- 891 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
68 KUŞAĞINDA AŞIK OLMAK.............1.BÖLÜM
68 kuşağında aşık olmak
Yıl 1969 ögrenci olaylarının yoğun olduğu bir ortam.Hergün bir kaç gencin bir hiç uğruna öldürüldüğ zamanlar.
Henüz 17 yaşlarında lise çağlarında bir genç okumak için Ankara ya gelir.
Bu gibi karmaşada okumak nasıl olursa oda okuyacaktır işte.
Yol bilmez yolak bilmez haldedir ve kuzeninin yanında çevre edinmeye çalışmaktadır.
Kuzeniyse o zamanlar mantar gibi bitmiş olan bir Devrimci derneğin yöneticisidir.Bu sayede gencimiz iyi bir Proleter Devrimci olmasının stajına başlamıış olacaktır.Sonraları kimleri tanıyacak birlikte olacaktır onu sadece Allah biliyordur.Ama şuna emindirki gençliğin verdiği yakıcı ateşle en ön saflarda olacaktır.Gözünü budaktan esirgemeyecektir ve kısa sürede bu gözü karalığı ile güvenilirlersınıfına girecek ve kendine Devrinci çevreler içerisinde iyi bir yer edinecektir.
Zaman zaman yaşının küçükjlüğü işine yarıyacak başı polisle derde girdiğinde çocuk muamelesi görecek ve bırakılacaktır. Fakat oda bu ayrıcalıklardan yararlanacak ve daha da yükselecek Mahirlerin,Denizlerin,Yusufların bulunduğu ortamlarda bulunma şerefini kazanacaktır.Ancak yaşı küçük olduğundan sadece dinleyecek ve söze karışmayacaktır.
Bu macera tutkusunun yanında kanında ki deli akış başka şekilde de su yüzüne cıkmaktadır.
Bazen delişmen bir militanken zaman zamanda çok duygusal bir romantik ve aşık olabilmektedir.Devrimci çevreler içrisinde tanınırlığını da aşk hayatında kullanır olmuştur.Siyasal Bilgiler Fakültesinin kantininde bulunduğu zamanlar belli bir saygı görmek çocuksu bir haz duymasına neden olmaktadır.Bu duyguyu bir şekilde silip atamamaktadır yüreğinden.Hele hele öğrenci liderleriyle teklifsiz konuşması onlarla birarada olabilme ayrıcalığı onun çocuk ruhunda mutluluk fırtınaları estirmektedir.
Bu kadar önemsenmenin ardında yüreğinde kanayan bir tarafta yok değildir hani kendisinden 3 yaş büyük bir kıza ilgi duymakta ancak kız onu görmemektedir.Oysa yanıp tutuşmaktadır onun için.Her ne kadar tanınır olsada yüreğinin aktığı kız onu tanımamaktadır ve buda o delişmen yüreğini bir şekilde cıldırtmaktadır.
Kızla tanışmak için fırsat ararken beklediği fırsat bir şekilde önüne çıkıverir aniden.Okulu polis basmıştır ve herkesi götürmektediler.Okulda direniş başlamıştır.Masalar kantin kapısına yığılmış molotof kokteyleri açığa çıkarılmış her kes kendine göre savunma düzenine geçmiştir.Ölmek var dönmek yoktur artık.
Kahrammanımız işte ilk kez bu direniş anında bir kenarda pasif olarak kalmak istemiştir.O kendince nasıl bir kahramanlık yapıpta sevdiği kızı dışarı çıkararak onunla tanışmak onun kahramanı olabilmek planları yapmaktadır.
Polis korkusuyla bir kenara sinmiş kızın yanına yaklaşır yavaşca ve suskunluğunu bozmadan elinden kkavrar ve kantinin arkasına dogru hızla ilerlemeye başlarlar .Gencimiz idari binaların arkasında bulunan yüksek ama altında inşaat artıklarının olduğu bölüme ulaşmak istemektedir.Burası hem polisin giremeyeceği daha dorusu tutmaya gerek duymayacağı kadar yüüksek bir yerdir.Ancak kahramanımız bilmektedirki oraya inşaat molozları dökülmekte ve son gün bir kamyon kum dökülmüştür.Aklından bu korumalı yerde aşağı kumların üstüne atlayıp kurtulmaktır.
Kahramanımız elinden tuttuğu sevdiği kızla ilerlemekte ilerlerkende bir şekilde büyük bir haz duymaktadır.
Aylardır ulaşmak için çırpındığı kız şimdi elini tutmakta ona güvenmektedir.Artık yapamayacağı kahramanlık yoktur onun için.Bu düşünceler içerisinde adımlarını hızlandırır olurki polisin aklına düşündüğü yeri tutmak gelebilirse ne yapacağını düşünmektedir.
Karmaşık koridorlardan geçerek düşündüğü yere gelir,koridorda kimseler yoktur.Tam düşündüğü gibidir o bölümü polisin tutmadığı gibi korumak içinde öğrenciler yoktur.Pencereyi açar ve aşağıya şöylesine göz atar.Aslında kendi için gözü kapalı atlanacak bir yerdir ki hele hele bu şekilde bir durumda hiç düşünülmeyecek bir şeydir ama ya kendince sevdiği kız nasıl atlıyacaktır.İşte esas olan odur ve onu ikna etmesi gerekecektir.
Etrafına bakınır aşağı uzatabileceği bir şeyler varmıdır diye ama bulamaz ve ilk kez konuşurlar.---Gül aşağı atlıyabilirmisin ... der . Sevdiği kız için duyduğu endişeyi hissettirmemek adına mümkün olduğunca sakin bir şekilde davranmaktadır ancak yüreğindeki fırtınaları engellemek için kendisi ile çok uğraşı vermektedir.
Gül göz uçuyla aşağı baktıktan sonra sadece küçük bir baş hareketiyle --YOK der.
Kahramanımız çaresizce etrafına bakınmaktadır.Dışarıda da silah sesleri ve molotof kokteylerinin patlamaları çoğalmıştır rresmen bir savaş olmaktadır.Sevdiğinin korkması ve kendisinin çaresiz kalması iyice kötü olmasına neden olmuştur,bir ara kendi kendine sesli düşünür ---hadi düşün bir çare ve karizmayı çizdirmenin sırası değil---derken duvardaki yangın hortumlarına gözü takılır ---evettttt niye olmasın ki--- der içinden.Hemen bölmeyi açar ve hortumu açığa çıkarır penccereden aşağı sarkıtır.Bu ara sevdiği kız merakla ne yaptığını izlemektedir.Usulca ve cesaret verircesine konuşur.----Gül bak bir şekilde kurtulmamız gerekiyor ve sen de cesaretli olmak zorundasın--- der.Ve sevdiği kızı yavaşça pencere kenarına yönlendirir.Bu şekilde yapmakla kızı hem cesaretlendirmek istemekte hemde mecbur bırakmaktır amacı.Kız pencereye çıkar aşağı bakarken kahramanımız çenesinden tutarak kendisine çevirir suratını ve küçük bir cesaret öpücüğü kondurur dudaklarına ve ---hadi benim cesur sevgilim beni mahcup etme---der.kız şaşırmıştır bu harekete ve hiç tepki vermeden 4 m aşağıya doğru kendini sarkıtır ve düşünür kendince --- sen memlekettesin ve bahçedeki dut ağacından dut yedin ve aşağı iniyorsun aşağıda da seni uzun zamandır seninle ilgilenmesini düşündüğün ama bir türlü ona yaklaşamadığın sevdiğini ifade edemediğin yakışıklı kahramanın beklemektedir hadi in aşağı ve kavuş prensine--- bu düşünceler ile kendini aşağı sarkıtır ama gözü sürkekli yukarılardadır.Sevdiği kendisini izlemektedir ve kendi için endişelenmektedir.Bunu hisediyor olması kendisine ayrı bir cesaret vermektedir ki ayaklarının yere değdiğini hisettiği anda yukarıdan bir ses --- kaç kendini kurtar beni düşünme --- der.
Yukarıdaysa bir takım polisler sevdiği adamı hırpalarken diğerleriyse kendine kaçmaması için uyarmaktadırlar.
Kimseyi dinleyecek hali yoktur artık sadece sevdiği adamın sözleri kulaklarında yankılanmaktadır ---kaç kendini kurtar beni düşünme---
Kaçar ara sokaklardan evine döner.Kapıda kentin hatırı sayılır zenginlerden olan babası endişe ile beklemektedir.Birşey olmamış gibi hareket etmektedir oysa için için yanmaktadır yüreği sevdiği ne olmuştur.O geceyi uykusuz ve tedirgin geçirir ve sabah tv de okulun 1 hafta rektörlükçe kapatıldığını öğrenir.Ne yapacaktır nasıl haber alacaktır.Kendisinin için için sevdiği ve sevildiği biri için çaresizdir.
Bir haftanın nasıl geçtiğini bir Allah bilir birde kendisi.Sabah erkenden soluğu okulda alır ve kantinin kapısına yönelir en iyi ve en doğru haberler orada alınmaktadır.Başı öne eğik endişeli endişeli yürürken
önünde yolunu kesen bir karartı hisseder,usulca başını kaldırır ve karşısında durmaktadır.
Yüzünde çocukluğun verdiği masumane bir gülümseme ile ona sevgiyle bakmaktadır.
Hiç konuşmazlar,ikinci kez elleri birleşir ama bu kez etrafta kaçacak ne polis nede bir korku vardır.Ve bu ortamın mutluluğun ilk kez birbirlerine duydukları sevginin tadına varmak için yavaş yavaş yol alırlar Cebeci parkının aşıklar kahvesine doğru... ../.. ....
../..
EMİN NAMIK BÜLBÜLOĞLU
YORUMLAR
Altışdokuz-yetmiş dönemi öğrenime ara verdiğim dönemdi benim. Fakat yetmişbeş, seksen dönemlerinde benzer olayları çok yaşadım ben de. Üstelik Pendik Lisesi, İTÜ Makina Fakültesi ve İÜ. Edebiyat Fakültesi'nde. Edebiyat Fakültesi'nde Felsefe öğrencisi olmanın ne demek olduğunu da belki duymuşsunuzdur. Ben lisede bırakmıştım aşkımı. Evlenmiştim şimdiki eşimle. Aşkım Çapa Tıp fakültesine gitmişti. Yani aşk maceram olmadı üniversitede ama az şey görmedim ben de hani..
Aşk katmışsınız o günlere. Çok da güzel olmuş..
Fikret TEZAL tarafından 2/17/2010 10:12:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
YORGUN DEMOKRAT
GEÇMİŞTE YAŞADIĞIM BİR ANIYDI KALEME ALDIĞIM VE TAKİP ETMENİZİ DİLERİM HANİ TV LERDE MODA OLDUĞU ÜZERE DEVAMI AZ SONRA.....YARIN AKŞAM BULUŞMAK ÜZERE.......SAĞLICAKLA KALIN..
YORGUN DEMOKRAT
GEÇMİŞTE YAŞADIĞIM BİR ANIYDI KALEME ALDIĞIM VE TAKİP ETMENİZİ DİLERİM HANİ TV LERDE MODA OLDUĞU ÜZERE DEVAMI AZ SONRA.....YARIN AKŞAM BULUŞMAK ÜZERE.......SAĞLICAKLA KALIN..
sizin yazdığnız yıllarda bende aşıktım.Hem de kör kütük.şimdi evliyim 4 torunum var ama o yıllardaki sevgiliyi ututtum mu?Asla ...Duygulanarak okudum yazınızı . O yılları yaşayanlar bilir,birde o yıllarda sevenler...Selamlarımla...
YORGUN DEMOKRAT
GEÇMİŞTE YAŞADIĞIM BİR ANIYDI KALEME ALDIĞIM VE TAKİP ETMENİZİ DİLERİM HANİ TV LERDE MODA OLDUĞU ÜZERE DEVAMI AZ SONRA.....YARIN AKŞAM BULUŞMAK ÜZERE.......SAĞLICAKLA KALIN..
YORGUN DEMOKRAT
GEÇMİŞTE YAŞADIĞIM BİR ANIYDI KALEME ALDIĞIM VE TAKİP ETMENİZİ DİLERİM HANİ TV LERDE MODA OLDUĞU ÜZERE DEVAMI AZ SONRA.....YARIN AKŞAM BULUŞMAK ÜZERE.......SAĞLICAKLA KALIN..
YORGUN DEMOKRAT
GEÇMİŞTE YAŞADIĞIM BİR ANIYDI KALEME ALDIĞIM VE TAKİP ETMENİZİ DİLERİM HANİ TV LERDE MODA OLDUĞU ÜZERE DEVAMI AZ SONRA.....YARIN AKŞAM BULUŞMAK ÜZERE.......SAĞLICAKLA KALIN..