- 1298 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
14 şubata
Sevgililer günü.... Delinin biri kuyuya bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış derler yaa işte öyle bir şey . Sevgili olmanın günü mü olur. Zaten yıl dönümü ay dönümü hafta dönümü derken bayağı bir kendini helak eder insan ... Ama işte o büyük gün gelip çatınca insanlar bir kez daha kendilerini bir cümbüşün içinde bulurlar. Sevgilier günüdür artık. Sevgilisi olan hemen koşup hediye seçmelidir.
Kimi tadını çıkarır bu günün sevgilim yok der...:) Kendini dışarda sap gibi yalnız dolaşırken bulana dek... Çok ağırdır yalnızlık oysa. Farkedince canı yanar ama ne fayda...
Şimdi bu büyük günü kutlama planımı açıklıyorum:
Yalnız bir sabah, yalnız uyanmak, güne yalnız merhaba demek, sonra aslında yalnız kalmama ihtimalim olup da sadece boş bekleyiş yüzünden yalnızlığı tattığımı düşünerek geçirdiğim bir kahvaltı, yalnız başına müzik dinlemek, yalnız dışarı çıkmak, yalnız yürümek, yalnız olmayanları görerek acı çekmek, bütün gün yalnızlığın içinde bir tek ben, ve sonunda kayışı koparan da ben, yalnızlık kaç kere tak dedi kim bilir ya alışkınım nasılsa.... Sonra bu yalnızlığın şerefine bıraktığım halde bir dal sigara... Aslında yalnızlık benim seçimim mi diye aklımdan geçen binbir düşünce, beklemek mi beni yıpratan diye kendi kendime çektiğim acı... Derken bütün gün düşünmekle geçmiş de haberim olmamış diye saatin farkına varmak. Sonra çok geç bir vakitte eve girmek. Sonra 00.00 da bütün hüznü dağıtması için bir sigara daha, ama daha çok dertlendiğimi görüp yarısında söndürmek, sonra uykunun haram olduğunu unutup uyumaya çalışmak. Sonra saatlerce yatakta dönmek, sonra beklemek. Sonra beklemek. Sonra beklemek... Sonrası mı var bu işin. Bu tek düze hayat sadece sana özel değil büyük gün... Her gün her gece bekle babam bekle. Bekle bekle... İşinin adı ne yalnızlık nasılsa seninle...
Hoş geldin 14 şubat :)