- 1438 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ATASÖZLERİ İLE YAŞAMAK
Atasözleri; atalarımızın geçmişteki tecrübelerine dayanarak bize kadar gelmiş yargılar, yani nasihattır. Bana göre ise davranış kullanma kılavuzudur. Her ne kadar okulların eğitim müfredatında ayrı bir branş dersi olarak okutulmamış olsa da Türkçe derslerimizin vazgeçilmezi oldu hep...
Hayatımızı hep atasözleri mi yönetmiştir? Sanki öyle... Çocukluk ve ergenlik dönemlerimde tanıdım ben atasözlerini, hatalarımın sonrası yüzüme tokat gibi indiler. Zaten birine acı vereceksen dilinle verecekmişsin derler ya hakikaten çok doğru.
"Söz sükutsa gümüş altındır" sözünün güzelliği bize sanki büyükler ne derse desin haklılar, düşüncelerini söyleme, konuşmak ayıp gibi öğretildi. Küçüktüm teyzem karnın açsa sana simit alayım demişti, ben de aç demiştim. Demez olaydım bayağı kızmıştı bana annem, kimseden bir şey istenmez demişti. Yani aç mısın sus...
Sonra bayramda, seyranda verilen bozuk paraları aman çocuğum şimdiden öğren tutumlu olmayı "Damlaya damlaya göl olur" diyerek "madeni mini elde taşınır banka" yani benim zamanımın Ziraat Bankası tarafından verilen kumbarası, işte paralarımı hep attırırlardı içine... Sonrası ne aldığımı bile hatırlamıyorum.
Okul hayatımda da iki öğretmenim vardı çok değerliler ama bir o kadar sinirlilerdi. Hataya tahammülleri yoktu. Tahtaya kalktığımızda eğer yanlış yoldan probleme başlamışsak ve "Pardon hocam" demişsek, "Pardon çıkalı eşşekler çoğaldı" derdi. Diğer öğretmenim de kim sınıfa gelmesi gereken bir malzemeyi unutmuşsa doğru eve gönderir ve "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker" derdi ama bunlar hep koca sınıfın önünde yaşanırdı. Tecrübe hep acıyla mı öğrenilmek zorunda maalesef öyle. Şimdi halen lugatımda pardon yoktur. Mümkün olduğunca da bir şeyimi unutmamaya çalışırım.
Daha ileri ki yıllarım bana kimsenin ailesinin yerini tutmadığını öğretti. Kızsalar, bağırsalar da çok yaralamaz onların dedikleri ama öyle midir dışarıdakiler. En anlamlı atasözümüz de sanırım çoğumuz için öyledir "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar" oldu. Ne kadar da doğrudur bu söz.
Diyeceğim o ki atasözlerinin bazıları söylenir, anlamı sonra araştırılıp öğrenilir. İleriki yıllar da yaşanmıştır bazı şeyler kılavuzluk yapmak için kullanılır öğüt şeklinde "Ben üzüldüm onlar üzülmesin" diye söylenir. Benim gibi çocuğu erginlik döneminde olanlar iyi bilir. Biz yaşadık canımız acıyarak öğrendik. Onlara eskiden eleştirdiğim atasözlerini şimdi ben kullanıyorum. Çocuğum bugünün işine yarına bırakma, çünkü biz bıraktık yarına başımıza gelmedik kalmadı. Özelliklere dönem ödevleri vs. son güne bırakılınca ne çok aksilikler çıkardı.
Sonuç olarak; bu kıymetli atasözlerimiz yaşanmadan öğrenilmiyor. Bir an için Atasözlerinin kanunlara geçtiğini düşündüm . Nasıl mı olur du şöyle;
"PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİDİR" atasözünün 1’inci madde 2’nci fıkrasının b) bendi Sanığın "CUMA" gelmesi nedeniyle ihlal edilmiştir. Yaz kızım: Sanığın 2 yıl 25 gün hapsine karar verildi.
Korkunç bir şey olurdu herhalde bazı ufak tefek atasözü hatalarımız iki fırça darbesiyle hallolup geçip gidiyor çünkü...
Sağlıcakla kalın.
YORUMLAR
Güzel bir deneme yazısıydı ve hayatın gerçek kesitlerinde sadece çok az bir karesiydi yani bu tespitler çoğaltılabilir ve inanın aynı cenderelerde ben de geçtim. okulda öğretmenimde en çok duyduğum atasözü genel olarak "damlaya damlaya göl olur", "ne ekersen onu biçersin", "Sakla samanı gelir zamanı"
Ama inanın bir atasözü bana göre anlaşılmışsa on kitaba bedel. çünkü uzun tercubelerin ürünü olup hiç bir katkı(kafa karışıtıcı) maddesi yoktur.
Tebriklerim çokça
Sevgilerimle
Yazı çok güzel.Keyifle okudum.Oldukça da akıcı.Kutlarım.Konuya gelince;atasözlerine çocukluğumdan bu yana önem veririm.Onlarsız olmuyor.Tabi yeni nesil gençlik, dizi repliklerine daha çok önem veriyor.Onların kulaklarına bağıra bağıra atasözlerini söylemeli.Atalar bir şey biliyor ki bu sözleri söylemiş.O yüzden çocuklarımıza öğretmeli atasözlerimizi.Örneğin '' Ağaç Yaşken Eğilir'' ..
Saygılarımla...