4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1035
Okunma

.............................................
Tunç eli hala değiyor Dersim üzerine...
Doğal özellikleri mahvediliyor ...
Şimdi de barajlar üstüne barajlar yapılmak isteniliyor Munzur Çayı üzerinde. Pülümür nehri için de baraj yapılmak istenilmekte. Doğa tahrip ediliyor, tabiat güzellikleri yok ediliyor, dersim yedi parçaya bölünmek isteniliyor...
Duyarlılık kalmamış. Bakmaya doyumsuz kareleriyle cennetten pınarları andıran Munzur suyuna setler çekiliyor bir bir. Ekim alanları elektrik üretimi için heba ediliyor. Vurdumduymaz sesler hala sakin, hala evlerinde izliyor gelişmeleri...
Her boş bulduğumuz yere baraj yapmak zorunda mıyız? Elektriğin elde edilmesi, sadece suya mı bağlı? Rüzgarlarla, güneş enerjisiyle bunu yapmak mümkünken, neden mezopotamya bölgesinde, dicle ve fırat nehirleri üzerinde yıkımlar gerçekleştiriyor devlet?
Devlet doğayı koruyacağına, ekolojik dengeyi bozuyor habire... Habire Kürt coğrafyasındaki yapıyı yerle bir ediyor...
Bozmakla kalmayıp, asırlardır ayakta duran köylere, tarihi eserlere, dağlara bir bir darbe indiriyor...
Munzur vadisi sit alan kabul edileceğine, yediden fazla barajın yapımından bahsediliyor...
Sinsi amaçlar güdüyor devlet. Devlet halkını kucaklayacağına, kaynaklarını kurutuyor...
Kültürsüz, baharsız, susuz yarınlarla karşı karşıya getirilmek isteniliyor Munzur Nehri...
Fayda değil, zarardır barajlar insanlar için ve diğer varlıklar için...
İyilik değil, kötülüğün daniskasıdır kazma vurmak doğaya...
Yeşil’i seven biri olarak buna karşıyım diyorum. Ve oksijen zenginliğimiz olan munzurlar daha güzel akması, daha gürül gürül coşması için her duyarlı yüreğe sorumluluk düşüyor...
.................................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
26 Şubat 2010,,,13.19
Mardin