Zeka kafanın içindeki altın madenidir.-- pıtıgrellı
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN

Bir Sevda Hayalinden Çeşitlemeler 2

Yorum

Bir Sevda Hayalinden Çeşitlemeler 2

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1086

Okunma

Bir Sevda Hayalinden Çeşitlemeler 2

Bir Sevda Hayalinden Çeşitlemeler 2

Bir başkadır çocukluktan kurtulup da gençliğe ilk adımları attığınız yıllardaki aşklar. Masumdur, seviyelidir, yürektendir; ama az da bilinçsizdir…

Aslında karşı cinse değildir aşkınız o sıralarda. Aşkı meraktır azıcık, filmlerde acı çeken ağabeylere, ablalara özentidir biraz biraz… Eh! Yeni gelişen cinsel dünyanızdaki bilinmeyenlerle dolu arzularınızı da eklerseniz üzerine, düşersiniz asalarınızla hayallerinizdeki aşk çöllerine.

Herşey içtendir bu çölde ve ilkleri yaşarsınız doya doya. Kendinizce tatmak istediğiniz aşk acılarını üretir, ilk gözyaşlarını akıtırsınız seller gibi. Hayallerinizi çölde seraplara dönüştürür, aslında olmayan ilk öpüşmeleri, ilk bakışmaları da yaşarsınız orada. Çöl; artık sizin öğrenmeye çalıştığınız ilk aşk acılarının kirasız mekânıdır.

Şair olur, şiirler yazarsınız o mekânda. Şiirler bulur ses verirsiniz tüm içtenliğinizle. Hatta size göre dünyanın en yürekten şiir okuyanısınızdır o anlarda.

Sevdiğiniz kızın ya da erkeğin adının geçtiği şiirler ararsınız günlerce. Arkadaşlarınızla yardımlaşmada zirve yaparsınız bu konuda. Herkesin aradığı bir isim vardır nasılsa…

İşte yıllar öncesinde, bilgisayarsız, internetsiz ve hatta Google’siz zamanlarda düşünün bunun zorluklarını. Günler, haftalar, aylar süren araştırmalar… Bulunanların içe sinmemesi…

O an için çok zor ve acılı; ama sonraki yıllarda gülümseten olaylar zinciri…

İşte o yıllara gittim ben bu gece. Bazen irkilerek, bazen gülümseyerek, bazen aynı acıları sindire sindire içime çekerek yaşattım kendime o duyguların aynılarını.

O isimde şiir bulabilmek için okulun kütüphanesini kendime adeta çalışma odası edinişimi hatırladım. Edebiyat hocamızın benim üstün gayretli ve çalışkan, edebi bir araştırıcı (!) olmam nedeniyle sık sık gelip saçlarımı okşaması, Aferin oğlum” demesi, akabinde not defterini çıkarıp “İşte sana sözlüden 10… Sen bu yolunu hiç şaşırma ve değiştirme.” ifadesi…

Tuhaf; ama gerçek olansa, aşkın ilk ödülleri, edebiyat hocamın not defterindeki sözlü notu olan “10” numaralar oldu bana. Hocam tarafından “Kütüphane kurdu” ilan edildim ve her sınıfa örnek araştırıcı olarak götürüldüm…

Ah hocam ah! Helal et hakkını bana… Ne bilecektin o an ben aşkımın ismini aramaktayım ki?

Bulmuştum sonunda. Hatta bulurken şairinin de nerdeyse hayatını ezberlemiştim…

Okul arkadaşlarımızla deniz kıyısına pikniğe mi gittik? Fırsat kaçar mı? Şiir dilimden dökülüverirdi. O kızın öfkeli, kızgın, biraz da (O an bana göre hayran) bakışlarını üzerimde hissettikçe apoletler takılırdı bana hayallerimde.

Okul gecelerinde elime mikrofon mu geçti? Kaçar mı bu fırsat? Bahaneler bulur aynı şiiri okudukça okurdum.

İşte bu şiiri kendime, temiz duyguların simgesi kabul ettim ve yıllarca, yıllardır okudum. Hala da okumaktayım…

(Şiiri yazmak isterdim; ama o yıllardaki duyguların başka insanları incitmesinden korktuğumdan ve hayatlara saygı göstermem gerektiğinden yazmadım.)

İşte bu şiir; aşkı, sevdayı, sevgiyi doğru öğretti bana belki de. Bu şiirle yoğruldu duygu dünyam. Bu şiirde hayat buldu sevdalar benim yüreğimde. Bu şiir büyüttü yüreğimi… Bu şiir; sahte olmayan sevgileri, içine madde katılmamış sevdaları öğretti bana…

Sevgilerde tinselliğin tenselliğe olan galebesini bu şiir kazıdı beynime. Sevgiyi, tensel arzularım için gerekli bir araç gibi görmemi engelledi bu şiir.

Kısaca bana hayatı öğretti. Sevmeyi öğretti. Severken özveriyi, verici olmayı öğretti.

Bana “Ben” olmayı öğretti…

Edebiyat hocamın not defterindeki “10” numaralar, bu öğrettikleri karşısında bir hiç kaldı.

İşte bu gece de bu şiir dilimde… Okuyorum ve yudum yudum içiyorum… Okudukça ve yudum yudum içtikçe, sevgimle coşuyor ruhum.

Bazen isyan ediyorum sevgiyi bilmeyenlere. Hırslanıyor, içimden milyonlarca laf söylüyorum. Kızıyor, sessiz çığlıklar atıyorum.

Bazen sevgilerin güzelliği karşısında eğiliyor, “İyi ki varmış sevdalar” diyorum. İnsan ruhunu güzelleştiren, süsleyen en büyük duyguya selam duruyorum.

Kızsam da sevdayı bilmeyen sevda katillerine, ruhuma katsam da sevgimin güzel kahramanını, değişmiyor sevgiye tavrım…

Hani demiş ya rahmetli Münir Nurettin…

“Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmez hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle…”



Bir sevgi çeşitlemesi idi…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir sevda hayalinden çeşitlemeler 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir sevda hayalinden çeşitlemeler 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Sevda Hayalinden Çeşitlemeler 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
guler birsozu
guler birsozu, @gulerbirsozu
24.2.2010 00:58:59
Çok güzel bir yazı
Sevmeyi bilmeyen ruhsuz insanlardır.
Yürekte ki, sevdaya hiç bir allahın kulu engel olamaz. Fakat sevenleri, sevdiğine vermeyen aile fertlerimiz felaket çoktur.
Yürekten kutlarım
Çok saygılar Suskunbiradam
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
23.2.2010 18:01:46
10 puan verdi
Turgay Bey, Sevgili Nazan'ın yorumunu ve diğer yorumları dikkatle okudum. Hepsi ayrı ayrı cevaplar verseler de, aynı yola çıkarmışlar. Evet diyorum ben de, sevmeyi bilmeyen yoktur.

Sevmesine izin verilmeyen vardır. Hatırlıyorum, yaşım daha 12 idi ve bir gün arkamdan bir çocuk gelip 'Ah Emine'm!' demişti. Tesadüfen de olsa, bu çocuğu o anda babam gördü ve bana, yaradana sığınıp öyle bir tokat attı ki, bir daha ne sevginin, nede sevdanın yanından bile geçemedim.

Şimdi biz mi şanslıyız, yoksa her köşe başında rahatça öpüşen gençler mi?

Her zaman ki gibi okumaya değer bir yazı yazmışsınız Tebriklerimle...

Sevgiler...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
23.2.2010 14:26:44
Her kelimeniz bir duyguya, her duygunuzda bir kelimeye dökülmüş. Ellerinize sağlık diyorum. Saygılar...
arnavut kızı
arnavut kızı, @arnavutkizi
23.2.2010 14:20:20
10 puan verdi
Bazen isyan ediyorum sevgiyi bilmeyenlere. Hırslanıyor, içimden milyonlarca laf söylüyorum. Kızıyor, sessiz çığlıklar atıyorum.
Kızmayın turgay bey sevgi bilmeyenlere:)
Bence sevmeyi bilmeyen yoktur herkezin mutlaka yüreğini attıran biri olmuştur hayatında. Belki sevgiyi yaşamayı bilmeyenler vardır yada yaşayamayanlar çok isteselerde.

Gidene kızma giderken belki de aklı başında değildi.
Kaybettiklerini görebilecek basirete sahip değildi.
Gideni affetmeyi seç can dost, çünkü affeden kazanır,
Affetmeyi seçen mutluluğa yol alır.
Ne kendini suçla "sevdim" diye,
Ne ona kız, "zamanımı çaldın" diye.
Sevgiyi seç, sevmeyi beceremeyene karşı affı seç,
Merhameti seç; hem kendine hem sevdiğine.
Ne kız, ne küs: ne kendine, ne hayata, ne de başkasına..
Sevgiyi tadan aşkın eşiğine ulaşır,
Affı seçen aşkın kapısından geçer...

Güzel yazınızı zevkle okudum yüreğinize sağlık..
Kutluyorum..
saygımla....
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
23.2.2010 13:56:41
10 puan verdi
İki gündür kaleminizden sevginin en yalın ve duru halini okuyoruz; iç çekerek.
Günümüz şartlarını ve bizim zamanımızı karşılaştırmak!
Sevgili Nazan Erten'in yorumunu okuyunca günümüz ve bir zamanlar'a bundan daha güzel cevap olmaz diye düşündüm.


ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
23.2.2010 13:36:53
10 puan verdi
O yıllarda aşık olmak güzel bir duyguydu...Hala tatlı anıları belleğimde...Güzel ve hoş bir yaıydı...

Selam ve saygılar...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
23.2.2010 09:41:08
10 puan verdi
Çocuklukta seyrettiğim ''Acı Yıllar '' adlı filmin, fon müziği idi :''Sevemez Kimse Seni '' Çok etkilendim ve şarkım bildim o günlerde. ismi ile hiç de ilgisi olmadığı halde, sevdiğim kıza ithaf ettim ben de. Fakat gençlik yıllarımdaki kara sevdam için tuttuğum ''Ben Gamlı Hazan '' var ya ! işte o şarkı tüm hayatım oldu benim.
Tinselliğin, tenselliğe galip gelmesi. Masum çocukluğumuzun- gençliğimizin aşkları. Gerçek aşk o zaten. Gerisi kandırmaca...
nertenn
nertenn, @nertenn
23.2.2010 09:40:48
10 puan verdi
Bazen isyan ediyorum sevgiyi bilmeyenlere. Hırslanıyor, içimden milyonlarca laf söylüyorum. Kızıyor, sessiz çığlıklar atıyorum.

HER BİRİ KAFAMA KOCAMAN BİRER TAŞ GİBİ İNDİ TURGAY BEY.

sevgiyi deil aşkı hiç bilmedin.sevdim sevgiyle saygıyla büyütüldüm.babam idolümdü, kahramanım.
bizim dönemimizde istenmezdi aşık olup birileriyle çıkmamız.ayıptı.ve ben bu doğruyla büyüdüm.uzak durdum şiirlerden,aşktan ,sevgiliden.
erkek arkadaşlarım oldu ama dostum şimdikilerin tabiriyle kankamdı. başka anlamda kimsenin bana yaklaşmasına izin vermedim.anladığımda da hemen mesafe koyup,tavır aldım.
:)) hiç unutmam orta okul birinci sınıftayım ve mehmet adında bir oğlan bana kırmızı bir gül verdi.kafasında paraladım çocuğun.şimdi düşünüyorum da nasıl utanıyorum bilemezsiniz.
ve ta ki ben liseyi bitirene dek bu kadar sert de olmasa bana ilgi duyan her erkeği bir şekilde hayatımdan uzaklaştırdım.ısrarla hemde.asosyalmıydım hayır.şimdi düşünüyorum da tek nedenim babamı üzmemekti,ona karşı yalnış yapmamaktı
.ben 16 yaşımdayken öldü babam hemde 73 yaşın da .yani ben doğduğum da babam 57 yaşındaymış.:)
arkasından annem felç oldu.arkasından ünv okudum ve son sınıfta hastalandım bir yıl ömür verdiler.
ve bana yıllarca çıkma teklifinde bulunan,yıllarca hayır asla istemiyorum dediğim şu an ki eşimle çıktım. bakalım bu çıkma da neymiş diyerek ve evlendim.iki kızım oldu.ölmedim sorumluluklarım vardı yine.şimdi 20 ve 24 yaşlarında iki kızım.evde oturan çalışmayan yada çalışamayan diyelim kalp ve şeker hast eşim.ben hala çalışıyorum hastalığıma rağmen .ölmedim .ve de hele hele şimdilerde hiç ölmeye niyetim yok.başkalarına deil artık kendime karşı sorumluluklarım var.

NEDEN O SATIRINIZ BANA BU DENLİ ACI GELDİ SANIRIM ANLADINIZ.
ÖYLE KOLAY DEİL HERŞEY BİZ KADINLAR VEYA O DÖNEMDE YETİŞMİŞ KIZLAR İÇİN.

ben ben olmayı,sadece ,öncelikle ,kendim için yaşamayı anca 4 yıl önce öğrendim.öyle geç ki artık herşey için.
şiir okumayı seviyorum artık,yada tek başıma yağmurda dolaşmayı kim ne demiş ne düşünür demeden,
zaman ayırabiliyorum kendime.ve sizleri okumak ,sizlerin deneyimlerine sevinmek, üzülmek...,ve kıskanmak.
acı vermiş belki size ama emin olun ki yaşamış olmak acı versede aşık olmak bir ayrıcalık.kıymetini biliyorsunuz farkındayım
ben teşekkür ederim .siteye size arkadaşlara .her şey için .
nazan erten
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.