- 937 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞÛRÂ (İSTİŞÂRE)
Şûrâ danışmak demektir. Bir konu hakkında o konuyla ilgili uzmanların istişare edip, konuşup danışarak bir karara varmasıdır. İnsanlar kendi leh ve aleyhleri hakkında istişarede bulunurlar. Yapılan bu istişare, insanların hayrına olmalıdır. Tabi ki insanların kötülüğünü istemek, hatta onları yok etmek için de kötü insanların durmadan istişare etikleri de bilinmektedir.
İnsanların, acaba biraya toplanmalarının mahiyeti nedir? Niçin bir araya toplanmışlardır? Bu toplanma ve bir arada yaşama, sizlerle aynı düşünceleri paylaşanlar arasında bir problem çıkarmaz. Hırsızlığı meşru sayanlar arasında, hırsızlık konusu bir sorun çıkarmaz. Buna benzer örnekleri kafanızda çoğaltabilirsiniz. Sizlere çok tuhaf ve yanlış gelen şeyler, bazılarına tuhaf ve yanlış gelmeyebilir. Hatta bu kurallar, değişmez veya değiştirilmesi bile tartışılmayan bir kural olabilir. Aynı şeyler sizin için de geçerli olabilir. Sorunlar sizin ilgi alanınıza giriyorsa, o zaman sizleri ilgilendirir.
Olayları; Hıristiyan, Yahudi, Mecusi, Ateist veya Müslüman arasında düşünebilirsiniz. Yahudi biri için kutsanacak bir şey, senin için kutsanmayacak olabilir. Aynı şeyler, diğer dinlerin mensupları için de geçerlidir. Müslümanlık; olabilirlik, bana göre veya ben böyle düşünmüyorum gibi itikadî konuları kendi keyfine göre sınırlandırmaz. İslam inancını kendi düşünceleri üzerine bina edemez. Örneğin; içki içmek, İslam dinine göre haramdır. Başka bir Müslüman, bana göre haram değildir diyemez. Çünkü böyle söyleyerek buna inanan kişi İslam’ın kuralları dışına çıkmış sayılır. Müslüman; içki içmez, hırsızlık yapmaz, haksız yere adam öldürmez, zina yapmaz ve yetim hakkı yemez. Kısaca Müslüman için; ne yapıp, ne yapılmaması gerektiği, Kur’an ve Sünnette belirlenmiştir.
Müslüman bir kişi; ister dini konu olsun, ister beşeri insan ilişkileri olsun, bunları yaparken bir şeyin en doğrusunu bulmak için istişare eder. Bu seçimini, hayatının her deminde devam ettirir. Kendini yönetenleri bile seçerken istişare eder. Çünkü seçtikleri kimseler, kendi gelecekleri hakkında, onlar için karar alıp verebileceklerdir. Bu konuda istişare edip seçim yapmak onların en doğal hakkı olsa gerek. Doğru, dürüst ve güvenilir bir kimseyi seçmezsen, o kişi, senin hakkında da güvenilmeyen kararlar almaktan kaçınmayacaktır.
Sen aldatılan, kandırılan, kendisiyle alay edilen, küçük görülen ve kutsallarınla alay edilen biri olmamak için, istişareni doğru yapıp, kararlarını doğru vermelisin. Çünkü yüce yaratıcı, sana aklını kullan diye akıl nimeti vermiştir. Bu verilen aklın sayesin de, seni yaratanı tanı ve ona kul olmaya çalış. Başkalarına sakın kul ve köle olma.
Ailenizle ve çocuklarınızla bir arada otururken, daima istişare edin. Aile fertlerinin hepsinin sözlerine kulak verin. Çocuklarınızı evlendireceğiniz zaman, onlarla istişare etmekten çekinmeyin. Sen küçüksün, senin aklın yetmez diye çocukları dışlamayın. Onların görüşleri çok değerlidir. Onlar geleceğimizin büyükleridir. Aile sorunlarınızı da, güzelce istişare ederek çözebilirsiniz.
İstişareyi bütün çalışma ortamında da kullanmanız gerekir. O zaman takım çalışma ruhu ortaya çıkar. Hayatta başarı, sizlerin arkadaşı olur. Her şeyi, ben bilirim enaniyetinden uzaklaşmak gerekir. İslam dini bu yüzden istişareye büyük önem vermiştir. Bu konuyla ilgili, Kur’an’ı Kerim’de Şûrâ suresi vardır. “Onlar Rablerinin çağrısına koşarlar, namazlarını kılarlar ve onların işleri aralarında şûrâ iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da infak ederler.” (Şûrâ, 38.)
Sen, senin adına karar veren insanlarla istişare et. Sen, kendi yapamadığın ve yapamayacağın şeyleri onlardan isteme. Yeşilay kulübünde olanların sigara içmemesi ve alkol almaması gerekir. Çünkü sen başkalarına bunun zararlarını anlat dur; sen aynı fiilleri işledikten sonra, anlattıklarının ne anlamı kalır. Yüce Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi ne diye söylersiniz.” ( Saf, 20.) Yüce Rabbimiz, bu ayetlerle bizleri uyarmaktadır.
İnsanlar kararlar verirlerken, olayın kendi heva ve heveslerine uygun olup olmadığına bakarlar. İşte asıl mesele burada. Sen, bu yüzden senin hakkında yanlış kararlar alınmasına karşı çıkacaksın ve hakkını arayacaksın. Bu hak da senin en doğal hakkındır.
Şu kısacık ömrümüzde, hayırlı istişareler yaparak güzel kararlar almak güzel bir duygudur. Herkesin yaşam tarzı kendinedir. İslam hakkında bilgi sahibi olmayan biri, kalkıp da İslami bir konuda fetva vermemelidir. Herkes uzmanı olduğu konularda, daha iyi ve güzel istişare eder. Ölümüm ve hayatım Allah’a aittir. Şükürler olsun bana bu hayatı bahşeden yüce Rabbime…
10. 07. 1997
İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.