ESENTEPE(LEMOS) KÖYÜNDE CUBUKTAN( ASMA) üZÜM VE PEKMEZE YOLCULUK. BAĞ BOZUMU BÖLÜM -3
Biz şimdi üzüm bırakalım, o sergide kurumayı sürdürsün. Üzüme sonra tekrar döneriz. Çünkü üzÜm ve pekmez işi ve olayı birbirine bağlı ve biririin devamı niteliğini taşır. Sergi için üzüm toplanırken, Pekmez yapılacak üzümler asmada, çubukta bırakılır. Ağustos ayının sonları ile Eylül ayıının ilk haftası arasındaki günlerde pekmez kayantma işlerine başlaır.Pekmez yapılacak üzümler sepet ve küfelere* doldurulur. Küfe; sepetin geniş,derin , büyüK ve uzun olanıdır.Üzümlerle doldurulan küfeler, belli bölgelerde bulunan ve sadece bu işler için kullanılan köfe taşlardan oyulmuş, şıra veya şırana taşlarının bulunduğu yerlere katır ve eşek sırtında taşınırlar.Küfelerden alinan üzümler bu şırana taşlarına doldurulur. Bu taşlar iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm üzümlerin kunulup ezildiği yer, diğeri ise ezilen üzümlerden çıkan üzüm sularının, şıranın biriktiği, aktığı bölüm.
Şırana taşına dökülen üzümler ayakları iyce yıkanmış ve nalyon balanmış veya nalyon veyahut lastik çizme giymiş kişilerce saatlerce çiğnenir. Bu işlem ezilmemiş bir tane bile üzüm tanesi kalmayıncaya kadar devam erder. Çiğneme işi bitince üzülerin çiğnendiği şırana taşında bulunan süzgeçli kapağın açılmasıyla mevcut şıra, üzüm suyu, şıra taşından, biraz daha aşağısında bulunan şıra taşına, bir olukla akıtılır. Üstteki taşta biriken şıra, üzüm suyu son damlasına kadar, alttaki taşa akması sağlanır. akma işi son bulunca, üst taşta bulunan üzüm küsbeleri bir müddet daha çiğnenir ve kalan üzüm sularının sonu alınır. taşta kalan üzüm küspeleri taştan çıkarılır ve başka üzümler konulur. Bu işlem taplanan üzüm bitinceye kadar sürer. Şıra taşında biriken üzüm suyu, şıra, tortuların dibe çökmesi için bir müddet şıra taşında bekletilir, dinlendirilir. Tortuları çöken şıra(üzüm suyu) kazanlara alınır. Bulunulan yerde bol ateş üstünde kaynatılmaya başlanır veya bakır veya aliminyun güğümlere doldurulan şıralar katır sırtında taşınarak köye getirilir ve köyde, evlerin önünde kurulaN ocaklarda, bol ateş üstünde büyük kazanlarda pekmez yapmak üzere kaynatmaya başlanır.
Pekmez yapılacak şıra veye üzüm suyu kazanlara doldurulup ateş üstüne konulunca, bölgede mevcut pekmez toprağından da bir miktarı, yeterince kaynamakta olan pemez kazanlarının içine atılır ve uzun saplı kefklerle ( bir nevi su kabağı) karıştırılıp, savrulur. Kazanlarda kaynayan ve pekmez olmaya yüz tutmuş üzüm suyunun kaynamadan dolayı taşmaması için, o uzun saplı kefkilerle devamlı savrulması gerekmektedir. Şu konuyu unutmadan dile getireykim önce. PEKMEZİ PEKMEZ YAPAN, ONA O KIVAMI, O TADI VEREN UNUTMAYALIM Kİ, PEKMEZ TOPRAĞIDIR. PEKMEZİN DE PÜF NOKTASI BURADADIR. BENİM BAHSETTİĞİM BU KONULAR 1955- 1960’ LI YILLARIN KONULARIDIR.
Toprağı atılan ve kaynatılan pekmez yavaş yavaş koyulaşmaya yüz tutar. Bu esnada elimizde bulunan uzun saplı kefki ile kazandan alınan kaynamış pekmaz on, onbeş santim yükseklikten tekrar kazana bırakılarak, kaynayan pekmezin taşması önlenir. Bu işlem kaynama işi bitinceye kadar devam eder. elde edilen tüm şıra, üzüm suyu kaynatılıp pekmeze dönüştürüldüğünde, elde edilen pekmezler, toprak küplere konularak kilere kaldırılır.
Hüseyin YILDIZ (Lemoslu Hüseyin)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.