Farz Edelim Küçük Bir Oyun Bu
“Tahmin edemediğim duygu içimde yüktür
AŞK’ın ateşi yüreğimde Seni büyütür
Köşe kapmacalar savurur benliğimi
Gözlerin gözlerimden merhameti …”
Bir selam verip kaçayım dedim anılarımdan, küçük bir merhabaydı içimden gelen. Bir telaş içinde koyuldum yola, uzaklara, kendimden uzaklara, ötelere… Anlatamayacağım bir his bu bendeki, ifade edilemeyecek kadar karmaşık ve bir o kadar da edilgen. Yürüyorum işte yeniden, cebimde bir merhaba, kulaklarımda sesin, dilimde bir sarhoş şarkısı, oyun gibi bir serüvendir yolculuğum.
“İlk durak,”
Adın yazıyor kapılarda, altın yaldızlarla süslenmiş tıpkı varak kaplamayı andırıyor. Tık tık tık… diye çalıyorum kapılarını. Hafifçe aralanıyor kapakların ve işte o an nezih manzara karşımda beliriyor. Gözlerin gözlerime açıyor kapılarını, kapaklarını. Bir selam çakıyor; ama anlatılır gibi değil. Yalın bir gülüş bırakıyorum çehrene, tatlı bir buse konduruyorum dudaklarına benzeyen uzuvlarına. Başı sonu belli olmayan bir süreç bu yaşanılanlar. Ezel ve ebedi söylemleri gibi hayat buluyor yüreğimin ötesinin ötesinde.
“Bir Seyyah,”
Seni Sen de keşfeden bir seyyahım. Kulaklarındaki sevgi kelimeciklerini, gözlerinde merhameti andıran bakışlarını, yüreğindeki sevgi pıtırcıklarını, tüm benliğini sarmış AŞK tomurcuklarını, bir kurala, bir skalaya bağlı kalmadan keşfe çıkan bir seyyahım. Bir oradayım bir burada, sınırsız, özgürleşen bir rüyada köşe kapmaca oyunu gibi sanki yaşadıklarım. Her yeni keşfimden sonra bir diğerine koşan seyyahım. Koyulmuşum bir yola, Seni Sen de bulmaya.
“Gözlerin Gözlerimden Merhameti…”
Kelimeler ile anlatamıyorum, mazur gör beni, bendeki Seni, Sendeki beni veyahut adı Sen de ne ise onu. Tarifsiz duyguların temayülü, kodeksiz yaşamların bir tepkimesi olarak zuhur ediyorum gözlerinde. Kaçamıyorum, kurtulamıyorum gözlerinden, Senden. Bir merhaba deyip uzaklaşmak istiyorum; ama olmuyor, yapamıyorum. Olur olmaz duygular içimde Seni büyütüyor. Bu AŞK bir devrim biliyorum; lakin oynayamadım ben bu oyunu ve kabullenemedim bana ket vuran kurallarını. Merhamet AŞK’ı küçültür mü bilemem; ama merhametsiz olamam, işte budur benim oyunum. Oynayamıyorum artık Senin oyununu; çünkü Sen çoktan uğurladın merhameti gözlerimden.
Oyun bitti oynamadan.
Fatih Mehmet Mirza
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.