- 469 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BAŞBAKAN KÖR MÜ?
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan enteresan şeyler söylüyor.
Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılım süreci ile ilgili yeni bir rapor hazırlanmış. Tabii ki olumsuz. Türk askerinin adadan çekilmesinden bahseden ve arkasından da, Kıbrıs’ın Rumlara teslimi anlamına gelecek istekler içeren bir rapor.
Avrupa Birliği’nin işte bu ilerleme raporuna ateş püskürürken Sayın Başbakan bakın neler söylemiş:
“Bu rapor tek taraflı ve çözüme katkı sağlamayacak şekilde hazırlanmıştır. Kıbrıs Türk tarafının yapıcı çözüme yönelik çabaları hiçe sayılmıştır. Annan Planı’nda her şey çok açıktır. Bunu erteleyelim diyen Yunanistan ve Güney Kıbrıs olmuştur. Referandumdan Annan Planı’na evet, Güney’de hayır çıkmıştır. Nasıl oluyor da hala bu raporda böyle ifadeler yer alıyor. Bu Avrupa Parlemantosu’nun gözü kör müdür Allah aşkına?.. Bunu söylemeyeceğiz de neyi söyleyeceğiz? Biraz gözlerini açsınlar. Kulaklarını doğruya, hakikate açsınlar. Ve bu dilleri doğruyu, gerçekleri konuşsun. Eğer bu adaleti görmezden gelirlerse, bu adalet bir gün onlara da lazım olacaktır. Bunu burada söylememeyi kendime hakaret olarak sayarım.”
Elbette bu sözlerdeki “körlük” tabirini, siyasi körlük, “sağırlık” tabirini de siyasi sağırlık olarak kabul etmek gerek.
Şimdi bu iki tabiri Başbakan’ın kullandığı anlamda ben de kullanmak istiyorum.
Sayın Başbakan!
Avrupa Birliği’ne girebilmek için alelacele hazırlanan ve sizin isteğinizle oylamaya tabi tutulan Annan Planı hakkında Milli Görüş mensupları az mı feryat ettiler?
Özetle şöyle diyorlardı:
“Bu plan Kıbrıs davasını tehlikeye sokacak bir plandır. Bu plana “evet” demek, biz artık bağımsız devlet kurmak isteklerimizden vazgeçiyoruz anlamına gelecektir. Evet dersek arkasından şu şu istekleri, bunun arkasından da asker çekme talepleri gelecektir. Yapmayın, Kıbrıs davamıza yazık etmeyin!”
Sayın Başbakan, siz o zaman “kör” ve “sağır” mıydınız?
Milli Görüş sadece ikazla da kalmamış, ekipler göndererek Kıbrıs Türk halkına bu gerçeği anlatıp “evet” oyu vermemeleri için ikaz görevini yapmak istemişti. Giden ekipleri tutuklatmaya ve göz altına aldırmaya çalıştınız. Hatta bunu yaptınız da!
Şimdi “evet” demek ne anlama geliyormuş gördünüz mü?.
Sayın Başbakan, sahi siz o zaman “kör” müydünüz? Hadi diyelim ki, Milli Görüş gömleğini çıkarmıştınız da, onun için bu ikazları dikkate almadınız. Ama gerek Türkiye’de, gerekse KKTC de bulunan tecrübeli siyasetçi ve diplomatların ikazları da aynı doğrultuda idi. Hatta “Bu Rumlara ve Avrupalılara güvenilmez, onlar bu planı sizin anladığınız gibi anlamazlar” , “Yarın askerlerinizi buradan çekin” derler, diye sizi defalarca uyarmışlardı. Onları neden duymadınız da “evet” çıkması için her baskıyı yaptınız? Hem de “çözümsüzlük”ü bırakıyoruz, “çözüm” üretiyoruz, diyerek yaptınız. Hiçbir uyarıyı dikkate almadınız. Şimdi neden şaşkınsınız? “Kör” olan siz misiniz, Avrupa Birliği yetkilileri mi? Yoksa Rumlar mı?
Sayın Başbakan!
Hani bir belge imzalamıştınız. Papaz heykelinin kolları arasında. Sahi o heykel neydi hiç göremediniz mi? Neden bu imzayı bu papaz heykelinin dibinde atıyoruz, diye bir yetkiliye sormadınız mı? Görmemiş olduğunuzdan mı? Avrupa Birliğinin bir Hıristiyan Birliği olduğunu hala göremeyecek kadar “kör” müsünüz?
O imzaladığınız “Müzakere Çerçeve Belgesi” nin ekindeki o meşhur not.
Hani Güneydoğu Anadolu’daki akarsu ve havzalarımızın uluslar arası bir komiteye devri ve İsrail’in bu sular konusundaki menfaat ilişkisi. Bunu imzalamıştınız. Hani o günkü Dışişleri Bakanı’na sorulduğunda bunlar “suların kirlenmesini önlemek için düzenlenmiş hususlar” diye cevapladığı İngilizce metinler…
Sayın Başbakan! Bu metni göremeyecek kadar “kör” olamazsınız.
İleriki tarihlerde hazırlanacak olan “ilerleme rapor” larının birinde; “Türkiye hala akarsuları ve havzalarını İsrail’in de içinde (başında) bulunduğu uluslararası bir komiteye devretmek için gerekli adımları atmamıştır” şeklinde bir bölümü önümüze getirirlerse, o zaman hala partiniz iktidarda ve siz de başbakan olursanız, bunu da Avrupa Birliği yetkililerinin “kör”lüğü olarak mı niteleyeceksiniz?
Sayın Başbakan!
Dileğimiz bir an önce bu tür “kör”lük ve “sağır”lıklardan kurtulmanızdır.
Yoksa gerçekler önünüze geldikçe “kör” lük ve “sağırlık”ı başkalarına isnat ederek, verdiğiniz tavizlerin sorumluluğundan kurtulamazsınız.
.ekremsama.