SİZİNDE BİR BAŞKÖŞE YAZARINIZ YOKMU?

• 14 Şubat 2010 Pazar 19:15:17

Hani bir kere okuyupta kütüphane raflarına kaldırdığımız yazarlar yok mu?.Bir daha açıp okumak isteği gelmez içimizden."Çiçero’nunda değimiyle: Yazar her zaman okuma ihtiyacı hissetirmeli okuyucuya,yoksa raflarda boy göstermekten başka bir işe yaramaz varlığı.".Bana görede öyle aslında, büyük bir hevesle aldığınız bir kitabın, bir okuyuştan sonra hazzını yitirdiğini görmek acıverici.Oysa başköşe yazarları farklı olmalı ;bir çırpıda ihtişamını yitirmemeli.Susamışlığımı onda bulmalıyım,onda yemeli onda içmeliyim anlayacağınız.Her okuyuşta ayrı bir şeyler bulmalıyım onda.Farklı bir tat,farklı bir bakış açısı eklemeliyim öğrendiklerime.Tabi sadece öğreticide olmamalı aslında,sürükleyci,irdeleyci ve sorgulaycı olmalı yazar.
Benimde hayatımda köşebaşı yazarlarım var tabiki:Tolstoy,Çehow,Montagine,Mario levi ve Necip Fazıl ....
Yanıbaşımda görmediğim zaman üzüldüğüm yazarlar bunlar.Öyle raflarda tozlanan cinsten değil yazdıkları.Tolsto’yu okudukça cehaletim artıyor,okumak zorunda hissediyorum kendimi .Okudukça daha çok şey öğreniyorum sanki..Aynada benliğimin yansımasını görüyorum onda.Yazdıkları sıradan görünüyor ilk başta,oysa derin mevzuların yazarıdır Tolstoy,yazmak içinde yazmaz tabiki.İlham kaynağıysa, insandır yazarın ;yeri geldiğinde emekçi,yeri geldiğinde efendidir.Şekilden şekile girmekte usat olduğu kadar taviz vermiyeceği konulardada ısrarcıdır.Mesela inancından asla taviz vermez..Basmakalıp şeylerede inanmaz.İrdeleyci ve tatmin edici hazların peşindedir her zaman.Okuyucuyu o denli sürüklerki ardında ,onunla ne kadarz aman geçirdiğiniz umurunuzda olmaz bile.Montagine’de olduğu gibi ,bir kahve tadında bir kaç denemesini okuyabilir,kendinizi en mistik hazların esintisine bırakabilirsiniz.
Oysa çehow;Montagine ve Tolstoy’dan farklı bir yol izler yazılarında,Tarih ve insan diyaloglarını en güzel şekilde sunar okuyucuya.İşçiliğiyle,okuyucuyu kendisine bağlar,ve onu dilin en güzel imgeleriyle buluşturur.Mario Levin’aksine tutkulrın değil varolmanın nedenleri peşindedir.Necip Fazıl’da en unutulmaz yazgı ;""Ben ve o’nun"" yazarı olmasıdır bence.Ben ve o’da sonsuluktan katreler damıtır çatlamış dudaklarımıza.Yeniden dirilmenin hazını yaşarız,Kımıldamaksızın saatlerce okumanın şevkinde bırakır okuyucuyu.Nesirde bir yazar bu kadarmı iyi olur dedirtir insana ,Sadece nesirde mi,hayır tabiki o şiirin de belkemiğinde işçilik yapar.Kaldımların her basamağında soluk lamaksızın yürütür okuyucuyu.Tasdike gerek kalmadan şaairler şuarasıdır Necip Fazıl ve daima başköşe misafirimdir.....