- 4566 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Tövbe NEDİR ???
Değerli Dost!
Tövbe nedir?
Dini açıdan baktığında!
Yüce yaratıcının emirlerine muhalif davranışlarının karşılığında göreceğin cezanın korkusu ile aradığın kurtuluş yolunun adıdır.
Dünya ticareti açısından bakıldığında ise mal ve makamımızı, tehdit edip insanı sevenlerinin nazarında küçük düşürücü davranışlara son verme adına yapılan bir öz eleştiridir.
Dini açıdan tövbenin kabulü için uyulması gereken şartlara bakalım.
1- Günahı terk etmek.
2- Pişman olmak
3- Bir daha yapmama adına bir irade ortaya koymak.
4- İşlenilen günahta kul hakkı var ise helallik istemek.
Hal böyle iken bizleri Allah nezdinde suçlu ve cezalı hale düşüren günahlarımızı çoğunlukla terk etmiyor, işlediğimiz suçtan pişmanlık duymuyor, terk etme noktasında da her hangi bir gayret sarf etmiyor ve işin garip tarafı ise Allah’ın bizi af edip bağışlamasını da umuyor ve bekliyoruz.
Şimdi dünya ticareti adına tövbelerimiz nasılda kusursuz bir şekilde yerine getiriyoruz ona bakalım.
Bir ticarete teşebbüs ettiğimizde, iş sarpa sarıp zarara girdiğimizde; zararın neresinden dönülürse kardır diyerek;
Hemen o işi feshedip terk ediyoruz.
Sonrada bir değerlendirme ile yahu başka iş mi yoktu ne diye ben bu işe bulaştım diye için için pişmanlık yaşıyoruz.
Ve bir da böyle yaramaz iş mi asla deyip kararlılığımız ortaya koyuyoruz.
Evet dostlar.
Fani ve geçici bir dünyanın ticareti için Fıkıhtaki adı ile tabir caiz ise Nasuh tövbesi yaparken.
Ahret adına, ahlak ve adalet adına, insaniyet ve İslamiyet adına bizi Allah huzurunda küçük düşüren sevimsiz bir konuma mahkum eden, sonuç itibariyle ebedi bir cehennem mahkumu kılacak olan günahlarımızdan tövbedeki isteksizliğimiz, samimiyetsizliğimiz, bizleri günahlarımızın af edilmesi sonucuna götürebilirmi?
Değerli dostlar!
Hiç günah işlemeyin demiyorum.
Zaten bu mümkün de değil.
Ama mümkün olduğu kadar bilerek veya bilmeyerek az ve zorunlu olmadıkça günah işlememeye harama girmemeye azami dikkat gösterdikten sonra; farkına varınca hemen tövbenin şartlarına riayet ile istiğfar dileyerek bağışlanmayı hak edelim. Bu konuda yine Alemlere Rahmet Olarak gönderilmiş olan Efendiler Efendisi Hz. Muhammed Asv. “VE ETB-İ SEYYİATİL HASENE” ( her günahın ardından bir tövbe, her hatanın ardından bir özür, her zararın adından bir iyilik yapınız diyerek.) kurtuluş yolunu, kapısını işaret etmiyor mu???
Ve yine “ETTAİBU MİNEZZENBİ KEMA LA ZENBE LEHU” müjdesi ile günahından tövbe eden günahı işlememiş gibidir diyerek kurtuluş müjdesini vermiyormu???
Allah hata ve kusurlarının farkında olup af ve mağfireti kazandıran tövbeler ile dergah-i ilahiye iltica eden kullarından eylesin.
.
YORUMLAR
4- İşlenilen günahta kul hakkı var ise helallik istemek.
sevgili arkadaşım şu anda ülkenin ve hükümetin başındakiler dini bütün senden, benden daha fazla inanca sahipler, milyonlarca işçi, memur, emekli,köylü, çiftçi, esnaf hakkını vermeyerek bunların haklarını yediklerine göre acaba günde kaç milyon kere tövbei istiğfar etmesi gerekiyor. ben bunlar gibi basını peşime takıp cuma namazına gitmediğim için, tereddütte kaldım. helallik nasıl ve ne şartlarda istenir. teşekkür ederim. sevgi ve saygılar.
Necdet EREM
İlginizden dolayı teşekkür ederim.
Sayfama yazmış olduğunuz sorgulayıcı yorumunuz için benzeri bir yazıma Antolojide sizin serzenişiniz ile seslenen bir dosta yazmış olduğum yazımı sizinle de paylaşmak istedim.
Çünkü sorun aynı olunca soru da aynı oluyor, aynı soruya cevapta aynı olmalı kabilinden cevapta aynısını aşağıya kopyaladım.
Allah hakkımızda hayırlı olanı nasip ve müyesser buyursun.
Değerli dostum.
İtirazınız veya isyanınızda haklısınız.
Fakat ben kendi boğazımdan haram geçmesini engelleyecek kadar bir güce bile sahip değil isem bir başkasının boğazından haram geçmesini nasıl engelleyebilirim.
Yazdıklarım başta kendim olmak üzere herkes için bir tavsiyeden ibarettir.
Sonra deniz damlalardan oluştuğu gibi toplumlarda fertlerden oluşur.
Bir toplumu meydana getiren fertlerin çoğunluğu helal haram ayrımı yapacak bir hassasiyet kazandığı zaman, sanıyorum o toplumun başındakilerde sonundakiler de adil ve ahlaklı olur.
Bu konuda en güzel sözü yine söz Sultanı Hz. Muhammed (Asv.) demiş.
KEMA TEKUNU YUVELLA ALEYKUM nasılsanız öyle idare olunursunuz.
Başınızdakiler amellerinizdir.
Değerli dostum.
Hoş görünüze sığınarak bu konuda sizinle bir anımı paylaşmak istiyorum.
Bir ilkbahar günü öğrencilerimle pikniğe gitmiştik.
Gençler aralarında oyun oynarken bende yüksekçe bir yerde bulunan bir ağacın altında oturmuş üzerinde çalışmakta olduğum bir konu hakkında ilgili kitaptan konu üzerinde mütalaa ediyordum.
O sıralarda Türkiye bir seçimden çıkmış ve seçimi de DYP kazanmıştı Başbakanda Tansu ÇİLLER olmuştu.
Bir ara yanıma tanımadığım bir vatandaş yaklaştı selam verdi oturmak için izin istedi. Bende oturması için müsaade ettim. Adam bir köşede kitap okuyan birini görünce beni bir şey zan etti ki. Biraz sonra sorular sormaya başladı ve en dikkat çekici bulduğum sorusu ise BU GÜNN SİZİN SORMUŞ OLDUĞUNUZ SORUNUN BİR EŞİ İDİ.
Başladı siyasi tabloda şikâyete ve benden de sanki yapabileceğim bir şey varmış gibi çözümler önermemi bekleyen bakışlar altında cevap beklemeye.
O kişinin şikayetlerine ve sorularına bende sorular ile karşılık vermeye başladım.
Dedim ki arkadaşım.
Bir hırsız çetesi aralarından çete reisi seçerken acaba kimi seçer?
Katiler başkanlarını belirlerken hangi kriterleri dikkate alırlar? Vs.
Tabi iki hırsız çetesinin başına en yavuzu, katiler gurubunun yöneticisi ise en zalimi olabilir.
Süt ne ise kaymak o olur.
Onun için değerli dostum.
Biz başımızdan değil kendimizden şikayetçi olmalı ve kendimiz ve çevremizi ıslah etmeliyiz.
Alman atasözünü heralde duymuşsundur.
Herkes kapısının önünü süpürse mahalle temiz olur.
Temiz bir idari kadro için temiz bir toplum kaçınılmazdır.
Zaten yazılarımın da amacı budur.
Toplum temiz olmadıktan sonra ne baş nede ayak temiz kalabilir.
Sabrınızı zorladıysam özür dilerim.
Yazımın bundan sonrası siz özel oldum.
ŞUNU DA UNUTMAYALIM.
MÜSLÜNAM VEYA DİNDAR OLMAK MELEK OLMAK DEMEK DEĞİLDİR.
MÜSLÜMANINDA HATALARI KUSURLARI HATTA GÜNAHLARI OLACAK VE MÜSLÜMANDA DA CEHENNEME GİRECEK. BENCE DUYARLI OLMAK GÜZEL VE ÖNEMLİ FAKAT HİKMETİNİ BİLMEDİĞİMİZ OLAY VE DAVRANIŞLAR KARŞISINDA YANLIŞ HÜKÜM VERİP KENDİMİZİ MESUL ETMESEK VE BAŞKALARININ GÜNAHINI YÜKLENMESEK DAHA İSABETLİ BİR İŞ YAPMIŞ OLURUZ.
BİR ŞEY DAHA ARZ EDEYİM.
RESMİNİZDEN ANLADIĞIM KADARI İLE YAŞ İTİBARİYLE EVLİ VE ÇOLUK ÇOCUK SAHİBİSİNİZ. ANA BABANIZI, EŞİNİZİ, OĞUL VE KIZINIZI NEKADAR MEMNUN EDEBİLİYOR VE HAK ETTİKLERİNİ DÜŞÜNEREK İSTEDİKLERİNİ NEKADAR TEMİN EDİP ONLARI ŞİKAYETSİZ MEMNUN EDEBİLİYORSUNU?
Değerli Dostum.
Büyüklerin dediği gibi yetmiş iki buçuk milletten oluşmuş yetmiş iki milyon insanı idare etmek kolay mı?
Bunların hepsini memnun etmek mümkün mü?
Bilemiyorum.
Bence herkes kendi hesabını yapsa daha zararsız bir iş görmüş olur.
Sevgi ve Saygılarımla.
Amin...Allah hepimizin kusurlarını,günahlarını affetsin...
Eğitici,öğretici bir yazı...Yüreğinize sağlık.Saygılarımla
Necdet EREM
Samimi duanıza da tüm içtenliğim ile katılıp AMİN, ALLAHÜMME AMİN diyorum.
Allah canınıza sağlık, hanenize huzur ve mutluluk versin.
Allaha emanet olunuz.
AMİN AMİN AMİN İNŞ
DEĞERLİ KALEM ÇOK UZUN ZAMAN OLDU İŞERİMİN YOĞUNLUĞUNDAN BAKAMIYORUM KUSRA BAKMAYINIZ
MANİDAR BİR YAZI DAHA
KALEMİNİZ KELAMINIZ HİÇ TÜKENMESİN İNŞŞ
SELAM VE SAYGILAR
Necdet EREM
Allah işlerinizi hayırlı ve hayırlı işlerinizde de muvaffak kılsın.
Yuvanıza huzur ve saadet, bedeninize sağlık versin.
Yokluğunuzu fark etmemek mümkün değil. Teşvik eden değerli yorumlarınız ve teşvik eden takdirlerinizi sayfamızda görmek, motivasyon açısında çok önemli. İlginizden, değerli yorumlarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Allaha emanet olunuz.
Necdet EREM
Samimi duanıza da tüm içtenliğim ile katılıp AMİN, ALLAHÜMME AMİN diyorum.
Allah canınıza sağlık, hanenize huzur ve mutluluk versin.
Allaha emanet olunuz.