- 958 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ALFESLİ GIZ(Adapt-Emirdağ Yöre Ağzı)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir vakıtlar Çaygışla’da güccük bi gız varımış. Anası sayayı herkes gibi atıp da başındaki al fes boşa çıkınca festeki altınları dulukbastılara varasıya gadar sökmüş.
Gücük gızın başındaki yazmayı atıp, gür saçlarını yelde savurtturması ananın pek cinine gediyomuş. Aynı zamanda nazar deer deyi de gorkuyomuş.
Ana, güççük gızı teknede yeşil sabınınan bi gözel çimdirdikten sona geydirmiş. Al fesi de başına geçirmiş. Zoba küreeninin üsdüne köz goyup, üzerlik tütütmüş. Gücük gızı dumanın üstünden bi o yana bi bu yana zıplatmış.
Yaşı yere gelmiyesiceyi al fes daha bi gözel yapmış. Aynıya bakınca kendi bile gözelliğine hayran galmış. Yatağa bile fesiynen girer olmuş. Köyün çocukları da, ana-babası da onun Ümmügülsüm olan adını artık "Alfesli" diye çığırır olmuş.
Bigün anası gapının eşiğine dikilip:
"- Gıız, Alfesliiiiiiiiiiiii, güneşin annacında dura dura fesin irengini soldurdun ganı yere akmıyasıca! Gel dutmaç yaptım, sitile goydum! Ebene götür de yesin soomadan! " diye çırmış.
Alfesli, götün götün anasına gederken oynaştığı arkadaşlarına el sallamış.
"- Çabık get. Dötünü başını sallama. Çığradan da dışarı çıkma. Garşına gurt çıkar, guş çıkar," deyi tembihleyen anası eline sitili dutuşturup, götüne de bi şaplak vurmuş.
Çaygışla’nın Kemçik Eşe’si, oruç dutduğununan bayram etmesini bilmedik, geçimsiz bi dul garıymış. Bu sebepten güveysi Yanbasan Ali, garısının yalvarmalarına aldırış etmeyip, çulunu gapıya goymuş. Kemçik Eşe’de köyün epey dışındaki gonudan gomşudan yoksun esgi evine getmiş. Ahali Balçıka’ya gettiğinden Yanbasan’ın utanıp, sıkılacağı da yoomuş. Muutarın ’ayıptır, günahtır,’ sözlerine de gulak asmamış.
Çifçisi, çobanı Gavır’a gettiğinden bağlar, tarlalar ormana garışmış. Çobansız geçi, goyun olamayacağına göre de köyde bi kaç inek ve her hanede de köpek varımış. Bu yüzden de gurt-guş irejime girmiş gibi pek zayıfımış.
Emmeeeeeeeeeee;
Muutarın oolu Gasalak Arif, yeni aldığı tomafiliynen Balçıka’dan Türkiye’ye izine gelirken Alamanya’daki saadıcı Guldur Osman’a uuramış. Alamanya’da elde tesbik gibi yılan gezdirmek adettenimiş. Gasalak, bacağına dolanan güçcük bi yılanı, "densizin biri gaybetmiş," deyi alıp, cırcırlı cebini açıp içine goymuş, cıcırını da gapatmış. Guldur, demiş:
"- Şura girek de bu yılana sıçan yavrısı alak. Acından mı öldürücüğün," demiş, bilmiş bilmiş.
Guş, börtü-böcek, yılan, hatta maymın bile satılan dükgana girip on dene cıscıbıldak sıçan yavrısı almışlar. Bi kahat gutuya goymuşlar. Günaşırı bi dene yavrı sıçan yılana verileceemiş.
İşde o yılanı gazasız-belasız Gasalak, Çaygışla’ya gadar getirmiş.
Köyün gayfesinde elinde yılanınan oynaşırkana demişler:
"- Sok şu yüzü souk hayvanı cebine. Çoluk-çocuk her gördüğü yılanı böle ağısız sanar da eller. Ağılı yılan da analarını beller. Başımıza iş açmayak Gasalak."
Gasalak, yılanı cebine goymuş. Goymuş emme cırcırını çekmeyi unutmuş. Yılan da bi yolunu bulup, yağ gibi gayfenin damındaki gamışların arasına süülmüş. Türkçe’yi örenesiye toprak yalayarak idare etmiş. Sona da gayıp, ağaçların içine dalmış. Ne bulduysa mideye endirmiş. Davşanları bilem yuduyomuş. Kör Dombili’nin eşşein sıpasını bilem yutmuş da köylü canavarlardan şüpelenmiş.
İşde o yılan, Alfesli gız, "Anam dutmaçın üstüne yarpız yakıp dökmeyi unutduysa," deyi çığradan çıkıp yarpız ararkana, güççük gızı görmüş. Yuttuğu davşan yavrısının derisini gusup, başına geçirmiş. Papatyalardan da bi taç yapıp, oturtmuş başına. Bi çalının arkasından başını uzadıp:
"-Nere gediyon gözel gııız?" demiş.
Alfesli Gız’ın yüreği dirpedek atmış.
"- Kele bibi sen de kimsin? B..um aazımdan geleyazdı; donuma işetdin! Ebem görürse malamat eder beni. Vaa, heç akıl yok ellehem sende! Donum şu depenin ardındaki ebemin evine gedesiye gurusa bari."
"- Sende de heç öd yokmuş be gızım. Her duyduğu sesten yörük gızı gorkar mı heç? Ya garşına bi boğa yılanı çıksa nediciğidin? Deel işemek, s.çardın bile! Demek depenin ardındaki ebene gediyon. Ne işi var depenin ardında ebeyin?"
"- Bibim heç sorma orasını. Babam anamın altınlarını satıp gavıra gideceedi, ’sattırmam’ deyi dutturdu ebem. Soona, ’ Hergün hergün ne çimiyonuz ikiniz de! Guyudan su daşıya daşıya gızımın yamızları çöktü iki yanına," deyince babam da mitilini gapıya attı. Şimdik yalınızbaşına o esgi evde yaşıyo. Az yarpız toplayınca ona gedeceem. Anam dutmaç yaptı da, onu götürüyom."
"- Hava pek ısıcak. Gavırcılar böön-yarın gelmeye başlar gızım. Ben de Güveççi’ye gediyom. Benim çocuklarım da gelecek. Haydı bana eyvallah! Ebeyin evine gedesiye bu ısıcakta gurur donun."
"- Get güle güle bibi, donum gurudu bile."
Alfesli Gız yarpız toplayadursun, yılan süzülüp getmiş Kemçik Eşe’nin evine. Gafasıyla küt küt vurmuş gapıya. İçerden öleğez bi ses gelmiş:
"- Kimoo?!"
"- Kim olacak, benim ebe! Anam dutmaç yolladı bi sitil. Ben de yarpız topladım yolda gelirkene." demiş yılan.
"- Gız lâlki! Ööretemedim sana gapı açmayı. Kaçıncı gelişin bu. Takatım mı var galkıp da gapı açmaya! Teli çekiver! Sesine nooldu ööle?!"
"- Tamam tamam, höykürme."
"- Sus edepsiz! Getir sitili ordan bi gaşık alıp da! Midem gazınıyodu açlıkdan! El içine yakışmadık baban olacak dangalak görmedi ya anan eline sitili dutuştururkan?!"
Yılan, teli çekmiş, gapı ardına gadar açılmış.
"- Benim midem de gazınıyo, babası da batsın, anası da," deyip, gafasından gavramış Kemçik Eşe’yi. İki yutkunup, yutmuş. Çorapları gusduktan sonra gafasına bi yazma alıp örtmüş, yatağın içine girip, Alfesli Gız’ın gelmesini beklemiş.
"- Ben geldim ebee!" diye seslenmiş Alfesli Gız.
"- Gapı açık, yittiriver," demiş yılan.
"- Anam dutmaç yolladı bi sitil. Ben de yolda gelirkene yarpız topladım. Isıcak ısıcak içecemişsin, anam ööle dedi."
"- Göönüm çekmiyo şimdik, tel dolaba goyuver de gel yanıma. Seni pek öösedim," demiş yılan.
"- Ben de seni öösedim garip ebem; sesini gısıp da otursaydın ya biziynen. Bak, sesini şimdik gısmışsın. Hasda mısın yoosam?"
"- Hasdayım emme seni öpünce geçer hasdalığım. Hele sokul böğrüme," demiş yılan.
Alfesli Gız:
"- Dişlerini niye dakmadın ebem?" demiş.
"- Gırıldı guzum. Dişsiz guru ekmeği geveleye geveleye aazım da yara oldu."
"- Gederkene götürüyüm de anam Kel Berber’e yapıştırtsın."
"- Damak mı galdı gızım diş dutacak. Gel, bak hele," demiş yılan.
Alfesli Gız başını uzatınca da curpadak, arabaşı yutar gibi yutmuş güççük gızı.
Yılanın garnı davıl gibi şişmiş. Bi de aarlık çökmüş ki üsdüne, demen getsin.
"- Çapalanacak bosdanım mı var; hazır garnım doymuşukana şu yatakda acık kesdiriyim," demiş, gış uykusuna dalar gibi dalmış uykuya. Ve başlamış tıslamaya.
"- Tıssssssssssssssss! Tısssssssssssss! Tısssssssssssssssss!"
Muutar da gomşu köyden bi inekle dana satın almış da köye dönüyomuş. ’Öldü mü galdı mı şu Kemçik, hele bi bakıyım,’ deyi eve dooru yaklaşmış. Yaklaşmış ki:
"- Abavvvvvvvvvv, bu kemçik guru fasilye mi yedi de böle heç kesiksiz ossuruyo," deyip, gapıya uzanmış. O ne? Gapı aralık. Uzatmış başını, garşıdaki yatağa bakmış, Kemçik uyuyo. Hasda mı ki deyi yorganı açsa ki gocaman bi yılan yatakda tıraktör tekeri gibi gıvranmış yatıyo. Barnaklarının ucuna basa basa götün götün gapıdan gerisin geri çıkmış. İneenen danayı da atıp, dabanları yaalamış köye dooru.
Bi evlek goştuktan sona durmuş. Kendi kendine:
"- Kimseye söylemeyim, desem, eninde sonunda söölerim. Bilirim aazımda guru eşşek boku ıslanmaz. Adım gorkaa çıkar. Len sen gosgoca bi muutarsın. Uyuyan yılandan mı gorkacaan. Dön geri de bi yiitlik yap. Öldürdükten sona da kuyruğundan dut, sürüye sürüye köye götür ki namın vilayete yayılsın. Beklim gazaya belediye başganı bilem olurum," demiş, geri dönmüş.
Evin gıyısında eline alacak bi şey aramış sessizce. Bakmış duvara dayalı bi ananat sapı duruyo. İki avucuna da tükürüp, ananadın sapını eline almış, varmış yılanın başına.
Yılan bu sırada tam da gözel bi ürüya görüyomuş. Bi yılan, "ille seninle sevişecem," diyomuş.
Muutar ananadın sapını ilk indirdiğinde:
"- Yavaş sarıl, garnım dıka-basa tok," demiş, ürüyasındaki yılana.
Muutar da her vuruşta:
"- Çıkaar!" diyomuş.
"- Yavaş sarıl, garnım tok dedim ya."
"- Çıkaar!"
"- Çıkarıyım bari. Soona geri yudarım," diye, önce Alfesli Gız’ı gusmuş, sona da Kemçik Eşe’yi.
Muutar, cin guvvatıynan yılanın gafasına vurunca yılanın ürüyası da yarım galmış, almakda olduğu soluğu da.
Muutar, göt cöbünden bi yaalık çıkarıp annındaki teri silerkene Kemçik Eşe bi taraftan zorla soluk almaya çalışıyo bi taraftan da gonuşuyomuş:
"- Niye geç galdın Tekdaşşak! Azgalsın havasızlıkdan booluyodum. Neymiş bu alamet şey bi bakıyım," demiş ve yılana bakmış. Bakmasıynan yılbırt gibi fırlayıp, köye dooru topukları götünü döve döve goşmuş.
Alfesli Gız, aalıyomuş. Muutar, cöbünden çıkardıı kahatlı şekeri verip, avutmuş.
Sona yılanın guyruğundan dutup çekmiş dışarı çıkarmak uçun. Mümkünatı mı var; solumuş galmış.
Ombeş dakka soona Kemçik Eşe, götüne köylüyü dakıp gelmiş. Yılanı gören doğumu yakın bi gelinin aarısı dutup, bi çam aacının dibinde doormuş. Çok yeniyetme gızın dodakları fossadak gabarıp, uçuklamış. Muutar, güççük barnağıyınan gızların dodaklarına Gremper sürmüş.
Köy bekçisini köye salıp bi gaanı getirtmiş. Yılanı yüklemişler, köye götürmüşler. Meraklı köy köpekleri önce sokulmuşlar, soona da gorgup çenileye çenileye ormana doru gaçmışlar.
Gonşu köylerden yılanı görmeye gelen geleneymiş. Muutarın evinde tavık, horuz, bulgur, mercimek galmamış gelenlere sufra açacaam deyin.
Ünü vilayetten bilem daşmış. Yeni gurulan bi partinin ilçe başganı bilem gelmiş tomafille. Muutar bunu fırsat bilip köy bekçisine belediye başganlığına niyetli olduğunu fısıldatmış il başganının gulağına. O da, "düşünek," demiş köy bekçisinin dediine göre. Muutar da bunun üzerine yeni aldığı danayı inekten ayırmakda bi sakınca görmemiş, gazanı gurdurmuş köy meydanına.
Velâkiiin;
Gara boyalı bi tomafil gelmiş köye. Şüferinen barabar bi de işliğinin golu kısa da gıravatı uzun körpe birisi inmiş. Bakmış üsdüne sineklerin çöreklendii yılana. Elindeki foturaf makinesiyle iresim üsdüne iresim çekmiş. Soona dönmüş muutara:
"- Sen kime sordun da öldürdün bu yılanı muutar? Bu foturafları Angara’ya yollayacam. Bu yılan goruma altındakı yılanlara giriyosa çıran yandı demektir," demiş ve bi çay bilem içmeden getmiş.
Televizikte habarların tiryakisi olanlar:
"- He ya muutar. Bazı gurt-guş, hatta ayı bilem goruma altındaymış. Cezası da gamıyonnan adam öldürenden daha çoomuş. Hapis cezasını geç, para cezasını bilem köyü satsan ödeyemezsin," demiş, her biri bi yandan.
Muutar, solu Emirda’da almış. Varmış yeni gurulan partinin başganına, demiş, "böle böle."
Başgan da:
"- Dakma gafanı muutar; seni mebus yaparık, dokunulmazlıın olur. Kimse bi şey yapamaz. Bak sana örnek vereyim," deyip, mebusların suçlarını sıralamış da sıralamış.
Muutarın aklı yatmış bu fikre. Gavırdaki oollarına, damatlarına habarı uçurmuş.
"- Mebus oluyom, gredi-mıredi, borç-harç bol para getirin."
Şimdi muutar dört gözünen erken seçim bekliyomuş.
Muutarın hasmı da:
"- Uyuyan yılanın b.kunu mu yiyecedi? Su içen yılana bile dokunulmaz demiş atalarımız. Galdı ki uyuyan yılana dokunmak. Gafa yok ki. Yılanın ahı duttu, muutarınız yakında felç geçirir," demiş.
Demiş emme, kendisi felç geçirmiş. Çünküm Angara ööle yılanın Türkiye’ye girmesinin olaandışı bişey ve de yassak olduunu, yapılacak bi işlemin bulunmadıını yazılı olarak muutara bildirmiş. Resmî bildirinin altına da dolaşık harfinen özel bi not ilişdirmiş:
Şööle bi not:
"- Utan utan! Tırakdör pumpasıyla gücük yılanı şişire şişire boğa yılanına döndürmüş, bi yılkı halkı gandırmışsın. Bana galsa dövleti uuraşdırdıın uçun ombeş gün osun seni deşiğe dıkar, mamirin de harcırahıynan onu getiren tomafilin benzin parasını alırdım emme, müdürüm dedi ki, "dokunma muutara; bizim partidendir kendileri.
Muutar, elinde Angara’dan gelen yazıyı dötcöbünden ayırmadı cüzdeninde ölesiye gadar saklamış.
Bu mesel de burada bitmiş. Haydin uyyun galik…
Masal. Anasayfamda gözükmediği için makale kategorisine aktardım.
YORUMLAR
Yükselenyıldız
Romanımdaki konuşmaların çoğu Emirdağ Ağzı.
Tevfik BAŞER, kuzenim olur. Ne var ki serseriyle bağlantı kuramadım. Alamanya'nın neresinde, kiminle sürtüyor, bilmiyoz. Romanın senaryosunu ona yükleyeyim istemiştim. Ve de o, kolay sponsor bulabilir.
Dinlerken korkmadın ya?
Haydi, uyu galik.
Çok güzel ve emek verilmiş bir yazıydı. Ama benim fesimi mi çaldı senin şu al fesli, dün epey aradım da:)))
Kutluyorum güne gelen yazıyı ve sevgili yazarımızı sevgilerimle...
Yükselenyıldız
Sanırım ince espriden anlayan bi okur. Karşılaştığımıza sevindim.
Ama neden çamur attın hemen!
Al fes bi sen de mi var. O fes, anasının sayadan(yöresel kıyafetti) kurtulduğunda(!) açığa çıkmıştı.
Sen fesini çerçicide ara. Kardeşin kırıkleblebi, keçiboynuzu almak için onu çerçiciye verdi haftalar önce.
(Kimse masal okumuyor sanırım diyordum ve merakla tıkladım bu sayfamı. Ne göreyim, yorumlar ve bi de kordela görmemeyeyim mi?)
Sahi fesin madem yok, kordelayı sana gönderiyorum.
Yükselenyıldız
Öylesine bir bakayım istedim, kordela bile almış.
Saygı öncelikli sevgiler.
Yükselenyıldız
İnanın sizin 'güne düşen' kelimelerinizi merak ettim de baktım, ne denilmek isteniyor, diye. Meğer kordelalıymış.
Masala ilgi olduğunu zannetmiyordum. Okuyan var mı diye bugün bir bakayım istedim, yorumları gördüm.
Demek ki ilgi duyan var. Az da olsa, iyi sayılır.
Türk masalları unutuldu ve iş uyarlamalara kaldı artık.
Saygı öncelikli sevgiler.
Ne diyebilirim ki...
Şaşkınlık içindeyim bu dille karşılaştığım için...
2 yaşımdan 25 yaşıma kadar anneannemin yanında büyüdüm. Kendisi Afyon-Emirdağlıydı...
Tabii şu an yaşamıyor... Annem bile bana asıl annemin O olduğunu söylerdi...
Kelimelerinizin dilinde hep kendisini duydum sanki..........
Anlatılması güç duygulara götürdü yazınız...
İçeriği konusunda... O da güzeldi... "Al Fesli Gız..."
:) Hoş bir hatıramı da paylaşmak istedim... Lisedeyim. Bir gün en yakın arkadaşım"Sen hiç 'k' harfi kullanmaz mısın?" demişti...O zaman farketmiştim söylemediğimi.... Sonra dikkat eder olmuştum... Ve şu söz:"Götün götün gitmek..." Herkesin bunu bildiğini ve söylediğini sanırdım... Annem hâlâ söyler :) Ben İstanbul'da yaşıyorum...
Güne gelişi ne güzel olmuş... Ne güzel... :)
Çokça tebriklerim de emeğinize..
Kutluyorum yüreğinizi, kaleminizi...
Saygılarım sonsuz ...
Yükselenyıldız
Çok sevindim. Kimlerden anneniz? Nüfus memuru kadar bilmem emme, belkim gomşum, belki de hısım-gağımımdır.
Saygı öncelikli sevgiler.
Yükselenyıldız
Korkmadan dinlediğin için aferin. Uyu galik.
Oldukça emek verilmiş bu yazıyı ve sevgili yazarını tebrik ederim.
Mustafa Sakarya tarafından 3/4/2010 9:50:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yükselenyıldız
Çoğunluğun şiirlere baktığını, masal okumadığını düşünür olmuştum.
Demek ki varmış.