- 1453 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞE ÖZLEM
Neler oluyor bize?...Sevgi saygı yerini niye dolar,euro,TL seslerine terk etti.Söyleyemiyoruz görgüsüszlük olmasın diye ama,biraz daha pervasızlaşsak birbirimize kaçparalık adamdın,kaç paralık insansın,kaç paralık annesin,kaç paralıksın be insan,paran yoksa insan bile değilsin falan gibi söylevlere giricez.Nerde bizim insani hasletlerimiz,nerde insanlığımız,nerde?...
neler oluyor bize kafamıza balkabağımı düştü,düştüde yıldızlarımı sayıyoruz?Paylaşmak ve bunun verdiği mutluluğn doyumunu yaşamak,Yetinmek,benim var ondada olsun diye düşünmek...Nedir bu arsız açgözlülüğümüz.Nereye gidiyoruz.
Hırslarımız...Kırıyor,kırılıyoruz ne uğruna?Radyoda bir şarkı( bir demet yasemen aşkımın tek hatırası) ,şimdilerde ise son model araba hediyem..,takı vesairesi sana olan aşkımın ifadesi...
Ne değişti yine her azamız aynı,insanlığın ilk başlangıcındaki gibi hiçbir farklılık yok.Çağ atladıktamı başımız bozuldu,niye hiçbir şey eskiden olduğu gibi kokmuyor,lezzetinde farklılık var.Gençliğimin başlangıçlarında ,tam o delikanlılık devrelerimde paylaşmanın hazzı yaşanırdı.Paylaştıkça dindirirdik yokluk yanlarımızı,sustururduk paylaştıkça acılarımızı.Birlikteliklerimizi paylaşım ve özveri ile tanıştırdıkça çoğalırdık biz...
Doğan kardeşlerimizi,kemallettin tuğcularla değiş tokuş yaparak,teksas tommiksleri cep fotoramanlarıyla değiş tokuş yaparak siyah beyaz resimli aşklara tanık olduk biz.Daha aşkın varlığını bilmezken sevginin gizem dolu yolunda gezinirdik biz,Biz birbirimizi severdik.
Bugünün insanına,gencine o zamanın ruhuyla baktığım içinmi bu gerikalmışlık bende,yoksa doğru bakış bumuda ben çağ atlayamıyorum.Neerden çıktı bu geçmiş takıntısı bende...
Henüz internetler,cd,teknoloji vesaireler yokiken,bilmediklerimizi ansiklopedilerin o birinci sınıf hamur kağıda basılmış sayfalarında öğrenerek tüketirken gençliğimiz,gelecekte okuma aşkının yerini görselliğe terkedeceğini nereden bilebilirdik.
Paylasma arzusunun verdiği hazla,o çok mürekkepli teksir makinalarından çıkmış yazıları,yarında birileri okusun ,fikre sahip olsun diyerek,ebeveynlerin ışık ambargolarını mum ışığı ile deldiğimiz heyecanlı ,aç geceler zorunuz neydi acaba?
O..Bir ibadet anıymış gibi hazırlandığımız sinema matineleri,bazen iki film bir arada deymeyin keyfimize patlamış mısır,bağlar gazozu üzerine keyfimiz olurdu gıcır..Salya sümük şiş gözler filmin sonunda unutulmaz sahneleri,komşu komşuya yapılan film kareleri sohbetleri.Günlerce önceden hazırlanılan sinema muhabbetleri....
Bize neoldu?
Salya sümük birlikte ağlayıp mendil tükettiğimiz,gülmekten krizlere girdiğimizkomşuluklarımız,okuma arzusu ile kitap değiş tokuş ettiğimiz delikanlılık erdemlerimiz,komşu kadınlarının, komşu kızını gelin etmek için yaptığı görev dağılımlarımız,acı günlerde tek yürek olan güzel insanımız..ne değişti.Değişen fiziki kimyamız değilse ,değişime uğrayan ruhsal zekamızmı?
Bugünlerde en çok neyi özlüyorum biliyormusunuz?Komşu teyze naciye teyzeyi,yaptığı etli ekmeği,mantarlı gözlemeyi..Hani sacı bahçeye kurardıfa anneme seslenirdi fatmanım çocukları alda gel,ekmekleri pişirmeme yardım et diye seslenişini..seniha ablayı ve o mis kokulu içine sevgininpaylaşımını kattığın odun ateşinin olgunluğunda pişen ekmeklerini...
ferhan erdoğan
YORUMLAR
70 li yılların başında salı günleri çıkan türk filmeleri cümbür cemaaat ağlayarak seyrettiğimiz günler..ha bir de bir kamyona biar mahalle insan biner de karpuzu kucaklar denize gidişlerimiz...Ne güzeldi o günler...ahhh...çok güzel yaşanmışlıoklara değinmişsiniz... kaleminize sağlık... Çok gerilere gittim sayenizde...sevgimle..