7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2526
Okunma
Bir sonbahar akşamıydı...rüzgarın ara, ara sokaktaki avare poşetleri bir o yandan bir bu yana savurduğu,çıtırdayan elektrik direklerinin ürküttüğü ve sağanak halinde yağan yağmurun o acılı sesi gecenin derinliklerin de bir volkan gibi kanayan yüreğimin ortasına koskoca bir alev topuyla adeta düşüyor ve parçalıyordu.
Dışarıda fırtına ,dört duvarın arasında fırtına bide üstüne üstlük yüreklerin içinde kopan ve dindirilmesi en güç olan hortum gücündeki fırtına.
Göz yaşları damla, damla akıyordu, kimi başörtüsüyle siliyor, kimi gözyaşının ıslaklığından mecali kalmamış peçetelerle, kimi ise silmeyi bile unutup sadece akıtıyordu farkında bile olmadan yüreğinden geçirdiği acının feryat şeklindeki hüzün sularını.
Hani erkekler ağlamaz derler ya yalan; gözyaşlarını saklasalar da, bir şekilde kendilerini sıksalar da, dik durmaya çalışsalar da başaramıyor ve erkekliğin kitabını yazanların inadına akıtıyorlardı yaşlarını umarsızca.
Her şey ne çabuk başlayıp bitmişti.Dünya gerçekten ne kadar da yalandı.Ölümün soğuk yüzü ensemizdeydi her an nasıl bir rüyaydı bu.Başlayıp bitene kadar bir kaosun içine dünya dertlerine sürüklüyordu ve bir anda aniden son nefes dayanıyordu ve işte hayat son buluyordu.
Kuzenim de işte bu hayata gelip de bir anda yaşayıp bir anda ölümü yaşayan bedenlerden biriydi.Daha on sekiz yaşında hayatının baharında dermansız bir hastalıkla boğuşup ve maalesef ki yenilen bu savaşı kaybedenlerden sadece biriydi.Yatıyordu işte karşımızdaydı ses vermiyordu uyuyordu galiba ama saçlarına kirpiklerine ne olmuştu güzel yüzü neden solmuştu.Neden hayallerinin bir tanesini bile göremeden göçmüştü ebediyete.
Ama durun..! Rahat bırakın acıları dinmişti bağırmıyordu artık ağlamıyordu anam kurtar beni diye.Su diye yalvarıp yandım diye feryat ettiğinde su bile veremiyorduk yazıklar olsun bize.Bitmişti işte dayanılmaz acısı da, susuzluğu da her gün ızdırap çeken bedeninin işkencesi de. Ve hepimizin sonunda gideceği yere biraz aceleci davranmıştı neden olduğunu bilmesem de...
Gittin güle, güle canım.Yerin dünyada ki yerinden daha güzel ve daha acısız olsun.Dilerim ki, yaradanımdan gülücüklerin bu dünyada son bulsa da öteki alemde her daim olsun.Rahmet çiçekleri her zaman selam dursun ki üzerinde seni seven bizlere buda senden en büyük hediye olsun.
Bırakın bu dünyanın gafletiyle kırmayın gönülleri arkadaşım.Her kes bir gün gidecek var mı bunun başka yolu? Sevin sevdirin kendinizi, arkanızda bıraktığınız güzellikler bu dünyada yaşatsın sizi ebediyen.Ve sağlıklı olduğunuz her an için şükür edin hastaneler dermansız dertlerle dolup taşarken biz şükürsüz ve sağlığımızın kıymetini bilemeyecek kadar aciz kalmışız ne yazı ki...
Saygılarımla...
(((((((((((((GÜLDEN)))))))))))))))