- 718 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
KÜRTLERİN ROLÜ !
Ülkemizde Kürt kökenli vatandaşlarımızın oluşturduğu nüfus, hiç de azımsanacak kadar değildir. Sadece bu gün değil, geçmişte de öyleymiş üstelik.
Geçmişi anlatırken, her türlü eleştiriye de açık olmak şart. Çünkü, yaşamadığımız, sadece duyduğumuz, okuduğumuz olayların kesin doğruluğunu iddia edemeyiz. Söyleyenler, anlatanlar hatta en güvenilir görünen tarihçiler bile yanlı ya da yanlış söylemiş olabilirler.
İşte bu, kesin doğruluğunu iddia edemeyeceğimiz bir duyumdan söz edeceğim önce. Kurtuluş savaşımız sırasında, önce İngilizler, Kürt kökenli vatandaşlarımızı, kendileri ile bize karşı birlik olma konusunda ikna etmeye çalışmışlar. Karşılığında da Osmanlı toprakları üzerinde bağımsız bir Kürt devleti vaat etmişler.
Siyasî dehasını, bütün Dünya’nın takdir ettiği, Büyük Atatürk bu durumu önemseyip devreye girmiş ve onları ikna etmek için çok kişinin inanmadığı bir şekilde ’ din kardeşliği’ kozunu kullanmıştır. Kürtlerin bir kısmı İngilizlerin teklifine sıcak baksa da, Atatürk’ün ikna kabiliyeti çok daha yüksek olduğundan muhtemel bir tarihî hataya düşmekten kurtulup, İngilizlerle brlikte bizi içten vurmaya razı olmamışlar, Kurtuluş savaşımızda Atatürk’ün emrinde savaşmışlar, galibiyette pay sahibi olmuşlardır.
Şimdi bir kısım Kürtler, Atatürk’ün de kendilerine bağımsız devlet vaat ettiklerini iddia ederek, kimisi de verilen başka sözlerde durulmadığını iddia ederek silahlı mücadele başlattılar. Yıllardır süren bu mücadelenin sonucunda kendileri de,ülkemiz de çok şey kaybetti. Kim haklı, kim haksız, tarihçiler bile çözemezler işin aslını.
Gelelim günümüze. İş başındaki siyasî iktidar, ülkede yapmaya çalıştığı köklü değişiklikler için böyle bir kitlenin desteğini alabilmenin önemini çoktan kavramış durumda. Gerçekten, bu gün, Kürt kökenli vatandaşların tamamına yakın bir bölümünün desteği alındığında, yapılabilecek çok şey olacaktır. Bunun, rejim değişikliğine kadar, ülkenin özerk eyaletlere ayrılmasına kadar vardırılması mümkündür. Tabii burada, Güneydoğu’nun Kürdistan eyaleti olacağı, bunun da bağımsızlığa giden ilk adım olabileceği de açıktır.
Şimdi ülkenin kaderini etkileyebilecek bir referandum sürecine girmek üzereyiz. Bu referandumda, yargı reformu, anayasa değişiklikleri, partilerin kapatılmasının zorlaştırılması - imkansızlaştırılması- gibi maddeler oylanacaktır. Buradan olumlu sonuç alınabilmesi için Kürtlerin desteğine kesin ihtiyaç vardır. İktidar bal gibi bunun farkındadır.
Seçim barajının düşürülmesi Kürt siyasilerin ilk şartı olmuştur. Bu da işin en can alıcı noktasıdır. Büyük bir ihtimalle gizli pazarlıklar da yapılacak ve akıl almaz, yerine getirilemez tavizler de verilecektir. Fakat, barajın düşmesi kabul edilirse eğer, ilk genel seçimde kazanacağı kesin gibi görünen iktidarın, bu düşük baraj sayesinde, çok önemli bir çoğunluğu elde edemeyeceği, dilediği değişiklikleri yapmaya devam edemeyeceği de bellidir.
Önümüzdeki günler, satranç benzeri, akıl, kurnazlık, fırsatçılık gerektiren oyunlara sahne olacaktır . Sonuçta kimlere ne tavizler verilecek, kimler kafaya alınacak, kimler kandırılabilecek, bu arada altta kalan vatandaşın durumu ne olacak, göreceğiz.
Sonrasında, verilen tavizlerin yerine getiril/e/memesinden dolayı, yeni Türk/Kürt anlaşmazlıkları ve çatışmalarının çıkmaması , en büyük dileğimiz olsun.
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Sevgili Serpil kardeşim; Siz bakmayın çığırtkanların gayretlerine. Ve düşmeyin yeis'e. Aklıselim galip gelecek ve bu nifak tohumları yeşermeyecektir. Çünkü bu coğrafyada yaşama şansı yoktur.
Bu coğrafyanın mahsülü değillerdir.
Her şeye rağmen İslam kardeşliği etrafında yine perçinleşeceğiz. Irkçıları umtlandırmayalım yılgınlık belirterek.
Saygılar ve selamlar.
hicbitmez
he he canim diyecegim artik.
Islamin ne demek oldugunu bilselerdi bir cana mi kiyardi insan ve hala canlara kiymaya meydan mi verirdiler böylesi kendilerini ispatlama cabalarimi olurdu.Hem de ki,varsiniz diyorken birde üstelik.
Herkese evsahipligi yapan bu vatanda bunca olay mi olurdu.
sevgilerimle
Yıllardır süren bu mücadelenin sonucunda kendileri de,ülkemiz de çok şey kaybetti. Kim haklı, kim haksız, tarihçiler bile çözemezler işin aslını.
Olmayacaktirda cözümü bundan sonrasinda da buna inandim kesin olarak.
Tarihcilerin bile gercekten cözemeyecegini son yillarda bilgi birikimi cokmuscasina bir hale bürünüp
inadina hak hak hak diyenler gün gectikce artmakta acikcasi.yalan yalnis belgeleri ortaya atarak hakliliklarini inadina ispatlamak adina ellerinden geleni ardina koyamayan bir topluluk var.
Istesekte artik bu bakisi farkli bir tarafa kimse yönlendiremez.
Bu andan sonra beyin yormanin bile anlami yok bu konulara.Cünkü ayni yolda israrla ilerleyenler var.
Ve yazik ki suan Kürt kökenli cocuklar bile Türkiyeye nefret duyacak sekilde yetisiyor.
yeni Türk/Kürt anlaşmazlıkları ve çatışmalarının çıkmaması , en büyük dileğimiz olsun.
Bu catismalarin bitmeyecegini görüyorum cok net bicimde kendi adima.
Hep inancim vardi baris adina ama artik bunun ihtimali cok düsük maalesef.
Bunlar tabiki benim görüslerim ve bakis acim kimse katilmak zorunda degildir.
Ben kendi görüslerimi aciklarim
Hep düsünüyordum hani kararsiz kalir insan bazen bir sey hakkinda
bir tahminde bulunur,tahminim kisa süre öncesine kadar barisin olabilecegi dogrultusundaydi.
Ama artik bunu söyleyemiyorum.
Diyebildigim tek sey,dilegimiz baris ama cabalar savas adina.
Bir degisiklikte beklemiyorum.
yüreginize saglik güzel yaziydii.
saygim sonsuz
Kürt kökenli birçok değerli arkadaşım var insanları ayırt ettiğim nokta sadece yaşadığı ülkelere olan sadakatlariyledir.Onun haricinde bir değerlendirme yapmam...
Ancak yazınızda ilgilizlerin desteği mevzusunu daha derin araştırmanızı rica ederim...
Benim için Misalen bir insan fransa da yaşıyorsa fransa ya saygısızlık yapmadığı sürece net olarak fransiz olsam be öz be öz kardeşimdir ...
Gerisi milliyeti ne olursa olsun teferruattır.....
.....
Referandum gerçeği
ve hükümetin desteği belli yerlerdendir..
İki kişi iki cemaat lideri çıkıp ta desin Akp ye hayır !
ben göreyim çoğunluğu azınlığı ....
yazınız teknik anlamda incitmeden birşeyler söylemeye çalışmış dikkatle okudum...
Barış ve Kardeşliğe....
ASLINDA BU YAZIDA KÜRTLERİN ROLÜ YERİNE BENCE ÜLKE MENFAATLARI DOĞRULTUSUNDA
BU ÜLKE DE YAŞAYAN TÜRK KÜRT ve DİĞER HAKLARIN ROLÜ OLMALIYDI
Yazınızda belirtmiş olduğunuz konulara katılıp katılmamak hiç önemli değil bence önemli olan tek bir şey var hiç bir şekilde geçmişe ve şuan ki hiçbir duruma bakılmaksızın önümüze bakmamız lazım diyorum
Nedenine gelince günümüz dünyasında artık herşey geçmişle değil gelecek üzerinde kurgulanmış bir durumda. Üzerimize düşen hiç bir şekilde korkuya mahal vermemek sizinde belirtmiş olduğunuz gibi kürtlere verilecekler federasyona kadar olan herşey dahil kavramlar hiçbir etki altında kalmadan tartışmak ve gerekirse vermektir bu demek değildir ki (günümüz dünyasında sınırlar kalkıyorken) kürtler ayrılıp bağımsız bir kürt devleti kurmalarına gider.Eğer bin birlikte yaşamışsak neden bin sene daha birlikte yaşamayalım
Gelinen nokta benim gördüğüm bu işi biz çözmesek başkası kendince çözmeye çalışacaktır lakin başkasının çözümü bizim kendi aramızda çözeceği kadar acısız değildir Biz bir aileyiz kendi sorunlarımızı dışarı taştığımız kadar taştık ve ben yeter diyorum birlikte çözmeye çalışalım ama çalışırken hiçbir şekilde geçmişe takılı kalmayalım
Bu kadar gözyaşları yeter çözüme giden yolda çözümün parçası olalım hiçbir şekilde ne olursa olsun insan hakları evrenselliğinden insanlara verilenden geri kalmayalım hiç bir halkı öcü ve ayrılığı düşünmeyelim kendimiz için istediğimizi başkasınada mübah görelim biz hak ediyorsak demek ki başkasınında hakkıdır
her bir karanlığın ardında mutlak güneş doğacaktır
gelin yeni doğacak güneşi birlikte karşılayalım
sevgi ve saygılarımla...
Engin Tatlıtürk
Sınır koymak değil sınır kaldırmayı ve gerçek kardeşliği amaçlamalıyız.
Saygı ve selamlar.
memosta_73
sizinle fazla tartışmaya girmeyeceğim
saygılarımla...
Bu yazınız dikkatle yazılmış. Tarafsızlığa dikkat edilmiş. Yazınız için kutlarım.
Seçilmiş hükumete güvensizliğiniz var sonlara doğru. Bu, tarafsızlığı biraz zedelemiş.Tavizler verilecek vs. zanlar haklı bir isnat olmayabilir. Hükümetlerin hain olmaları lazım maksadı yada haddi aşan vaatler vermeleri için.
Sonra Kürt kardeşlerimiz tek başına mı seçmiş hükümeti. Zaten hükümet Kürt oylarının yarısını bile alamıyor ki.
Kaldı ki bir Kürt partisi iktidara gelse Türk oylarını hesaba katmayacak mı? Sadece Kürt kardeşlerimize mi Hizmet götürecek?
Osmanlının en büyük deniz komutanı Barbaros Hayrettin Paşadır ve Cezairlidir. Mühim olan İslam kardeşliğidir.
Sual melekleri Irkın ne diye sormayacaktır.Dinin ne diye soracaktır.
Sevgili havin de haklı yorum yapmış.
" Birileri Kürt kelimesini görünce Cin çarpmışşa dönüyor" demiş. Bunun nedenleri vardır. Tersi de fazlaca mevcuttur. Yıllarca Arap-Türk kardeşliğine de aynı oyunları yaptılar. Bu olay dış kaynaklıdır.
"susturulamayacak kadar zamanı geçirdiler" gayrı ülke menfaatlerini düşünmek zorundalar.
Cümlesi açıklamaya muhtaçtır. Örtülü olan her şey şüphe kaldırır. İnandırıcılığı azalır.
Ülkemizde İnançlı insanların meseleleri, Atatürk, CHP, Laiklik,Güvenlik ve özgürlük gibi mühim değerler hep nemalanma malzemesi olarak kullanılmıştır. Bu konuda Havin kardeşime hak veriyorum.
Saygı ve selamlar.
8 Puan verdim.
**Havin_**
Merhaba Sayın Tatlıtürk,
yorumumdan cevap gerektirecek şekilde alıntı alıp üstüne yorum eklemişsiniz bu sebeple yazma gereği duydum.
Bakın evvela şunu bilmenizi istiyorum;
benim tavrım Kürt olmamdan kaynaklanmıyor; ki şöyle düşünün annesi Kürt babası Türk tanımadınız mı hiç ya da baba Arap anne Türk Ya da anne Kürt baba Zaza , bunlara rastlamadınız mı hiç ? Ve böyle olunca siz duyduklarınızla konuşmuyorsunuz başınızın ucunda olup bitenlere binaen konuşuyorsunuz, gördüklerinizle . Şimdi yaşanmış neleri anlatmak vardı da amacım asla ama asla gelip burada birilerine bir şey öğretmek değil sadece kendimizi bilmeliyiz. Yahu ben şimdi kalkıp vay efendim Amerika'da şöyle yaptılar da efendim o insanlar şöyle de ...sübhanallah siz karar verin oraya gitmeyen biri ne derece doğru konuşur. Ve aynı şekilde kimse doğu memleketine gitmeden orada yaşamadan oradakiler hakkında konuşmasın ! Yani diyorum ki
"Örtülü olan her şey şüphe kaldırır. İnandırıcılığı azalır."
cümlenizi bir daha düşünün.
Kanunlarla ya da yasalarla kardeşliği öğrenmem ben bunu öğrenmeleri gerekenler başkaları inanın ki bunlar halktan olan insanlar bile değiller; halk ki ne kadar masumdur elbet bir kasa elmanın tamamı sağlam değildir ama çoğunluk kendini bilendir arada kaynayanlar oluyor sadece. Ha bir de şu var ağzı olan hükûmete saldırıyor ; hükûmeti kim oluşturuyor ?
-halkın seçimlerdeki oylarıyla oluyor değil mi .
Peki madem halk seçiyor o zaman neden isyan ediliyor efendim siz seçtiğiniz hani denir ya bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..
Ve şu da var,
medyada bazen flash lash diye geçen haberlerin yalanlığı da mevcuttur. Benim kapımın önünde olan olayı götürüp artık nasıl çarpıtabiliyorlarsa öyle yapıyorlar da gerçekle alakası kalmıyor sonra Havin gelsin de inansın, otursun da sussun :
yemezler ...
Siyasi parti ya da insanların ismini vererek zan altında bırakarak insanları konuşmak istemiyorum çünkü içi bilmiyorum o tarafta ben oynananı görüyorum ve oynadıklarını hakkıyla da beceremediklerini söylüyorum.
Şu açılım,
tamamıyla Türkiye menfaatleri düşünülerek yapılıyor buna başka kesimler karşı çıksalar da bunun altı da üstü de budur evet Kürt'ler için de var faydası ama amaç Kürt'lerle barış yapmak işte kardeş kardeş yaşamak falan değil; amaç dökülen kanı durdurmak gibi görünüyor evet kan duracak ama asıl amaç kanın durması değil asıl amaç bölünmeye en müsait olan durumun önünü almaktır. Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur denir ama hayır Türk'ün Kürt'ten başka dostu yoktur. Ki ben onun bunun ne dediğine bakmıyorum da kağıtlarda imzalarda ve de sözü geçerlilerde ne var ne yok ona bakıyorum ona göre düşüncelerim şekilleniyor belki biraz da yaşayarak da ama oturduğum yerden vay efendim Kürt şöyledir de Türk böyledir de demem her şeyden önce müslümanım peki müslümanım diyen birinin
"Arap'ın Arap'tan üstünlüğü ancak ve ancak takva ile olur"
hadisine ters düşmesi doğru mudur ?
Doğru olsa bile benim inancım doğru olmadığını savunur.
Bir yere odaklanmadan, bir yere kilitlenmeden bakmak gerekiyor ben Kürt'üm diye insanlığı olmayana canım ciğerim kardeşim der miyim valla diyen desin bende sürüye değil insana göre bakan akıl ve yürek var.
Aynı şekilde müslümanım deyip başörtüsünü çiğneyenin Lâik oluşu da yalandır ! Neden peki, islamiyetin kadına farzlarından biridir bu yalan diyen açsın Nûr suresini okusun ha bu da inkar ediliyorsa Türkiye'nin dini diye bir şey yoktur densin(ki bunu Türkler asla ama asla kabul etmezler - ben de kabul etmem- zira bizim bir tarihimiz var ve müslümandır ecdadımız yalansa keseyim parmaklarımı da bir daha yazmayayım) kendilerini kandırmasınlar yani.
(söylediğim her harfin noktasına kadar açıklaması olarak kabul edin efendim)
Bu yazıyı ele alan kalemin gerçek düşüncesi nedir ne değildir bizi bağlamaz ama kendisini ifade ettiği haliyle hakikaten kutlanılası bir durum kanaatimce zira kalkıp amaçsız, gerçeksiz konuşmamış doğrulukları tartışılır demesi bile yeterli .
Sevgiler.
Engin Tatlıtürk
Fikret kardeşimi devamlı okurum. Onun yönü aynı ama adresi değişik.
Birbirimizi takdir de ederiz, yeri gelince menfi de eleştiririz.
Her yazdığımız mutlak doğru değildir. Enzımdan hata ve yanılma, yanıltılma payı olabilir.
Sizin yazdıklarınıza da hak vermişim zaten. Ben ırkçılığı da ırkçıları da tasvip etmem.
İnsanı yaradandan ötürü severim. Ama faziletli bir insanla çukur bir insanı da gönlümde yan yana getirmem hakka saygımdan ötürü.
Saygılarımı sunarım
Allah'a emanet olunuz Muhterem Havin Hanımefendi kardeşim.
"Kürt'lerin Rolü"
gibi bir başlık çok yanlış bence. Her Türk bir midir , her Türk insanı aynı şeyi mi düşünür aynı şeyi mi ister; hak verirsiniz ki böyle olsaydı ülke bu durumda olmazdı. Bu sebeple kullandığımız kelimelerin noktasına kadar mesuliyet yüklendiğimizi bilelim.
Ama teşekkür etmem gereken bir mevzu var ki kast edilen anlamlar harici edeb üslûbu mutlu etti beni. En azından cahiliyetin sirenleri yoktu; kalem doğruluğu tartışılır şeklinde ele almış mevzuyu. Ben ne derece doğru bulur ne derece haklı görürüm orası ayrı mevzu ama yazı üslubu itibarıyle beğendiğimi ifade etmek istiyorum. Birileri Kürt kelimesini görünce cin çarpmışa dönüyorlar; hayret hayret izliyorum zira ömr-ü hayatımda "bak şu Türk'müş buna şöyle davranayım şu da Kürt'müş şuna böyle davranayım " gibi bir zihniyetim asla olmadı olamaz da. Yahu ben insanım evvela gerisi başbakanın dediği gibi "teferruat" orada da kişinin adı konuşur.
Bu açılım sürecinin saklı sebeplerine değinmişsiniz; ben de inanmıyorum ki kara kaş kara göz mevzusu yok bu durumda hatta belki barış zeminine oturtulmuşluğu da yok ama şu da unutulmamalı ki "susturulamayacak kadar zamanı geçirdiler" gayrı ülke menfaatlerini düşünmek zorundalar. Doğu ülkelerinde gizliden gizliye başlamış bir hazırlık var e Tayyip Bey'de de gören göz konuşan akıl var; ama halkımız bunu göremiyor vay efendim Kürt de kim oluyormuş gibi saçmalık ötesine varamayan ifadeler kullanılıyor halbuki bilseler başka oyunlar oynanıyor bakalım "vatan" kelimesi ne hissettirir o zaman.
Biraz düşünmek lazım, düşünmek. Dün de bir siyasi parti üyelerinin cehalaetin son sınırına dayanan davranışlarına tanıklık yaşadım. Çok yazık ki üzüntü içerisinde düştükleri duruma gülüyorum kimse kusura bakmasın ama "laiklik" denilen kavram cahillik demek değildir . Laik kelimesinin ardına saklanıp yapmadıkları rezalet kalmıyor halbuki ben de laikliği savunan bir insanım ama onlar gibi tanrı görüşü yok zihnimde, yüreğimde.
Alfabeyi insanın kullandığı bir yazıydı, teşekkürler.
Görelim Mevla'm neyler,
Neylerse güzel eyler.
Sevgiler.