- 992 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kafes Kuşu (1)
Kafes kuşu(1)
Açık Pencere
Kafes kuşu dereler ,ormanlar hayal ediyordu.Önüne konulan yiyecekler ona lezzet vermiyordu.O sadece ormanların güzelliğini düşünüyor,Tehlikesini göz ardı ediyordu...
Evin çocuğu kafesin kapısını sık sık açmış,odanın içinde kuşu uçurmuştu..O gün yine aynı şeyi yaptı,kuş açık pencereyi fark etti.Pencereden uçtu gitti.Hemen de gözden kayboldu.Çocuk eyvah dedi.”Kurda kuşa yem olacak”.
Kafes kuşu ilk gördüğü ağaca konmuştu.”iyi mi yaptım kötü mü yaptım diye “ düşünmeye başladı.Yanlış yaptığını anladı.Ağaçta kendinden büyük kuşlar görmüştü ve korkmuştu.Ağacın gölgesinde uyuyan kediden de çok korkmuştu.
Kafes kuşu çok huzursuzdu.Ağacı terk etti.Az ilerideki ağaca kondu.Ağacın altında çocuklar oynuyordu.İşte dedi aradığım yeri buldum.Bu çocukların yiyeceklerine ortak olurum.İçeceklerine de.
Kafes kuşu ilk geceyi bu ağaçta geçirmeyi,Sabahın ilk ışıklarıyla uçup gidebildiği kadar uzaklara gitmeyi,Özlediği derelere ve ormanlara kavuşmayı düşündü.
Köpek Sesleri
İlk geceyi o ağaçta geçirdi.Köpek sesleri kafes kuşunun ödünü kopardı.”Onlar da neydi” “canavar dedikleri şey onlar olsa gerek “dedi.Evine dönmek istedi.”Ormanlar dereler neyime benim “diyordu.” Yemek elden su gölden yaşamak varken, tehlikelere girmek de ne oluyor…”
Sabahın ilk ışıklarıyla eve döndü..Pencere açık değildi. Evin çocuğunun uyanmasını,pencereyi açıp içeri almasını bekledi.Evde kimse yoktu.Dedesi vefat ettiği için, evin çocuğu ve hanımı cenazeye gitmişti..Bir kaç gün eve dönmeyeceklerdi.
O sabah pencerede Evin çocuğunu düşündü kafes kuşu.Evin çocuğu ne iyi bir çocuktu...Eyvah dedesi ölmüş,Üzülmüştür...Tekrar onu görebilecek miyim...
Evin çocuğunu ,dedesinin cenazesinin peşinden gidiyordu.Hüzünlüydü... şöyle mırıldandı "Ölüm var ölüm var...Şu dünyada ölüm var.Mezarlığa varılmıştı.Dedesinin ölüsünü mezara indirdi. Ondan artık ayrılıyordu.Bu ona son dokunuşuydu.Düşünceliydi...
"Ah gönlüm neden şu kafesler.Ah gönlüm sen de bir kafes kuşusun.Cesaret göster de kaç bu kafesten...Bu kafes sana dost değil...
Kafes kuşu acıktı.Gölgesinde çocuklar oynayan ağaca uçtu.Çocukların yiyeceklerinin kırıntılarını yedi.Çocukların sularından içti.Bu çocuklar da evin çocuğu gibi güzel çocuklardandı.Onlarla arkadaş olursa kurtulacağını sandı.Çocukların yanına gelen kediyi görünce yanıldığını anladı.Bu kedi çocukların yanından gitmezse aç-susuz kalacaktı.Eyvah ki, eyvah…
Kafes kuşu uzaklara gitmekten çok korkmuştu.Bu geceyi de ağaçta geçirecekti.Sabah olunca tekrar evin penceresine konacaktı.Evin çocuğu pencereyi açarsa pencereden usulca girecek ,hiçbir şey olmamış gibi kafese kendini kapatacaktı.Evin çocuğu ona küsmüşse onun kalbini kazanmak için “güzel sesiyle “ hep ötecekti.
Kafes kuşu sabahın ilk ışıklarıyla yine evin penceresine gitti.Pencere kapalıydı.Acıkıp-susayıncaya kadar pencerenin açılmasını bekledi. Nafileydi bu bekleyişler.Evin çocuğu cenazeden dönmemişti daha.
Acıkınca gölgesinde çocukların oynadığı.ağaca uçtu.Çocuklardan biri onu fark etti.”Ay ne güzel kuş” dedi.Diğer çocuklar da ona baktılar…Kafes kuşu güzel sesini sunmanın tam zamanı olduğunu düşündü ve öttükçe öttü.
Çocuklar onu çok sevmişlerdi.Komşularından bir kafes buldu çocuklar hemen.Kafese yem ve su koydular…Kafes kuşu acele acele yemi yedi ,suyu içti.Çocuklara yakalanmamak için ağaca uçtu.Evin çocuğunu özlediği için yaptı bunu.
Kafes kuşu bu çocukların sevgilisi olmuştu.Çocuklar ondan mahallenin diğer çocuklarına bahsettiler.Onu yakalamanın bir yolu olmalıydı.Kuş gitmesin diye ağaca yem astılar.Su astılar...O da onlara teşekkür olsun diye “güzel güzel öttü”
Ağaca asılan yem ve su büyük kuşların ağaca tebelleş olmasına sebep olmuştu.Bu durum kafes kuşunu huzursuz etti. O büyük kuşlardan pek korkuyordu.Kafes kuşu gitti ıssız bir ağaç buldu kendine.
Issız Ağaç
Kafes kuşu ıssız ağaca sığındığı günden beri,hiçbir yiyecek ve içecek bulamamıştı.Tehlikesiz olduğu için sığınmıştı bu ağaca. “ Birkaç güne nerdeyse evin çocuğu gelir” diye ümit etti.Bu açlığa –susuzluğa aldırış etmedi.Her sabah evin penceresine gitti.Açılmasını bekledi.
Evin çocuğu eve dönmeyecekti.Annesi böyle karar almıştı.Ölen dedesinin evine yerleşeceklerdi.
Kafes kuşu ıssız ağacı mesken seçmişti.Yiyecek,içecek bulmak için ayrılıyor,karnını doyurunca ıssız ağaca dönüyordu.Yiyecek ve içecek bulmak için okula,camiye,parka gidiyordu.
Bir gün o ıssız ağaca döndüğünde,kendisi gibi güzel öten bir kuşla karşılaştı.Bu kuş bir kafes kuşuydu ,iki yı önce kafesinden kaçmıştı.Kafes kuşu bu yeni arkadaşını pek sevdi.Artık yalnız değildi.Köpek seslerinden geceleri hep korkmuştu…
Yeni Arkadaş
Kafes kuşu zararsız bir arkadaş bulduğu için pek sevinçliydi.Yeni arkadaşı ile uzun uzun dertleşti.Sabahleyin yine ıssız ağaçtan ayrıldı.Evin penceresine geldi.Pencerenin açılmasını bekledi.Pencere açılmayınca cami avlusuna gitti.,şadırvandan suyunu içti.Bir kaç yiyecek buldu .Karnını doyurunca ,ıssız ağaca döndü.
Yeni arkadaşı onu hep güler yüzle karşılıyordu.Onunla saatlerce dertleşiyordu.Yine onu güler yüzle karşıladı ,nereye gittiğini sordu.Kafes kuşu için hikayesini anlatma zamanı gelmişti.Bütün hikayesini anlattı.Arkadaşı da iki yıldan beri dışarılardaymış ve başına gelmedik kalmamıştı…Ormanları görmüştü,dereleri görmüştü…ama bunların faturasını çok pahalı ödemişti…
Kafes kuşu bir kere olsun dereleri,ormanları görmek güzel olur diye düşündü.
-Beni o derelere götürsene
-Çok tehlikeli
-Bir kerecik…
Arkadaşı anlattı,kafes kuşu dinledi.” Bir keresinde dereye su içmeye inmiştim,Tam dereye yaklaşırken karşıma bir yılan çıktı.Bir lokmada beni yutacak kadar büyüktü…”Yılanı görünce donup kalmış.Bir leylek gelip yılanı kapmasaydı,yılana yem oluyormuş…
Kafes kuşu bunları arkadaşından duyunca ,Ormandan ,dereden vazgeçti.Eve dönmeliydi.Buna bir kere daha inandı.Issız ağacın kıymetini de bir kere daha anlamıştı.
Bu ikili için ıssız ağaçtan güvenli yer yoktu bu dünyada.Ya kış gelince ne yapacaklardı. Arkadaşı .geçen kışı bir kütüğün kovuğunda geçirmişti.Aç-susuz kalmıştı günlerce.
Arkadaşıyla birlikte uçuyor.Issız ağaca birlikte dönüyorlardı.Şanslarını hep yokladılar.,Her sabah evin penceresine geldiler,Ümitleri tükeninceye kadar beklediler.Kış gelmeden ya eve dönmeliydiler ya bir sığınak bulmalıydılar…
Issız ağacın altına bir köy tavuğu geliyordu.Civciyleriyle toprağı eşeliyor ,karınları doyunca kümeslerine dönüyorlardı.Kafes kuşu "benim niye yavrularım yok demişti bir gün."
Ondan bir ay önceydi,O gün bayramdı.Evin çocuğu annesine sarıldı.Annesi onu öptü.Kafes kuşu "Benim annem niye yanımda değil " demişti.
Kafes kuşu evin oğlunu öyle özlemişti ki,çatlayacaktı onu görmese…
Ev Boşaltılıyor
Bir sabah kafes kuşu ne görsün,Ev boşaltılıyor…Pencereden pencereye koştu.Adeta delirmişti. Nerdeydi evin oğlu.Pencerelerden biri olsun neden açık değildi…Evin oğlu bakkaldan döndü.Kafes kuşunu gördü.Pencereyi açtı.
Kafes kuşu o anda arkadaşını unutmuştu.Arkadaşı ondan davet beklemiş ve davet gelmeyince kırılmış gitmişti. Kafes kuşu evin oğluyla özlem gidermiş ve arkadaşını hatırlamıştı.” Ah nerde o” Ondan ayrı kalamazdı.Evin oğlu kafesin kapısını açtı kafes kuşu aç karnını doyurdu.Sesinin çıktığı kadar gür sesle arkadaşına seslendi. “ heyhat duyan olmadı”
Kafes kuşu günlerce “ah arkadaşım da gelmiş olsaydı “dedi.Arkadaşı ise çok kırılmıştı. “Ona mı tenezzül edeceğim.” Diyordu hala.
Kafes Kuşu (2)
Kafes kuşu artık yeni evdeydi.Arkadaşından çok uzakta.”Dağ dağa kavuşmaz insan insan kavuşur” diye kendini avutuyordu.Arkadaşı aklına geldikçe.
Kafes kuşunu yeni evi daha güzeldi. Ömrünce özlediği ormanın içinde bir evdi. Yanından dere akan bir evdi. Evin çocuğuna nasıl teşekkür edeceğini bilemedi.Öyle sevinçliydi ki,Şimdi daha güzel ötüyordu. Her gün daha güzel şarkılar yazıyordu…
Bir Yolculuk
Evin çocuğu yaylaya çıkacaktı . Yaylada dedesinin bahçesi vardı .
Kafes kuşunu da yaylaya götürecekti…
Yalla yolu derenin kenarıyla devam eden bir yoldu. Ağaçlık bir yoldu.
Dedesi her yıl yaylaya çıkar bahçesine biber,domates,salatalık eker.Onları şehre götürür satar geçimini sağlardı.Çok yaşlanınca hastalanmıştı ve iki yıldan beri bahçesine çıkamamıştı.
Evin çocuğu annesini de ikna etmiş. Birlikte bu yaz yaylada kalacaklardı.
Arkadaşının Sesi
Kafes kuşu yol boyunca öttükçe öttü.Şiirler yazdı bu güzelliğe. Yolculuk katır sırtında yapılmıştı. beş saat sürmüştü. Kafes kuşu yorulmuştu bahçeye vardıklarında kuş sesleri içinde,dere sesi,orman sesi hafiften kendinden geçmiş uyuyuvermişti.”Dağ dağa erişmez insan insana erişir “demedim mi diyordu uykusunda.
Kafes kuşu arkadaşını görmüştü gördüğü rüyada .Hem arkadaşı kışı geçireceği bir sığınak ararken bu bahçeye gelmişti. Arkadaşı ile sarmaş dolaş olmuşlardı. Artık bir birlerinden uzak kalmayacaklarına söz vermişlerdi.Özür dilemişti arkadaşından “Kötü niyetim yok” demişti. Evin çocuğunu görünce aklım başımdan gitmişti. “demişti.”Seni çok aradım…” demişti
Bilge Kuş
Bahçedeki ağaca konan kuş o gün kafes kuşunun aklını çelmişti
-Ben o şehri biliyorum.
-Beni o şehre götür.arkadaşımı çok özledim.
-Seve seve
-Söz mü
-Söz
Oh dedi kafes kuşu arkadaşıma kavuşacağım.Şimdi bu kafesten nasıl kaçacağımı düşünmeliyim.Evin çocuğu kafesi temizlerken kafesten kaçacaktı ve bilge kuşla o şehre yola koyulacaktı.Arkadaşını da alıp bahçeye döneceklerdi.
Kafesten Kaçış
Kafes kuşu aradığını bulmuştu.Kafesini temizliyordu evin çocuğu.Kafes kuşu en yakın ağaca uçtu.Bilge kuşun gelmesini bekledi.
Evin çocuğu
-Ey güzel kuş “Kurda kuşa yem olursun .Gel bu kafese gir.”dedi
-Arkadaşımı özledim .dedi kafes kuşu.
Bilge kuş “Verdiği sözü hatırladı” Bahçeye geldi.Kafes kuşunu ağaçta görünce sevindi. Yola çıkabiliriz dedi.
Şehre Yolculuk
Bilge kuş ve kafes kuşu yola düştüler.”Az gittiler ,uz gittiler,dere tepe düz gittiler.”Kafes kuşu yorulmuştu.Kolay mı koca kanatlı bilge kuşla birlikte uçmak.
-Dinlenebilir miyiz
-Seve seve.Ben de bu arada karnımı doyururum.
Dinlenme esnasında bilge kuş gördüğü en yakın meyve ağacına gitti .Karnını doyuracaktı.Bilge kuş telaşlı telaşlı karnını doyuruyordu.Onu bir tilki gördü.Kurnazca sokuldu.Bilge kuşu kaptı.”Ah dedi bilge kuş.bilmediğin yerlerde karnını doyurmaya kalkışırsan yem olursun işte” dedi
Arkadaşını kaybetmişti. Tek yapacağı doğru şey, bahçeye dönmekti. Zaman kaybetmeden hemen uçtu.Uça bildiği kadar uçtu.Yorulmuştu ve akşam karanlığı çökmüştü. En güvenilir sandığı bir ağacın en tepesine kondu.Açtı-susuzdu.Korkuyordu.Gece çakallar uludular.Tilkiler koşuşturdular.Koca kanatlı kuşlar geldiler…
“Bahçeye bir varabilsem ,artık bu son .Kaçmayacağım “diye kendine söz veriyordu.Evin çocuğundan da özür üstüne özür dileyecekti.
Kafes kuşu arkadaşını hatırladı.”Sohbetini özledim” dedi.Nerdesin gel …Bir fırsat daha yakalaya bilecek miydi.Neden ona kavuşamamıştı.Ona vefa borcu vardı. Onu kurtarmalıydı…
Bahçeye Dönüş
Sabahın ilk ışıklarıyla bahçeye uçtu.Uçtu uçtu uçtu…karşıdan bahçe görüldü. Sevindi. İki günden beri aç ve susuzdu.Kafeste yem ve su onu bekliyordu.
Evin hanımı ve çocuğu gitmişlerdi. Kafes kuşu bahçede onları bulamayınca üzüldü. Kafes de ortalarda yoktu.
Evin hanımı hastalanmıştı.Acilen hastaneye gitmişti.Yaylaya ne zaman dönecekleri de belli değildi..
Kafes kuşu “Gidip de dönmemek ;Gelip de bulmamak varmış” dedi.
Küçük Ev
Küçük ev koca koca ağaçların arasındaydı. Güneş görmezdi ama kışında rüzğar almazdı.Çukur bir yerdeydi.Bu evi dede yapmıştı.
Kafes kuşu gecelerini bu evde geçirecekti. Gündüz karnını doyurması için su ve meyve bulabilecekti.
Her sabah küçük evden uçuyor,Karnı doyunca akşamüzeri küçük eve dönüyordu. Küçük eve her dönüşünde içini bir sevinç alıyordu “Evin çocuğu ile belki karşılaşacağım bu gün “diyordu.
Evin hanımının hastalığı ciddi bir hastalıktı.” Vatan toprağı beni çekti” diyordu.Öleceğine inanıyordu.Hatta oğlunu kız kardeşine emanet bile etmişti. Artık ölümü bekliyordu.
Hava Değişimi
Evin hanımı hava değişimi için yaylaya gitmeye karar verdi.Doktorlar bu ümitsiz hastaya hava değişimi önermişlerdi.Yaylanın havası ve suyu ciğerlerine can katacaklardı.
Evin hanımı köye geldi.Yorgunluk attıktan sonra yaylaya gidecekti.
Evin hanımının köye dönüşünün beşinci günüydü.Yaylaya gitmek için iki katır tedarik edildi ve yola düşüldü.Akşam karanlığı çökerken yaylaya vardılar.Küçük eve eşyalarını yerleştirdiler.Bir iki yatak yorgan daha getirmişlerdi. Evin hanımının kız kardeşi ve iki çocuğu da misafirleriydi.
Kafes Kuşu Yaralanıyor
Kafes kuşu iri kanatlı bir kuş kovalayınca diken çalısına kendini atmıştı.O korkuyla kanadını kırdı.Bir kaç gün küçük eve dönemedi.Diken çalısının etrafında bulunan bir kütüğün kovuğunda geceledi.
Kafes kuşu biraz iyileşince küçük eve doğru yürüdü.Evin çocuğu kafes kuşunu gördü.Onu yakaladı.Kırık kanadını teyzesinin oğluyla birlikte sardı.
Sargıları açıldığında uçamadı.Teyzesinin oğlu:
-Veterinere götürelim dedi
- Tamam .dedi evin çocuğu
Veteriner göç ettikleri şehirde vardı. Oraya gidince kafes kuşunu veterinere götürecekti.
Kafes Kuşu Kuluçkaya Yatıyor
Evin çocuğu bir erkek kuş aldı kafes kuşu ile çiftleştirdi.Kafes kuşu üç tane yumurtanın üzerinde kuluçka yattı ve üç güzel yavrusu oldu.
Yavruları büyüyünce onlara isim verdi.Birine annesinin ismini vermişti ,birine de babasının ismini,diğerine ise arkadaşının ismini verdi.
Kafes kuşunun yavruları büyüyünce bir kafese sığmadılar.İkinci kafese koydu evin çocuğu yavruları. İlk ayrılık başladı böylece.
Bu Gün Veterinere Gidiliyor
Evin hanımı ölmüştü.Evin çocuğu annesi ölünce , teyzesiyle tekrar şehre dönmüştü.
Evin çocuğu bir kış günü veterinere geldi.Elinde iki kuş kafesi.Kafes kuşunun bir yavrusu ansızın açılan kafesten kaçtı.Açık oda kapısından çıktı ,Karlı sokaklara doğru uzaklaştı.
Kanadı iyileşir iyileşmez sokak sokak yavrusunu arayacaktı.
Kırık Kanat İyileşiyor
Veterinerin eli şifalı geldi.Kafes kuşunun kırık kanadı gün gün iyileşti.
Yavru özlemi artık bitecekti.Kafes kuşu odanın içinde iyi-kötü uçuyordu.Teyzesi evlerindeki kiler odasını kuşlara ayırmıştı.Kanatları iyileşir iyileşmez şehrin altını üstüne getirecek ,yavrusunu bulacaktı.Evin çocuğu ana kuşu iyi havalarda bahçeye salıyordu uçsun ,iyileşsin istiyordu.
Komşu kuşlara yavrusunu soruyor.Kendini iyi hissettiği günler cami avlusuna kadar gidip yavrusunu arıyordu.
Eski Arkadaş
Kafes kuşu ,okula çocuğunu aramaya gittiğinde ne görsün eski arkadaşı orada.
-Bakar mısın
Eski arkadaşı “ bu ses yabancı değil” dedi ve baktığında kafes kuşunu gördü.
İkisinin de gözünden yaşlar aktı.Bu yaşlar kavuşma göz yaşlarıydı.
-Ne var ne yok
- Sorma
-Ne oldu kafes kuşu .Başına bir şey mi geldi.
-Hiç sorma
Arkadaşını da alarak eve döndü.
-İşte benim evim. Seni içeri alamam ;Çünkü ben evlendim içeride beyim var.Çocuklarımın babası.
-Ne çocuklarında mı oldu
-Üç tane.Ve biri kayboldu.
-Nerede kayboldu.
-Veterinere gittiğimiz gün .Kafesinden kaçtı.
-Ben onu bulurum
-Bulur musun
-Bulurum.
-Sen den haber bekleyeceğim
-Tamam
-Şimdi bana müsaade ,Evime gideyim.
Kafes kuşunun arkadaşı ,Şehrin altını üstüne getirdi. Kafes kuşunun yavrusunu bulamadı.Ertesi gün bir çocuğun elinde kafesle veterinere girdiğini gördü.Kafeste küçük bir yavru vardı.Kafes kuşuna haberi uçurdu
-Evet bu benim yavrum.
Çocuğun gittiği evi günlerce takip ettiler.Günlerce yavruyu kaçırma planları yaptılar .
Yavru kuş Annem beni kurtaracak diyordu ve annesini özlüyordu.
İki Yavru Kuş
Evin çocuğu yavru kuşların kafesini temizliyordu.İki yavru kuş kafesten uçtular. Önce yakın bir ağaca kondular. Anne kuş “Ah benim hatamı onlar da yaptı” diyordu.Başlarına kötü bir şey gelmemesi için dua etti.
İki yavru kuş o gün ağaçtan ağaca kondu,Hürriyetin tadını çıkardılar. Akşam olunca eve dönmediler.
Baba Kuş Öldü
Baba kuş yavruları kaybolduğu günlerde üzüntülüydü.Yemeden içmeden kesildi.Kiler faresi bir gece onu kafesin kenarında düşünürken gördü ,sessizce sokuldu ve kafasından ısırdı.
Anne kuş ,sabah uyandığında baba kuşun ölüsüyle karşılaştı.”Kolum kanadım kırıldı ey şehir” “Ey verdiklerini hep alan şehir artık sende durmam “dedi.
Yayla
“Nerden geldim bu şehre yaylada bir kanadım kırıldı,bu şehirde iki kanadım “ diye günlerce sızlandı. Yaylaya dönmeye karar verdi.Yayladaki küçük evi özlemişti.Kilerde tek başına kalmak ta çok zordu…
Kafes kuşunun derdi göğsünden taştıkça taştı.Eski arkadaşı onu teselliye geldi.Yaylaya dönme kararından caydırmaya çalıştı.Yavrularının bir gün çıkıp geleceğini söyledi.
Evin Çocuğu Hastalandı
Evin çocuğu hastalandı.Hastalığı ciddiydi.Teyzesi onu hastaneye yatırdı.
Kafes kuşu için zor günler başlamıştı.Kafesten kaçmalıydı.Doğru dürüst kendisi ile ilgilenilmiyordu.Aç-susuz kaldığı günler çok oldu.
Evin çocuğunun hastalığına çok üzüldü. Onu hastanede ziyaret etseydi. Onu bir kere daha görseydi.”Ya ölürse” diyordu.Ölürse bu koca şehir üstüne yıkılırdı.
Öldü Haberi
Kafes kuşu eski arkadaşının öldüğü haberi ile sarsıldı.O ölmese onunla yaylaya dönecekti.Hatta evlenecekti.
Kafes kuşu günlerce kafese ve şerha sitem etti.Bu kafes onun için ”Verdiklerini alan kafesti; Bu şehir onun için“Verdiklerini alan şehirdi” Yayla vefalıydı.Yayla dosttu…
Köye Dönüş
Kafes kuşu yine köydeydi.
Evin çocuğuna doktorlar hava değişimi verdiler.Teyzesi onu köye götürdü.Evin çocuğuannesinin dediğini dedi.Bu köyün toprağı beni çekti
Hava değişimi evin çocuğuna çok iyi gelmişti.Teyzesi Tek o iyi olsun şehre dönmem diyordu.
Kafes kuşunun yayla burnunda tütüyordu.Kaybolan yavruları da hiç aklından çıkmıyordu.
Kafes Kuşu Hastalanıyor
Kafes kuşu hastalandı.Ölümcül bir hastalıktı bu.”Ölmeden önce yavrularımı bir kere görsem “diyordu.
Evin çocuğu kafes kuşunu hemen veterinere götürdü.Veterinerin ilaçlarıyla kafes kuşu iyileşti.Kafes kuşunun hayattan beklediği tek bir şey vardı artık.”Yavrularını görmek”
Kafesten kaçtı.Evin çocuğu ona hiç engel olmadı.Hatta
-Allah seni yavrularına kavuştursun .Dedi.Kafes kuşu da evin çocuğuna
-Elveda güzel insan .Dedi.
Kafes kuşu gönlünün gösterdiği yöne doğru uçtu gitti ve gözden kayboldu.
İyi Haberler
Evin çocuğuna kafes kuşunun iyi haberleri geldi.Kafes kuşu yavrularına kavuşmuştu.Güzel bir derenin kenarında ıssız bir ağaçta mutlu ,mesut yaşıyorlardı…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.