mitinğinde işten çıkarılan adamın çocuğu bir kelime söyledi diye başbakan, şaka değil türkiyenin başbakanı kasımpaşalıya nede olsa kabadayı. korumalarına çocuğu getittirip otobüste çocuğun gırtlağını sıkıyor, helal olsun be, hangi ülkenin başbakanı yapabilir bunu..? türk halkına gösterdiğin yiğitliği şimdi kapitalist ve emperyalistlerede göstere bilecekmisin, gösteremezsin. son örnek ıraktaki askerlerimize çuval giydiren komutanı nasıl karşıladınız öyle yazıklar olsun adam diye gezinen sizlere.... evet tüm kozlar elinizde şimdi gösterin kendinizi piç tohumlarına. duyarlı yüreğine sağlık, sevgi ve saygılar sunarım.
Doğan Avcıoğlu,"Milli Mücadele Tarihi" kitaplarında,Ermeni zorunlu göçünün(Tehcir) öncesi,sırası ve sonrasını
objektif biçimde anlatıyor.
Osmanlı'nın emperyalizm karşısındaki acziyetini "Lord Curzon" un ağzından aktarıyor ve son derece çarpıcı;"Savaşı almanlar kazanırsa onların sömürgesi olursunuz,biz(ingilizler) kazanırsak mahvoldunuz"
Bu süreç en incelikli biçimiyle sürüyor.Ciddi bir duruş/tavır sergilenemediği sürece de ağır sonuçlar doğuracak taleplerle artarak devam edecektir.
Türkiye'nin genosid suçlaması aslında yeni de değil.Kurtuluş savaşı sonrasında ,"İngilizler tarafından" bir adada hapsedilip sorgulanan, "bizzat genosid uygulayıcısı Türk subaylar" canlı tanık ve sanıkların bulunduğu ortamda "Beraat" kararı ile salıverilmişlerdir.İddia ve yaşananların çok yeni ,yargı merciinin İngiltere olduğu bir beraat kararı...Ve 75-80 yıl sonra
yeniden"Türkiye'nin mahvedilme" projeleri...
Kimler tarafından:
***
-Ki o insanlar,Türk Askeri 1917 Kısımında Gazze-Birüssebi savaşında savunma hatlarında İngilizlerin hijyen olsun diye tam 15.000 Türkü asit havuzlarında öldürmediler mi?
- 1492 yılında tarih sayfalarında bir avuç işsiz-güçsüz İspanyol çapulcusunun masum Kızılderili kadın-çocuk demeden, katlettikleri belgelenmiştir.
-Amerika Kızılderili 1864 ve 1885 katliamlarını ne çabuk unuttu Dünya Konseyi?
- Stalin Rusyasının Kazak-Ahiiska’daki yüzlerce Türkü fırında yakması ve Asya’da Türk nufusunun azaltılması, toplu mezarların açılması ile belgeli…
-İkinci Dünya Savaşında Hitler Almanyası Yahudi Katliamları, yenilir yutulur değil ki…
- Rumların 1974’de Türkleri diri diri gömmeleri yanı sıra 600 den fazla Türk Mücehatini ateşkes olduğu halde 45-50 derecedeki güneşin altında ayakta günlerce bekletip öldürmeleri, bir vahşetin belgesi değil miydi?
-Ermenilerin 1994 de Hocalı Katliamları o kadar yeni ve korkutucu ki, dünya basını belgeleri ile arşivinde saklamaktadır.
- Sırpların 1999 senesinde Kosava-Bosna-Hersek Katliamları daha çok yeni…
***
Projenin örtülü bir tarafı var mı?
İlencinizi paylaşıyorum.
Varolun hep.Selam,saygı.
kurtoviç tarafından 3/5/2010 6:51:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
kurtoviç tarafından 3/5/2010 6:53:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Arkadaşım, bu oyunlar uzun bir tarihi geçmişi olan Türk Milleti'nin o kadar yakından tanıdığı oyunlar ki ben hala bunları bu kadar tecrübeden sonra yaşıyor olmamıza üzülüyorum.Hani insanın ilk hatası başkalarına sonraki hataları kendine aitmiş ya,birlik ve beraberlik içinde bunlara nasıl !dur!'diyemiyor,hala haklı olabileceklerini nasıl düşünebiliyoruz?Anlamak çok zor.
Bence yeterince kendimizi anlatamayacak kadar birbirimizden uzağız.Ne yazık!Çok üzüldüm ben de sizler gibi ve tamamen katılıyorum size.Çok kutluyorum bu güzel yazıyı.Çok sevgilerimle...
Çok haklı bir beddua bence..
Bakın ; birileri kuyumuzu kazarken bizim yaptığımıza : Birbirimizle uğraşıyor, bölünüyor, kendi aramaızda parçalanıp zayıf düşüyoruz. bu da elbet düşmanlarımızın işine gelecektir. Yazıda sayılan devletlerden hangisinde var bizim yaptıklarımız, birbirimizle uğraşma hatası ?
Güçsüz kalırsa mazlum, adı çıkarılır bir de zalime !
Günün anlamına en uygun yazıydı.