- 694 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sen Geldin Ya!
Günün kargaşasından, trafiğinden ve gürültsünden kaçıp sığındığım,bir sığınağım var.Sahilde salaş bir balıkçı meyhanesi.Bugün de tahta masalarda, üç beş kişi var.Sahte ışıltılı vitrinleri,yanık yağ kokan fast food larıyla,dev alışveriş merkezleri tıklım tıklım.Tahrip gücü yüksek,afyon sıkılmış, gibi insanların üstüne.
Güneş yavaş yavaş kaybolurken,Karadeniz’den Boğaz’a doğru poyraz patlıyor.Deniz bir başka,gökyüzü bir başka,karşı kıyıda yemyeşil bir atlas gibi orman akşamın rengini yüklenmiş.Ohannes usta,Tanju Okan’dan ’’Kadınım’’ şarkısını çalıyor müzikçalarda.Sularda yorgun akşam sefalarının aksi oynaşırken,yüreğimde yangın telaşı;içten içe,gizli.Kuş cıvıltıları,martıların telaşını bastıramıyor.Deniz kabuklarının,yaşamla kucaklaştığı saatlerde,dalgaların inadını düşünürken;bir anda zaman duruyor sanki.Bu müthiş doğal dengeyi,bu eşsiz ülkemizin güzelliklerini nasıl katlettiğimizi düşünüyorum.
Der Spigel dergisi; Türk Lokumu başlığıyla Türkiye’de toprak satışlarının başladığını ballandıra ballandıra anlatıyor.Topraklarını satan, diğer ülkeler Kara Afrika ülkeleri,Kamboçya,Pakistan,Filipinler gibi üçüncü Dünya ülkeleri.Çok uluslu altın avcıları,
ormanlarımızı,ovalarımızı,yeraltı sularımızı,kaynaklarımızı talan etmek üzereler.Niğde’nin Ulukışla ve Porsuk köyünde,Manisa’nın Çaldağı,İzmir Efemçukuru,Tunceli Ovacık’a kadar topraklarımız peşkeş çekiliyor.
Dalgın akşam sularında, bunları düşünürken H.Hüseyin Korkmazgil’in Ağustos şiir’inden, mısralar kendiliğinden savruluyor poyraza:
ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
beş numara lamba kederi var mısralarımda benim
yitirmişim yıldız ışığında dost çizgileri
deli çizgi gözlerimi kör etmiş kör etmiş kör etmiş
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
çığlıkçığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
gökmavisi bir türkü dolanmış yüreceğime
selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde-neyleyim
insan demişim kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum
kaderim kaderleri demişim alının kızı
sen olmasan ben böyle uysal değildim
böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
bir yangınsonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmiyecek...
Geçen yıl,seni alıp götüren poyraz; bu kez ’’sesini,kokunu,efil efil saçların şiirierini’’ getiriyor; gece kırlangıçları susuyor sen geldinya,boş balıkçı kayıklarına martılar sesizce tünüyor sen geldinya,Ohannes Usta ’’kadınım’’ şarkısını tekrar tekrar çalıyor sen geldinya,
yaralı bir güle dönen yüreğime kır çiçekleri iniyor sen geldinya,sessizliği övüyor poyraz sen geldinya,yıldız yağıyor sulara sen gel-din-ya...!
Umut Erden
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.