DERSİN ADI= TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI/(Sınıfın Adı= 6 Fen/A)
Fen bölümü öğrencileri olduğumuz halde Türk Dili ve Edebiyatı ders saatlerimiz de diğer Fen derslerine eşitti haftalık ders saati toplamında. Öte yandan da en çok sevdiğimiz ders. Hani kaynatma ve haylazlık saati desem daha yerinde olur.
- Günaydın çocuklar
- Günaydın öğretmenim
- Nasılsınız
- Sağ olun öğretmenim
Bugünkü dersimiz divan edebiyatı..
Fuzuli’den Hazan Gazelini işleyeceğiz.. (başladı okumaya)
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı
****
****
****
Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Beni tan eyleyen gafîl seni görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Fuzuli
Biraz sıkıldık, dersi ne edip kaynatmamız gerek…
- Öğretmenim…?
- Efendim evladım
- Yaa öğretmenim…?
- Buyur evladım
- Çok güzel okudunuz gazeli
- Teşekkür ederim çocuğum
- Gazeli bu kadar güzel okumuşken acaba diyorum…?
- Acaba deme evladım, ne diyeceksen gevelemeden söyle
- Söyleyeyim mi öğretmenim…?
- Söyle dedim ya evladım, anlama özürlü müsün…?
- HANCI’yı diyorum öğretmenim…
- Okur musunuz…?
(dersin ilk yarısı çoktan geride kalmıştır)
- Öğretmenimizin birden gözleri ışıl ışıl oldu ve başladı o tok sesiyle
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma, sor yavaş yavaş.
*****
*****
İşte hancı! Ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...
BEKİR SITKI ERDOĞAN
45 kişilik sınıfın tamamı ayakta ve alkış sesleri okul bahçesini aşmıştı.
Neriman öğretmenin yanaklarından aşağıya birkaç damla yaş süzüldü…
Hepimiz çok duygulanmıştık...
Öğretmenim sizi ağlatmak istemedik ama eğer bir kusurumuz varsa özür dileriz dedik…
Hayır çocuklar sizde kusur yok, kusur biz de biz büyüklerde dedi...
Neden diye soramamıştık o gün ama içimiz acımıştı dersimizde öğretmenimizin ağlamasına...
Eşinden ayrılmış ve iki evladını kendisi yetiştiriyormuş meğer… Bizler küçük de olsak, farkında olmasak da, o gün Neriman öğretmene onu ne çok sevdiğimizi hissettirmişiz, bu yüzden çok duygulanmış…
Sonraki derslerimizde rutine bağlanmıştı artık…
Dersten önce Neriman öğretmenimiz mutlaka bir şiir okur, derse öyle başlardık…
Bana şiiri ve edebiyatı sevdiren sizdiniz…
Teşekkürler Neriman öğretmenim…
Teşekkürler tüm öğretmenlerime…
26.02.2010
1975-2010
YORUMLAR
Bana şiiri ve edebiyatı sevdiren sizdiniz…
Teşekkürler Neriman öğretmenim…
Teşekkürler tüm öğretmenlerime…
SON DÖNEM YAZILARINIZLA HERKESİN GEÇMİŞİNE BİR AYNA TUTMAYA BAŞLADINIZ..BAKIN HERKES GİBİ KENDİMİ GÖRMEYE BAŞLADIM..ÇOK ÇOK GÜZELDİ..HELE ÖĞRETMENLERİ YADETMEK DAHA BİR ANLAMLIYDI..KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN DİYOR, MESLEKTAŞLARIM ADINA BU VEFALI DAVRANIŞINIZDAN DOLAYI BENDE SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Öğretmenlerimizi yüreğimizde saklıyoruz.Edebiyatı sevdirmek zordur gerçekten.Öğreteni sevmelisin önce.
Sonra yavaş yavaş edebiyatı.Çünkü formül ezberlemek,problem çözmek (gibi...)değildir edebiyat.
İç güzelliğe,özbenliğe hitap eder.Duygusal zekayla varolur,güçlenir.Kitap okumayı sevdirmek kolaymı?
Nasıl da canlı kalmış hafızanızda.
Ne güzel anlatmışsınız ve ne güzel öğretip sevdirmiş dersini,Neriman öğretmen.
Teşekkürler tüm öğretmenlere.
Varolun hep.Selam saygı.
***
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma, sor yavaş yavaş.
İşte hancı! Ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...
***
haticeak
kesinlikle katılıyorum tespitlerinize
sağolun var olun
İlkokul öğretmenlerim Güner EFE/Ali APAYDIN ki hayatımın en etkili isimleri, lisede ise Ayla TİMUROĞLU ed.öğretmenim insan yanlarını sevdiklerim.
Ne güzel yazmaya devam lütfen şu gündemin ağırlığında toz-duman ortamda nefesleniyorum sayfanda gazete okyup haber izledikçe daralıyorum valla.
Dip not:"Seni seviyorum" demeye çekinir oldum son şiirini gördüm de:)))..Demek öyle hemi?
1977-78 öğretim yılı. Sınıf 6/fen/C. mevcut aynı : 45. 33 kız, 12 erkek öğrenci. Edebiyat hocamız, bizim de bayan : Ece Tuncay. Benim çok sevdiğim öğretmen annelerimden biri. Fen kolu olmamıza rağmen, çok ciddiye almak zorunda olduğumuz bir ders. Yanlış uygulama elbet. Hele divan edebiyatına ayırdığımız zaman, (kelimelerin szölük anlamlarını bulmak için ) fen derslerinden daha fazla. Her defasında çalışıp hazırlayarak gelmek zorundayız. Çalışmadım, hazırlamadım demek ayıp.Okulun örnek sınıfıyız. Hafta sonları da üniversite hazırlık kursuna gidiyoruz. Hey gidi günler hey !
Her şeye rağmen güzeldi , değerini bilemedik galiba.
Fikret TEZAL tarafından 2/26/2010 10:37:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
haticeak
Aynı dönem mezunuyuz demekki.
Çok güzel günlerdi,
Kıt olan olanaklara rağmen.
Ve herşeye rağmen insan sevgisi ekilmişti yüreğimize....
Teşekkürler Fikret Bey...
Paylaşımınız için, sağolun var olun.