Çelişkiler Yumağı Hayat!...
Çelişkiler Yumağı Hayat!...
Kendisine bunca acıyı çektirebilmek, karıncayı bile incitmekten çekinen bir yürek için nasıl bir çelişkidir bilir misiniz?
İntiharı aklına bile getiremeyecek kadar hayatı sever ve Yaratan’a yürekten inanırken, kendini diri diri mezara gömebilmek; bedenin emanet verildiğini bile bile, emaneti namus sayıp korurken, kendi emanetine ayaklar altında ezilmeyi reva görebilmek… Kilometrelerce uzaktaki ülkelerde yaşanan savaşlara isyan ederken, kendiyle olan savaşını yıllardır sürdürebilmek. Sokakta ölen bir köpeğe bile yas tutarken, ruhuna kurşunu kendi elleriyle sıkabilmek…
Ölesiye hayata karşı mücadele gücüne sahipken, en olmadık sebepten günlerce kılını kıpırdatamaz bir halde durabilmek. Her şeyin en uç noktasında dolaşıp, aynı anda hem zalim hem mazlum olabilir mi insan? Değerlerine ve ailesine kutsal bir kitap gibi sarılıp, ansızın hepsini gözünü kırpmadan silebilmek….
Çözemiyorum…. Herkesi bir şekilde çözüp, anlayabiliyor, hak veriyorken; kendime gelince neden bu kadar kör oluveriyor gözlerim? Beklediğim ne bu dünya denen sürgün yerinden? Küçük ayrıntılar beni mutlu ediyor biliyorum, fazlasını istemiyorum ama bazen bunlarla yetinemiyorum. Nasıl bu kadar susuzken, bir damla bile içemiyorum. Kalabalık ortasında göklere çıkarılırken, yalnız kaldığım anlarda kendimi yerden yere savuruyorum.
İnsanların iyi yönlerine bakmayı becerebilirken, kendimi nasıl şeytana oyuncak ediyorum.
Bu kadar aşk diye erirken, aynı zamanda ondan olanca gücüme kaçıp, uzaklaşmak istiyorum. Gerçeği tüm çıplaklığıyla yaşamış, acının ve tatlının zirvesinde dolaşmış, hayatın sırrını çoktan çözmüşken, elimdeki mutluluk formülünü ne kadar kolay yırtıp atabiliyorum. Savrulmaktan bıktım, ne istediğimi iyi biliyorum, sakin bir limanda yaşayıp gitmek varken, niye kıyametin ortasına bırakıyorum benliğimi… Uçlarda yaşamanın bedeli ağırdır,üstüne düşen yükü taşıyamazsın bazen işte o zaman böyle nedenler, niçinler leş kargaları gibi üşüşür üzerine, beynini kemirir….Çelişkiler yumağı ile örülen resmimizi çerçeveletip koyuyoruz baş köşemize….
02.11.2009