- 31234 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
İYİ ŞİİR NASIL YAZILIR ?
Sürekli aklımıza takılan sorular var şair olma yolunda.Bu uğurda birçok soruların içine gömülü kaldığımız da kesin.
Nasıl şiir yazmalı ve iyi şiir nasıl olur gibi sorulardan kendimizi arındırmamız lazım ilk hedef olarak.Daha çok şu sorular sorulmalı ben niçin şairim ? neden şair oldum ? şair olmak bilinci nedir ? diye sorular sorulmalı.
Şair olmak tabiki çaba gayret ister yürek işidir.Katılıyorum bunlara ancak şair olmak ilk önce dişliliği gerektirir.Dişli bir adam ile dişsiz bir adam bir olamaz bilindiği gibi
kendini ifade edemez şiir kendini ifade edebilmektir aynı zamanda.
İyi şiir yazabilmek için şu yazdığım 6 şart uygundur.
Birinci şartımız sürekli kendisini başka şairlerden büyük görenlerden kaçacaksın.
Cahil kardeşim o hep böyle bak : " Ben İlhan Berk , Cemal Süreyya , Sezai Karakoç tan daha iyi şiirler yazarım onların yazdığı da şiir mi der büyüklenir .Halbuki birşey bildiği yoktur züppenin boş tenekenin .Onunla birlikte gitmeyerceksin yola bir köpek misali bir arabanın arkasından koşarak havlamaya başlar sen de ona ayak uydurursun biz de sana el sallarız.
İkinci şartımız ise Edebiyatımızdaki önemli birkaç şairi örnek almaktır.Mesela İsmet Özel ve Sezai Karakoç gerçekten yeni şiir yazanlar için onları şiirleri bire birdir.
Onları iyi anlarsanız ikinci adımı da atmış olursunuz.
Şiir yazmada üçüncü şartımız devamlı aynı yazmamaktır.Bir yap boz parçası gibi olmamalıdır şiir. Devamlı yaratıcı olmak lazımdır ama bildiğinden kopmaman ve bütünlükten şaşmaman lazım şiirde bütünlük sağlanmalıdır.
Şiir yazmada dördüncü şartımız acele etmemektir.Gencim diye çok kitap çıkaracam diye acele edip şiir yazarsınız yazarsınız popüler de olursunuz ama nereye kadar bir ayağın bir hendeğin boşluğuna gelene kadar sakın acele etmemek lazım az zamanda çok iş yapmak değil bu iş bu iş doğru zamanda doğru adım atmaktır.
Beşinci şartımız şiir de aheng olmalıdır ne tür şiir olursa olsu serbest olsun serbest şiir olmasın farketmez mutlaka aheng olmalıdır sözcükler arasında .
Altıncı ve son şartımız farklı olmak lazım.Sürekli farklı ve yaratıcı düşünmek aynı zamanda geniş düşünmek gereklidir. Şiir ufkun ne kadar genişlerse ilerisini daha net görebilirsin.
şimdilik bu kadar...
YORUMLAR
Herkes şiir yazabilir uyak kafiye ahenk mutlaka güzellik katsada asıl önemli olan şiiri yazan kişi ne için yazıyor eğer kitap çıkarır para yada ün kazanırsam diye ise tamamen haklısınız ama şiir insanların içideki duygusal hücrelerin aydınlanması işidir şair duygu ve dilindeki yazıları mısralara aktarabilendir ve her şairin yazdığını her okuycu anlayacak aynı ezgi ve duyguda okuyacak diye bir şey yoktur. şiir aynı aşk gibidir doğru şairi doğru okuyucu bulunca canlanır yeterki içten olsun. Ayrıca her şiir o şairin çocuğu gibidir başkasına göre nasıl olduğu değil anlattığı duygu önemlidir yani karga bile olsa şair için kuzgun gibidir.
Atalım içimizdeki kuralları tek kural kendimiz
Yazdıkça renklenir hayat iyileşir kalbimiz
Anlarsa insanlar ne mutlu ve büyük haz
Aktıkça kalbinden kelimeler sende durmadan yaz.
Nacizane Kendi düşümcemdir ve herkesin düşüncesine saygım vardır herkese yürek dolusu mutluluklar dilerim.
İzzetbegoviç der ki : ‘Şiir, anlatılamazın anlatılamazlığını anlatmaktır.’
Bu nedenledir ki şiirin çok kuralcı olacagına bende katılmıyorum...katıldığım bir şiir yarışmasının ödül törenin de şua an rahmetli olan sayın ATİLLA İLHAN hocamızın bir sözü vardı ki çok ama çok güzeldi..
demişti ki;
*** şiir şairin anlatmak istediklerini en doyumsuz ve en kestirme anlatabilmesidir...****
yani şiirde roman gibi uzuzn uzun satılar olamalıdır demişti üstad....ister lirik ister hece ister aruz veya vezin olsun şiirde en az kelimeyle vurucu kelimelerle anlatılmak isteniyorsa asıl şiir odur bence...şiirin her mısrası bir solukta okunmalı asla okurunu yormamalıdır...AZ VE ÖZ olmalıdır mısralarr..konu için tşkler..
açıkçası bir ölçüt belirlemek ve şairi bir bardağın içine koymak doğrumudur bilmiyorum ama bir şart var mı onu da sorguluyorum. Şart bir zorunluluğun ötesinde bir şeydir ki şairler o şartların dışına çıktığı içindir şair olmaları...
bunun dışında evet şiiri yazıyla anlatmakta belli bir kısırlık getirir..ben yazınızı akademeik buldum diyebilirim...yazılanması gerekiyor olabilir ama düşüncelerinize katılmıyorum...Şairlik öyle ilahi değil biraz metafizik biraz varlık sorunu biraz epistomolojik sorunlar taşır kendi içerisinde...ben böyle görüyorum...
Kıvılcım Ateş tarafından 8/22/2007 7:49:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Verdiğiniz şartlar çok tatmin edici değil;ancak katıldığım noktalar da var.
Birincisi:
Şiiri seven,şiir yazan herkesin bunu şair olmak için yaptığını düşünmüyorum;zira şair sıfatı kişinin kendine yapıştırdığı bir ünvan değildir.Bu sıfat zamanın ve toplumun kişiye bahşettiği bir güzelliktir.Dolayısıyla da kişi şair olmak için çabalarsa hata yapma şansı yükselir.
Türk ve dünya edebiyatında önemli ismleri örnek almaksa cidden ''özgünlük'' bakımından tehlikeli bir yaklaşımdır.Sevdiğimiz şarileri örnek almak demek onların ekseni etrafında dolanmak demektir ki bu da daha sonra sunduğunuz farklılık şartıyla çelişir.
Devamlı aynı yazmamak derken sanırım üsluptan bahsetmişsiniz.Eğer öyleyse yine yanlış bir yaklaşım.Kendini kanıtlamış sanatçıların üslubu özgün ve oturmuştur.
Örneğin bir ressamın ismini görmeden resmin ona ait olduğunu anlayan eleştirmenler,bu söylediğinizi sanırım yadırgarlar.
Ya da bir şiirin herhangi bir bölümünden kime ait olduğunu anlayan okuyucular da öyle...Ustalık kendini tekrarlamadan tarzını,dilini oturtmaktan geçer.
''ahenk'' evet bu konuda size katılıyorum.Şiirin iç ahengi olmalı,bu şairin duyguları ve işlediği temaya göre yarattığı akıcılıktır.Aksi bir durumda şiir den söz edilemez zaten.
Yine de ben bu işin bir ekolü ya da formülü olduğunu düşünmüyorum.Karacaoğlan,Köroğlu,Dadaloğlu gibi ozanların böyle bir ekolden ya da kimilerince sunulan formüllerden haberdar olduklarını da düşünmüyorum...
Şiirde ilahi bir güç var sanırım...Her şair,kendi şiirinin tanrısıdır...onu değerli kılan da zaman ve toplumlardır...
saygımla