- 1769 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BANA BİR MASAL ANLATIR MISIN ANNE?
Ben yine çocuk olsam, dizlerine yatsam. Ya da süt kokulu göğüslerine koysam başımı. Sen bana masal anlatsan, anne.
Bir varmış, bir yokmuş la başlamasın ama ne olur. Öylesine sevmez oldum ki o iki kelimeyi. Var ve yok. Kim var? Kim yok? Hiç bilemedim. Acaba sen mi bana öğretmedin anne? Yoksa ben mi seni dinlemedim, can kulağı ile? Her neyse; sen o cümleyi söyleme yine de.
Çok sevmesin kızla oğlan birbirlerini, olur mu anne? Hatta hiç sevgili olmasınlar. Sevgi, hep canımı yaktı anne. Biliyorum sen bana öyle olur dememiştin. Kızma, yalan söyledin demiyorum sana. Belki ben bilemedim yaşamasını? Ben yanlış anlamlar yükledim? Ama kim “ Seni seviyorum “ dediyse, beş dakika geçmeden canımı yaktı anne. Kulaklarım bile korkar oldu o cümleden. Yüreğim, çekingen. Sana nasıl söylerdim? Yapma anne. Her duan öyle başlamaz mıydı? “ Tanrım, kızlarımın kıymetini bilecek, üzmeyecek, çok sevecek insanlar çıkart karşılarına. “ Çıkmadı işte, ne yapalım? Yok, hâşâ Tanrı’ya niye sitem edeyim? Olur mu öyle şey? Mutlaka çıkmıştır da ben yaşamasını bilememişimdir. Biliyorum anacığım, sen bize sevginin en güzelini öğrettin. En doğrusunu yaşattın evimizde. Ama bak, beş parmağın beşi bile aynı değil. Demek ki her şey öğrenildiği, öğretildiği gibi yaşanamıyor. Üzülme, kıyamam sana. Arkadaş olsunlar? Arkadaşça, dostça sevsinler birbirlerini, olmaz mı? Hem hiç ayrılmazlar o zaman. Hiç üzmezler birbirlerini.
Gökten üç elma da düşmesin. Gökten ne düştüyse başıma hepsi taştı anne. Yok, kanatmadı, merak etme. Öyle bildiğin kaya parçası değildi. Mecazi anlamda dedim. Hani sen derdin ya hep “ Muhallebi yesem, dişim kırılacak “ diye? İşte onun gibiydi benim de söylediğim. Elma düşen var mı? Bilmiyorum ama bana hiç denk gelmedi, o elmanın bir tanesi bile.
Bana öyle bir masal anlat ki…
Neden sustun anne?
İstediğim gibi masal mı yok?
Boş ver, adı üstünde “ Masal “ zaten. İnanacağım günleri çoktan geçtim nasılsa.
Öyle güzel öğrettiler ki, sevginin, aşkın, seni sevi yorum’un masal olduğunu; sen bile şaşar kalırsın, anne.
Ama ben yine de dizlerine yatayım. Sen saçlarımı okşa. Sevgiyle okşanmayı özledim anne. Yumuşak bir elin dokunuşunu özledim. Öyle sert dokundular ki bedenime, anneciğim. Her yeri yara, bere içinde.
Ya da süt kokulu göğsüne yaslayayım başımı. Sen şefkatle sarıl bana. Şefkatle sarmalanmayı özledim anne. Üzüntüsüz sevilmeyi özledim. Canım yanmadan sevmeyi. Ninem kırk yama yapardı, hatırladın mı? Yüreğim aynı öyle anne. Artık yamayacak yeri bile kalmadı. Ruhumu ise hiç bulamaz oldum.
Çok yorgunum, canımın parçası anam…
Biraz dinlenebilir miyim sevginle?
Seni seviyorum, diyebilir miyim?
Korkmadan söylemeyi öyle özledim ki, anne…
Eser Aslanlı
izmir
YORUMLAR
Ama ben yine de dizlerine yatayım. Sen saçlarımı okşa. Sevgiyle okşanmayı özledim anne. Yumuşak bir elin dokunuşunu özledim. Öyle sert dokundular ki bedenime, anneciğim. Her yeri yara, bere içinde.
Ya da süt kokulu göğsüne yaslayayım başımı. Sen şefkatle sarıl bana. Şefkatle sarmalanmayı özledim anne. Üzüntüsüz sevilmeyi özledim. Canım yanmadan sevmeyi. Ninem kırk yama yapardı, hatırladın mı? Yüreğim aynı öyle anne. Artık yamayacak yeri bile kalmadı. Ruhumu ise hiç bulamaz oldum.
Özellikle bu bölümü çok beğendim.
Bu yazıyı defalarca okuduğum halde yorum yazacak gücü bulamamıştım kendimde.Her okuyuşumda hıçkırıklara boğuldum.Ben de çok özledinm annemi hele şu günlerde ona o kadar çok ihtiyacım var ki...
Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Selam ve saygılar...
Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar diye boşuna dememişler. Ne zaman içimizde bir boşluk hissetsek, annemizin kucağına sığınmak isteriz. Ama artık anne kucağı da bize çok uzak kaldı. Bir gün hakettiğiniz sevgi,sizi gelip bulacaktır inanın bana.
Güzel ve içten bir yazıydı. Tebrikler...
Eser Akpınar
Teşekkür ederim...Saygılar
Eser Akpınar
En içten teşekkürlerimle...Saygılar
belki de masallar yalnış.masal deil gerçektir sevgiler aşklar.
hep gerçek deilde masal gibi anlattıklarından inanamadık.
sadece masallarda sandık.
değiştirelim .
yok masal falan masal olan sevgisizlik.masal olan saygısızlık.
gerçek olan .seven sevilen değerini bilen .aşkı sevgiyi dolu dolu yaşayan insanlarız.hep seviyor seviliyoruz.
neden olmasın ki
bence ...neyse burada çok uzatmıyacağım ama .akşam size bu tezimi özelden uzun uzun yazacağım.sevgiler dostum
gerçek olan doğru olan bu seviyor ve seviliyor/sunuz/uz
nazan erten
Eser Akpınar
Teşekkür ederim değerli arkadaşım...Sevgiler.
Öyle güzel öğrettiler ki, sevginin, aşkın, seni sevi yorum’un masal olduğunu; sen bile şaşar kalırsın, anne.
keyifle okuduğum bir sayfa......güne düşecek kadar güzel.....eser hanım bu sayfaların duayenlerinden....yürekli kişiliği yazılarınada yansıyor.....çok içtendi....tebrikler
Eser Akpınar
Saygılar..
''Gökten üç elma da düşmesin. Gökten ne düştüyse başıma hepsi taştı anne. Yok, kanatmadı, merak etme. Öyle bildiğin kaya parçası değildi. Mecazi anlamda dedim. Hani sen derdin ya hep “ Muhallebi yesem, dişim kırılacak “ diye? İşte onun gibiydi benim de söylediğim. Elma düşen var mı? Bilmiyorum ama bana hiç denk gelmedi, o elmanın bir tanesi bile. ''
Sevgiye küsmek, hayattan kopmak, yalnızlık, beklentisizlik...Hiç de yabancı değiller bana...
Tek fark ; sevginin yine de gerçek olduğuna, bulamadığımıza, bulduğumuzda değerini bilemediğimize inanıyorum ben.
Eser Akpınar
Teşekkürlerimle..Saygılar