dostumsunuz
Yatağımda doğruldum. Ayağa kalktım ve yalpalayarak yürüdüm. Her taraf karanlık. Bir dokunuşla ışığı açtım. Gözüm karardı, terliyordum. Yediğim bir şey dokunmuş olmalı. Yatağa girdiğimden beridir böyle. Bir sıkıntım var ama ne olduğunu anlayamıyorum.. bu dördüncü yatağımdan kalkışım. Uyuyamıyorum. Mutfağa gidip bir bardak su içtim. Rahatlar gibi oldum. Kafam karmakarışık. Tekrar odama döndüm. Odamın penceresini açtım. Soğuk bir rüzgar çarptı yüzüme. Uykumu iyice açtı. Geceliğimin kollarından girip koşarak vücuduma yayılan hava iyice üşüttü beni. Dondurdu tenimi. Pencereyi kapattım. Yatağıma çömeldim. Hem ruhen hem bedenen kötüydüm. Bugün olanları düşündüm. Muhtemelen şu anki halimin nedeni sabah yaşadığım bir olaydı. Neler olduğunu düşünmeye başladım. Sebebi ne olabilirdi. Sınav kötü geçmişti. Bu olabilir mi acaba? Hayır olamaz. Başka bir şey olmalı.çünkü sınava da bozuk moralle girmiştim. Daha öncesi. Yavaş yavaş sabah olanları hatırlıyorum. Dostum.. onunla tartıştık biraz. Evet. Hatta daha ileri gitti bu. Kavgaya dönüştü. Onu çok üzdüm. Hayır. Kavgayı başlatan oydu. Kabul ediyorum çok kırıcıydım. Tüm gece beni rahatsız eden şey bu mu yani? Ben çok dugusuzumdur. Bu olayı bu kadar çok düşünemem. Galiba benimle bir daha konuşmaz. Elimde olmadan onu düşünüyorum. Dostluğumuz baya yaşlı. Artık onunla dille konuşmasakta gözle anlaşabiliyoruz. Gözlerimin içine baktığında anlayabiliyor derdimi, ne hissettiğimi. Hangi durumlarda sinirlenebileceğimi, mutlu olabileceğimi. Dünyanı en çekilmez insanı olduğumda bile bana katlanıyor. Sevimsiz, şımarık olduğumda bile. Herkes bana karşı çıksa bile yanımda olup onlarla savaşacak kadar da cesur. Beni hep doğru olana yöneltiyor. Onunla çok güzel zaman geçiriyorum. Bazı geceler annelerimizin tüm uyarılarına rağmen sabahlıyoruz konuşa konuşa. Her bir araya geldiğimizde bu kadar çok konuşacak ne buluyoruz anlamıyorum. Bazen karnımız ağrıyana kadar gülüyoruz. Hem de hiç nedensiz. Bazen hiç konuşmamak üzere küseriz. Tabi en fazla 24 saat sürer.
Yatağımda doğruldum. Tekrar terlemeye başladım. Terliğimi çıkarıp tekrar uzandım. Uyumuşum bir ara. Gürültülü bir sesle uyandım. Etrafıma baktım. Başta kapı çaldı sandım. Fakat değil. Sesin içimden geldiğini anladım. Ama nerden. Elimi başıma koydum. Hareket eden bir şey yok. Sonra vücudumda gezdirdim. Birden durdu elim. Tam kalbimim üstünde. Evet. Bu kalbimdi ve ondan ses geliyordu. Demek ki bir kalbim var. Demek ki dostum ilk defa yanıldı. Elime bir sıcak bir su damlası düştü. Bakışımı tavana dokundurdum. Yavaş yavaş gezindi etrafta. Sonradan fark ettim ki ağlıyorum. Hem de dostum için. İçime bir mutluluk girdi. Ayağa kalktım ve masamın yanına gittim. Oturdum. Duvarıma astığım resme baktım. Eskimişti baya. Bunu onunla çizmiştik. Bir çiçek resmiydi bu. Her bir yaprağı faklı bir renge boyamıştık. Küçüklük işte. Dostluğumuzu düşündüm. Sonra yazmaya başladım içimden gelenleri;
Elimdeki çiçektir dostluk. Gökkuşağı renginde.. çiçek; ki her bir yaprağı ayrı bir renk… güzel bir ahenk içinde sallanan, bir rüzgarda… uğultulu tepelerde…
Koparılmadıkça , sökülmedikçe bir arada duran yapraklardan değil.. kökü ayrılsa da toprağından. geçse de karanlık zamanlar arasından.. tazeliğini korumakta… hep aynı kalmakta ısrarlı.. nasıl mı seçtim ben; bu gökkuşağı güzelliğinde, sevgi bütünlüğünde güneş aydınlığında,yıldız parlaklığında bulut beyazlığında narin çiçeği… her zaman yüz okşayıcı yumuşak rüzgarlı çıplak ayakla yürürken ayağımı gıcıklayan pamuk sertliğinde topraklı yollarında uğultu dolu bir tepede kopardığım bir demet çiçek .. kokusunu dağ serinliğinden alan.. aniden ortaya çıkıveren karanlık bulutlar ve yeri göğü inleten şimşekler . adeta göğün çığlığı çıplak ayakla koşarken ayağıma batana diken.. düştü çiçekler elimden inatla kaldırdım onları.. ezilmiş çoğu . koşmaya başladım.. kaldırdım elimi demetle …. Rüzgar aldı yapraklarını çiçeklerimin .. sığındım bir ağacın kovuğuna . baktım elimdeki demete … ayıkladım ezilen, yıpranan çiçekleri tek tek ..ve en sonunda .. elimde tek bir çiçek kaldı.. tazeliğini hala koruyan.. işte böyle buldum ben bu çiçeği..ne kadar karanlık görse de bu çiçek, bir yolunu bulup kurtuluyor … sevincim.. üzüntüm bezen kahkaham.. her şeyim bu çiçek.. ne yapay çiçek soğukluğunda nede günlük ömürlü çiçek .. hepsinden farklı bu çiçek..taze çiçek güzelliğinde yapay çiçek kalıcılığında..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.