Yasal Uyarı
Evrensel aşk düşüncesinin idrakini keşfedenler, sevişmenin en soluğunda dem tutarlar...
Severek, sevişerek yaşamak; insan doğasının temelidir...
Türlü, türlü tabulardan, değer yargılarından kurtulamayan toplumlar ise zamanla aşkın içselliğini de yitirirler...
Maddi dünyada maddeye köle olmuş, kendilerine yabancılaşmış insanlar artık aşkın öz dilinden, öz bilincinden uzaklaşıp, sevişmelerden de tad alamaz hale geldiler... Çünkü; aşkı tükettiler, yüreğin dinlenmesini unuttular; tamamen metalaşmış yaşamlarıyla meta ilişkilerde aşık olmadıkları insanlarla sevişiyorlar... Oysa sevişmek; aşk ile başlar, aşk ile öğrenilir... aşık olmadığın bir insanla sevişirsen, bedenin de tad almaz, yüreğin de dinlenmez...
Bedensel olduğu kadar, beyinsel olarak da anlamsız yaşam tarzları, insanın en tükenmez kaynağıdır dediğimiz aşkı tüketmekle antropolojik yapının bozulmasına neden oldu. Dünyaya bakışları, insana yaklaşımları, sevgiye, aşka ilişkin bir yolun içine girmeden, maddesel dünyada insani hasletleri çürüterek; yoğun yaşam bilinçlerini yaşamsal bir evrim sayılan sevgi eylemine değil, yaşam tarzlarına yönelik rahata kavuşmak açılımından sevmeden, yürek dalgalanmadan, aşık olmadan, bir dirhem heyecan hissetmeden tamamen metalaşarak odaklanmış bir birlikteliklere yöneliyorlar... Hal böyle olunca iç titreşimler felç oluyor; yaşamsal değişimlere olan kölelik ile psikolojik titreşimler insanlardaki aşka olan güveni sıfıra indiriyor...
Doğru düşüncenin, doğru estetiğin aşkı yaşama koşulları her zaman aşka heveslendirir... İç titreşimler sürekli olur. Sevişmenin tadıyla dolup taşan birliktelikler, aşkı algılayıp- kavrayıp iç benliği tarifi imkansız hislerle doldururlar...
Aşk yerine dünya ziynetlerine değer verenler, vicdanlarına sürmüş oldukları meta merhemi ile kendilerine muaf tutmaya çalışıyorlar...
...ki bu insanlar aşkın insandaki güvenini bitirdiler ve şimdi de aşklara güvenmiyorum edebiyatı ile kendi suçlarını bertaraf ediyorlar...
Aşkı yaşamsal boyutlarda günümüzde bu hale getiren, sevmeden bir dirhem his duymadan madde için birliktelik yaşayan insanlardır...
Kimse kendini muaf tutmasın! Gelecek nesillerin hafızasına aşk korkularla yükleniyor...
Gerçekten seven insan için, aşkın hiçbir eylemle anlatılmayacak tadları ve anlamları vardır.
Koray Demirkılıç
YORUMLAR
Maddi dünyada maddeye köle olmuş, kendilerine yabancılaşmış insanlar artık aşkın öz dilinden, öz bilincinden uzaklaşıp, sevişmelerden de tad alamaz hale geldiler... Çünkü; aşkı tükettiler, yüreğin dinlenmesini unuttular; tamamen metalaşmış yaşamlarıyla meta ilişkilerde aşık olmadıkları insanlarla sevişiyorlar... Oysa sevişmek; aşk ile başlar, aşk ile öğrenilir... aşık olmadığın bir insanla sevişirsen, bedenin de tad almaz, yüreğin de dinlenmez...
evet benim gercek anlamda sevmedigim biri bana dokunamaz.
ama maalesef artik cikarcilik önde gidiyor.tipe yasa basa bakmiyorlar
bunlar gibi insanlar nasil yasiyorlar bilemiyorum.ask sevgi son plana alinmis.
yüreginize saglik
selamlar