- 2122 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
AFFET BENİ BABAM...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Tren son bir kez çaldı acı acı düdüğünü. Ve son bir kez baktı camdan dışarıya.Herkes sevdiklerini uğurluyordu,kimisi sevgi ile kucaklaşıyor,kimisi de içerideki sevdiklerine el sallıyordu.Sanki,şu koca dünyada bir tek kendisi yapayalnızdı.Bir başına…Tren hareket etmişti işte.
Çantasını açtı,çıkardığı mendil ile gözünden sicim gibi akan yaşları sildi.İsyan ediyordu gözyaşları,söz geçiremiyordu artık.Kimseye aldırmadan ağladı,ağladı…Bütün geçmişini yavaş yavaş ardında bırakıyordu.Oysa ne hayaller kurmuştu bu şehir ve yaşamı hakkında.Trenin gürültülü sesi tüm vagonu kaplarken,yıllar öncesine döndü.Onu gördüğü ilk güne.
Bir bankada çalışıyordu.Bir gün “O” girdi kapıdan,uzun boylu,kara gözlü,buğday tenli, kara yağız bir delikanlıydı.”Ne kadar yakışıklı” diye geçirdi içinden.Adam yanına, gişeye geldi.Havale yaptırıyordu,bir ara göz göze geldiler,adam gülümsedi.Gülünce de ne güzel oluyordu.İlk kez o gün tanışmışlardı.Sonra,adam daha sık gelmeye başlamıştı,belli ki o da hoşlanmıştı.Öğle arası bir yemek,akşamları parkta bir çay derken sevgili olmuşlardı bile.Çok seviyordu adamı,gözü ondan başkasını görmez olmuştu.5-6 ay süren arkadaşlıklarının sonunda evlenmeye karar verdiler.Artık anne ve babasına söylemenin vakti gelmişti.Bir gün ailesine açtı konuyu.Babası ;
--Kimmiş? Kimin nesi? Ne iş yapıyor?Bir araştıralım bakalım dedi.
--Bir firmanın muhasebecisi,birbirimizi seviyoruz baba.
Baba,adamı araştırmış,sormuş soruşturmuş,fakat hakkında pek iyi şeyler duymamıştı.
--Vermem dedi baba.Çok içiyormuş,hem de çok çapkınmış.
Kız inanmadı.Altı aydır tanıyordu,öyle birisi olamazdı.”İmkansız” dedi.Babasını ikna etmeye çalışsa da edemedi.Baba kararlıydı,vermeyecekti.
Ve kaçtı…Hemen nikah kıydılar,güçlerinin yettiğince ev döşediler.Babası ve annesi evlatlıktan ret etmişler,konuşmuyorlardı.Ama yine de mutluydu,sevdiği adam eşi olmuştu.Aradan bir yıl geçmişti,bir gece telefonda babasının ölüm haberini aldı.Adamcağız gururuna yedirememiş, kahrından ölmüştü.O gece annesiyle barışmasına vesile olmuştu babasının ölümü.
İkinci yılın sonlarına doğru kocası eve geç ve sarhoş gelmeye,olur olmaz konulardan kavga çıkarmaya başlamıştı.Evlerindeki mutluluk yavaş yavaş yok oluyordu.Kocasına yaklaşmaya çalıştıkça,kocası uzaklaşıyordu.Adeta, iki yabancı gibi olmaya başlamışlardı.
Babasının ölümünden 6 yıl sonra annesi de vefat etmişti.Sığınacak kimsesi de kalmamıştı artık.Yedi yıldır çocukları da olmamıştı.
Bir gece eşi uyuduktan sonra,eşinin telefonun bir mesaj gelmişti.Dayanamadı okudu.”Seni çok özledim bir tanem.” Dünya başına yıkılmıştı.İhaneti ilk böyle öğrenmişti.Daha önce kaç kere ihanete uğramıştı kim bilir?Yine de sineye çekti.Hem gidecek bir yeri yoktu,hem de hâlâ eşini çok seviyordu.
Bankanın semineri için bir hafta şehir dışına çıkması gerekti ve gitti.Cuma günü seminer bitecek,cumartesi günü dönülecekti.Cuma günü seminer bitti,içinde tarifsiz bir sıkıntı vardı.Bir gün daha duramayacaktı.Seminer çıkışı otobüse bindi ve döndü.Terminalden de taksi ile eve geldi.Kapıyı açtı ve o kötü manzarayla karşılaştı.Kendi yatağında bir başka kadın…Yıkılmıştı,artık eşini bir kez daha af edemezdi.O gece hemen bir arkadaşının evine gitti.Pazartesi günü,boşanmak için mahkemeye başvurdu ve bankaya da tayin dilekçesi verdi.Neresi olursa olsun gidecekti.Eşini görmek istemiyordu.Uzaklaşmalıydı buradan.Tayini çıkana kadar arkadaşında kalmıştı.
Ve,tayini çıkmış gidiyordu işte…Tüm geçmişini geride bırakarak.Bilinmez bir yere,bilinmez bir hayata.Ağzından bir cümle dökülüverdi.
--AH BABAM,SENİ DİNLEMEDİĞİM İÇİN AFFET BENİ BABAM…
Sözcükler, trenin acı düdüğü arasında kaybolup gitti…
Not:Yaşanmış bir hayat
YORUMLAR
Bazen hataların bedeli çok ağır olabiliyor. Üstüne bir de vicdani ağırlıklar eklenirse taşımak gerçekten zor olabiliyor. Ve bazen hayat .. Yaşanması gerekiyormuş, yaşadım diyebilmek. Ve gerektiğinde bir trene binip gidebilmektir… Yaşanmışlığı berrak bir dille anlatan, günün yazısını ve yazarını gönülden kutluyorum.. Selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum…
Necdet YAĞAN tarafından 2/24/2010 1:14:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgi Salman
günün yazısı olarak seçilmiş bir yazının başlığında (ve metnin içinde ) "affet" kelimesi, " af et" diye yazılıyorsa
yazarını, imla hataları bakımından yazısını bir daha kontrol etmeye çağırmak gerekir.
Sevgi Salman
ne yazık ki bir cuval dolusu "keşke" lerimiz var....
kutluyorum güne düşen yazıyı....
Sevgi Salman
Bir kadını en çok sevecek erkek öncelikle babasıdır. Oğul ve kardeş, eş diye sıralanır. Ama ne yazık ki en az dikkate alınan kişi de babalardır.
Sonuçta tecrübeler hayatın kendisidir.
Güzel bir içerikvardı.
Anlatım sade ve direkti. kutlarım.
Sevgi Salman
Aslında konu olarak çok aşina bir içerik olması ile birlikte, işleyiş ve ifade biçimi açısından kalemin mahirliği konu üzerindeki hüznü okuma hazzına dönüştürdüğü için güzel bir çalışma...
ama diğer yandan yaşanmışlık öyküyü daha bir kuvvetli hale getiriyor.
netice olarak güzeldi.
saygı ve selam ile...
Sevgi Salman
Güzel bir anlatım, tanıdık bir hikaye.
Ne yazık ki, her insan hayatını kendi deneyimleri ile yaşamak istiyor.
Sonuç hüsran olsa bile...
Sevgi Salman
Toplumda sık sık yaşanan acı olaylardan birisini okuduk kaleminizden. Maalesef aşk insanın gözünü kör ediyor. Altınla kaplı bakırı saf altın gösteriyor. Bir süre sonra altın kaplamalar gittikten sonra altındaki asıl kalaylı bakırı görüyorsunuz. Oysaki saf altınlar anne ve babalar, onlara muhakak kulak vermek gerek. Ders verici bir konuyu kaleminiz çok güzel yazmış.
Güne düşen bu yazınızı ve sizi gönülen tebrik ederim.
Sevgi Salman
tebrikler sevgi hanım kutluyorum
yazınızı burda görmek sevindirdi...
sevgi ve saygılar
Sevgi Salman
Sevgi Salman
Emine UYSAL (EMİNE45)
Boşuna gençlere delikanlı demiyoruz. O yıllarda ne laf dinliyorlar ne söz. Sonu böyle hüsran oluyor tabi. Ama şurası bir gerçek ki, babanız bile verse, adamın karakteri bozuksa yine aynı kaçınılmaz sonuçla karşılaşmak mümkündür.
Güzel bir yazıydı tebrikler... sevgilerimle...
Sevgi Salman
Üstad , yüreğine sağlık , Bazen insanın basireti bağlanır. Gözleri görmez ve ateşe doğru gözü kara yürür ve
bunun yanlışlığını en yakınımızdakiler gördüğü halde kişi göremez. Bu yazıda şiirler kadar harika Esen kalınız
Sevgi Salman
Güzel ve sürükleyiciydi.. yaşanmışlıklarla dolu bir hayat yaşıyoruz hepsi gerçek hayat hikayemizden roman olacak hayal değil gerçek abartı değil yaşanmış başka bir acı ... çok güzel sevginin kalemiyle dökülmüş sayfalara yüreğine sağlık sevgiyle kal selamlar...
Sevgi Salman
şurası bir gerçektirki....hiç bir anne baba evladının kötü olmasını istemez......güzel bir kalemden.....güzel bir yazı okudum....tebrikler
Sevgi Salman
Sevgi Salman
Çok acı ama çokca insanımızın başına geldiğini duyuyoruz malesef. Bu üzücü olay, güzel anlatılmış, yaşatılmış okuyucuya.
Sevgi Salman
hayatın içinden hüzünlü bir hikaye.
duru ve akıcı anlatımıyla güzel bir yazı okudum
kutluyorum sayın yazarımı...
yalnız ankara hikayemizin devamını bekliyoruz daha..
sevgi ve saygılarımla.
Sevgi Salman
Sevgi Salman
Sevgi gözleri kör ettiği zaman,doğruları göremez oluruz.
Babasının gördüğünü kahramanımız görememiş,sonu
pişmanlık ve hüsran,çok başarılı,tebrikler.