- 3332 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
Sevginin Gücü
Her insan gibi, benimde ulaşmak istediğim hedeflerim ve arzularım vardı. Bazı nedenlerden dolayı, hedeflerime ulaşamadım. Sıra arzularıma gelmişti. Maalesef, onlara da ulaşmam mümkün olmamış, erken denecek yaşta evlenip, evimin kadını ve çocuklarımın anası olmuştum.
Artık yapacak bir şey kalmamış, çocuklarımı en iyi şekilde yetiştirip, evimi idare etmek için çırpınmaya, kendime yeni hedefler belirlemeye başlamıştım. Yeni hedeflerimin, olmazsa olmazları arasında, kocaman bahçeli bir ev ve bahçesinde her çeşit ağaç olacaktı. Çam ağacı en önemlilerindendi. Çam ağacı için, büyük umutlarım vardı.
Şöyle ki, bahçemde kocaman bir çam ağacı olacak, altına sallanan bir kanepe koyacağım, kanepenin hemen önüne küçükte olsa, bir havuz yapacaktım. Emekli olunca, sallanan divanıma uzanıp, ağacımın gölgesinde kitaplarımı okuyup, yazılarımı yazacaktım.
Bu hayallerimi gerçekleştirmek için, çok çalışmam gerekiyordu. Ben de aynen öyle yaptım. Çok çalıştım ve istediğim kocaman evi yaptım. Sıra bahçesine dikeceğim ağaçlara gelmişti. İlk ağacım, Yüce Allah tarafından, bahçemde kendiliğinden çıkmıştı. Bu ağacım bir şeftaliydi.
Kasabamızın imarıyla ilgilenen iki mühendis, bahçeme girdiklerinde, benim küçük ağacımı gösterip, ‘kendimi çıktı, siz mi diktiniz?’ ‘Ben diktim.’ Dedim. Hemen çok bilmişlik yapıp, ‘kendi çıkan ağaç delice olur. Kökle onu, yer kaplamasın.’ Ben onları dinlemeyip, ‘Bekleyip göreceğiz.’ Diyerek, ağacımın dibine küçük bir yalak yapıp, her gün akşamüzeri, işten gelince ağacımı bir bebek gibi yıkadım. Ben onu yıkadıkça, ağacım parlayarak büyüyordu. Birkaç ayda, boyu dizlerimi geçmişti.
Mevsim yaz olduğu için, başka ağaç dikememiştim ama, çarşıda gezerken, teneke içine dikilmiş, güzel bir çam fidanının yanında büyülenmiş gibi kalakalmıştım. Ne yapıp edip, bu fidanı almalıydım. Fiyatının biraz pahalı olmasına aldırmadan, paraya kıyıp almıştım. Koca tenekeyi, tıslaya tıslaya dolmuşa kadar taşıyıp, meraklı bakışlara aldırmadan, dolmuşa yerleştirip eve getirmiştim. Hemen üzerimi değiştirip, kocamın bağırışlarına aldırmadan, ağacım için kocaman bir çukur kazarak dikmiştim. Kocam ise, ‘o ağaç çok büyür. Kökleri evin temeline girer ve evi yıkar.’ Diye durmadan bağırmasına, hiç kulak asmamış, ‘Katil mi benim ağacım!’ demiştim sadece.
Artık bakacağım ağaç sayısı iki olmuştu. Ağaçlarımı çok seviyor ve onları her gün özenle yıkıyordum. Bahar geldiğinde, şeftali ağacım, benim belime gelmiş, üzeri pembe çiçeklerle dolmuştu. Ağustos ayı geldiğinde ise, küçük birer kavunu andıran, tam dokuz tane meyvesi vardı üzerinde. Sanki kendisini beğenmeyenlere inat, incecik dallarının taşıyamayacağı kadar büyüktü meyveleri. Ağacıma destek olması için, çatallı çomaklardan, altlarına destek dikmiştim. Çam ağacım ise, oldukça hızlı bir şekilde, parlayarak büyüyordu.
Onu yıkayıp, dallarından düşen damlaları seyretmek, en büyük zevklerimdendi. Çamın hızlı büyümesine kimse akıl erdirememiş, ‘Bir çam bu kadar hızlı büyümez. Ne yapıyorsun da büyüyor?’ Diye bana takılmaya başlamışlardı. Aradan iki yıl geçmiş, hayatımda yeri doldurulamaz boşluklar olunca, yaşama sevincimi kaybedip, ağaçlarımla ilgilenemez olmuştum. Hayat devam ettiği için, evimin işini zoraki de olsa, yapmak zorundaydım.
Bir gün kilimi yıkamak için çatıya çıkarıp, ıslatarak fırçalamaya başlamıştım. Ben hareket ettikçe, başıma bir şeyler batıyordu. Başımı kaldırıp baktığımda ise, çam ağacım büyüyüp, çatıyı aşmıştı. Ben kendi derdime düşmüş, ağacımı unutmuştum. Birden kilimin yaş olduğuna aldırış etmeden, ağlayarak üzerine çökmüş, ‘benim güzel ağacım, sen büyümüş ve evin üzerine çıkmışsın. Ben seni görüp sevmesem de, sen hiçbir fırsatı kaçırmayıp, sana yakın olan saçlarımı okşuyorsun. Sevginin gücünü, bana ispat edercesine.’
Emine Uysal /21/02/2010
YORUMLAR
insanın kendi eliyle dikip yeriştirmesi harika bişey nasıl çocuguna bakar büyütürsün işde buda böle sevgisiz
hiç bişey yeşermiyor yüregine sağlık sevgilerimle.....
Emine UYSAL (EMİNE45)
çiçeklerim vardı bir zaman
evde sevgi sözcükleri ile büyütmeye çalıştığım
her sabah onlarla konuşup bakımlarını yaptığım
ister küçücük bir fincanda, isterse bir büyük bir saksıda yetiştirdiğim
ben konuştukça coştular sevgi ile
ne zaman ki sustum, küstüm sandılar
ama yinede çiçeklerini esirgemediler benden
ben tekrar onlara dönene kadar beklediler
bilirim sevginin gücünün ne zorlukları yeneceğini
kutlarım can yüreklim
sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle can yüreklim...
sevgili arkadaşım ne mutlu ki size ağaça olan sevginiz yüreğinize kazınmış ve her fırsatta bu sevgiyi doya doya yaşamaya çalışıyorsunuz. ağaçlar olmasaydı yaşam olurmuydu acaba.? şu an yaşıyorsak ağaçlar ve meyveleri sayesinde varız, yaşam denen bu köprüde. bir ağaç olsaydım adlı şiirimde belirtmeye çalışmıştım. ağaç ve ağaca sevginin olmadığı yerde yaşam olmaz. duyarlı sevgi dolu yüreğine sağlık, sevgi ve saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevginin bu denlisi......bu güzel kalemle yücelmişte.....yücelmiş....o...kadar içten bir anlatımki.......sevgiyi eliyle yakalanır gözle görünür bir şekilde sunuyor.....güne düşmezse bu yazı üzülürüm....kutluyorum.....kardeşim....çok samimiydi.....
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok teşekkürler...
''Ben seni görüp sevmesem de, sen hiçbir fırsatı kaçırmayıp, sana yakın olan saçlarımı okşuyorsun. Sevginin gücünü, bana ispat edercesine.’
Gerçekten bitkilerin bile duyguları olduğu, sevildiklerini bilmeleri doğru. Sadece insanlarınki şüpheli bence....
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Sevgi böyle bir şeyfdir işte. Yine gfüzel bir yazıytdı Emine abla kutluyorum. sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Kaleminizin gücü, anlatımdaki sadelik o kadar güzel ki. Yazılarınızı, siz de, ben de biraz ara verdikten sonra okuyorum.
Hep yazın siz...
Sevgiler...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok teşekkürler... sevgilerimle...
kaleme alınışı anlatımı ve özgün konusuyla
beğenerek okudum.sevginin her zaman işe yaradığını
bir çama ağacıyla yaşadık...
yaşatan ve anlatan kaleme saygılar..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bitkiler,ağaçlar bile,kendilerine gösterilen ilgiden,sevgiden büyüyüp gelişiyor.Bir nev'î bize karşılık veriyorken ne gariptir ki,insanoğlu bazen nankörlük yapabiliyor...Çok duygulu bir yazı idi.Kaleminize ve yüreğinize sağlık Emine hanım...Sevgilerimi bırakıyorum
Emine UYSAL (EMİNE45)
ÇAM AĞACI BİLE GÖSTERİLEN SEVGİYE KARŞILIKSIZ KALMAMIŞ.VEFASIZ OLMAMIŞ...DUYGU YÜKLÜ,İÇSEL AĞIRLIKLI GÜZEL BİR ANIYDI...KUTLARIM KALEMİ...SAYGILAR...