- 2906 Okunma
- 26 Yorum
- 1 Beğeni
14 Şubat Geldi
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
14 Şubat geldi… Hoş geldi.
Şubat ayının dolunayı yani... Ya da koca bir yılın 45. günü. Belki de birilerinin doğum günü. Olur ya; bazı dostlarımızın belki de düğün, nişan, nikâh, tanışma yıldönümleri.
Baktım da şimdi yukarıya, ne çok anlam yüklemişim… Saymışım sayabildiğim kadar, döküp sermişim orta yere.
Sakın beni güncelliğin gerisinde, haberlerden bihaber, zamanı yaşamayan, kelaynakların son temsilcilerinden de sanmayın ne olur.
Biliyorum, yarın önemli bir gün. "Sevgililer Günü" adı.
O kadar işte… “Sevgililer Günü”.
Değil "Sevenler Günü". Değil “Sevgi Günü”… Ya ne? “Sevgililer Günü”…
Şimdi bir sinema filmi adı olsa ve parça gösterseler bir sinema salonunda, her bu ismi tekrarlayışta nasıl can alıcı bir müzik vereceklerini hayal ettim bir an… Tok sesli bir sunucu ve inişli çıkışlı bas, yüksek ses yoğunluğunda bir müzik…
"Sevgililer Günü! Bu sinemada, 14 Şubatta!"
Hani “Evlenenler Günü”? Hani “Nişanlılar Günü”? Ya da ilk tanışanlar günü?
Bu günler olmaz! Olursa ekonomi kıpırdamaz.
Anneler Günü, Babalar Günü devam eder. Ekonominin dinamik güçleridir çünkü. Herkes annesini, babasını unutmaz, alır hediyelerini, canlandırır durgun ekonomileri. Heyecanı da cabası. Hadi bir de “Dedeler Günü”, “Nineler Günü” yapalım…
Olmaz! Yapamayız. Neden? Büyük ihtimal dede ve nine ölmüştür. Ölmese de torunların umurunda değildir. E yani, hediye alınmayacaksa, kazanç olmayacaksa neden bu günü icat etmek şimdi? Anneler Günü’ndeki, Babalar Günü’ndeki gibi kuyumcular, neon ışıklı yerler açık olabilir mi? Olsa da getirisi olur mu? Hele hele Sevgililer Günü gibi olabilir mi?
Maddesel dokunuşların prangalarına esir ise sevgi, “Sevda sıcağı”, ruh yerine tene odaklıysa, ısısı duyguları teğet geçip duyularda yaşatıyorsa arzuyu; huzurlarınızda 14 Şubat!
Eski sevdalar mı yanlıştı? Yıllarca hasret yangınlarıyla yanan yüreklerin, kavuşma özlemini sevgileriyle tutuşturmaları mı hata idi? Kavuşamayacaklarını bilip, yürek atışlarında sevda türkülerini dinleyenler mi rüyalardaydı?
Sanal denmeye başladı günümüzde bu tür sevdaya. Sevgi tanımlarının en başına "Sürekli ve mutlak dokunabilme" şartı yerleşti sanki. Telefondaki ses yetmez, ekranlardaki yazışma doyurmaz, düşüncelerde hissedebilmenin elektrikleri titretemez oldu. Haz olmadan sevgi, doyum olmadan sevgili olunmuyor artık… "Sevgililer günü" konmamış yeni bir ada sahip aslında... "Birliktelikler günü" olmalı bence...
Bu ruhla da kutlanıyor zaten! Sevgililik özdeş olmuş birlikteliğe.
Ne ala!
Dokunmak... Sarılmak doyasıya. Tenlerde hissetmek birbirini…
Sevginin yeni adı bu… Sevgilinin de adeta yeni tanımı bu!
Oysa eskilerde araç idi bu kavramlar sevdalarda; amaç değildi şimdiki gibi ve sevgileri yüreklerinde yakanlar “Sevgili” idi.
Uzaklarda olmaya asla tahammül yok artık… Hatta uzaklarda olunca sevmeye hak bile yok!
14 Şubat geldi. Romantizmin ruhen başbaşalığı yerine, gökten yağan yıldızların donattığı otellerin, rengârenk gazinoların ses sınırını aşan gürültüsüne yeğlenecek yine sevdalar… Şarkıdaki o "Ben yağmurdan yaştan değil, aşkından sırılsıklamım" dizesindeki sırılsıklamlık, dans pistlerinde akıtılan terler sanılacak. Ya da üzerlerine sıkılan köpük! Sonra da sevgi adına nutuklar atılacak, o -sözüm ona- sevda gecelerinde… Ve sevda şarkıları sadece başlarda geçiştirilecek. Sonrasında bol viski, bol şampanya için en hareketli, beyni uçuran, romantizmin o geceki cellâdı gürültülü müzikler…
Ama adı ne? Sevgililer Günü!
Hangi sevda gerçek, hangi sevda sanal? Dokunarak sanallaşanlar mı, dokunmadan doyanlar mı sevdalarına?
Ben bilmem! Ekonomistler bilir efendim!
YORUMLAR
Al benden de o kadar beni bilenler bilir tanırlar ben ne sevgililer günü ne bayram günleri nede yılbaşı nede doğum günü hiç umurumda olmaz bilmiyorum şuur altı çocukluğa dayanan birşeymi yatıyor altında hiç suratsız biri değilimdir kavgacıda fakat öyle günlerde mutlak benim üzüleceğim bir olay olur geçmişte kalmış yazınız şimdi gözüme çarptı tebrikler hem yazınızın akıcılığından hem günün yazısı seçildiğinden
Aslında düşüncelerinize katılmamak mümkün değil, çok konuda haklısınız ama yinede bu günün sıcak penceresinden bakarsak duygusal anlamda yaşanan güzellikler ön planda olmalı, maddiyat değil.
Tek taş yüzükler kuyumcuların güzünü güldürürken,faturayı görünce sevgilinin yüreğinde sevgiden ziyade yüreğinde açılan derin yarayı kim iyileştirecek?
Bence herşeyi abarttığımız gibi bugünüde fazlasıyla abartıyoruz, içten söylenen iki kelime vede manevi huzur yeterlidir bu günü geçirmeye, hani bizimde gözümüz kalmasın diyerekten.
Yoksa sevginin günü olmaz, seviyorsak eğer bunu hergün dile getirmeliyiz, kiymet hergün bilinmeli, bir tek günle sınırlandırılmamalı diyorum ben.
Anlamlı bir yazı, kutluyorum, sevgiyle hep...
Sevay tarafından 2/13/2010 10:01:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
öncelikle günün yazısını tebrik ediyorum üstad .sevgiller günüyle ilgili okadar çok hikayeler anlatılmışki ,benim için ise sevgiler günü her özel günler gibi bir günde degilde zamana yayılması tarafın da olmuşumdur hep.yazınız oldukca manidar, sevgidamlalarımı bırakıyorum sevgiler...
Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için kutsal bir gündü. Çünkü bu günde Roma'da tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno' ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Ertesi gün de Lupercalia Bayramı başlardı. Roma İmparatorluğu'nda genç kızlar ile erkeklerin yaşamları çok katı kurallarla birbirinden ayrılmıştı. Gençler sadece Lupercalia Bayramı'nda birlikte olma şansını elde ediyorlardı. Bayram arifesinde kızlar isimlerini bir kağıda yazıp kavanoza koyuyor ve her genç adam da kavanozdan bir kızın ismini çekerek, bütün bayram boyunca seçtiği kıza eş olabiliyordu. Bu birliktelikler bazen aşka dönüşerek evlilikle de sonuçlanabiliyordu. Ancak zalim bir imparator olan 2. Claudius, orduya savaşacak asker bulabilmek için tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı.
Valentine ise o dönemde Roma' da yaşayan bir papazdı. Valentine, imparatorun yasağına rağmen genç aşıkları gizlice evlendirmeye devam etti. İmparator böyle bir durumun olduğunu öğrenince Valentine, için ölüm emrini verdi. İyiliksever papaz 14 Şubat 270 yılında idam edildi. Bu olaydan 226 yıl sonra Papa Gelasius, Valentine' i onurlandırmak için 14 Şubat'ı 'Aziz Valentine Günü' olarak belirledi. O gün bugündür her yılın 14 Şubat' ı 'Sevgililer Günü(Valentine day)' olarak kutlanıyor.
Durumdan da anlasildigi gibi, bu gun, "SEVGILILER GUNU" falan degil :) Aziz Valentine'in olum yil donumu :))))))))))
Gunun yazisini tebrik etmek lazim!
Sevgisiz kalmamaniz temennisiyle; tebrikler hocam..
Hani “Evlenenler Günü”? Hani “Nişanlılar Günü”? Ya da ilk tanışanlar günü?
Bu günler olmaz! Olursa ekonomi kıpırdamaz.
Hakkini alamayanlar günü icat etse/k...
Ne cok gün dogar bilirmisiniz bu günle birlikte,
saygimla, kutluyorum "güne deger" yürek sizinizi.
Nar-ı Çiçek tarafından 2/13/2010 12:29:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne kadar da haklısınız şimdi herşey dokunmak olmuş yakınmalarını okudum da şimdi insanlar ne kadar riyakar olmuş dedim. Günümüz gençliği diye tabir edilen o canavar sınıfa dahil olduğumdan olsa gerek uzakta olandan uzaklaşan gönülleri anlayabiliyorum. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur sözünü o eski sevdalar diye övüp bitiremediğimiz sevdaları yaşayan atalar söylememiş mi? İnsanoğlu ve insankızı yeryüzüne indiğinden beri yanyana olmak istemedi mi? Neden dokunmadan sevmeler yüceleştiriliyor da sevgili olmak artık birliktelik olmak diye yeriliyor, insan doğası reddediliyor anlayamıyorum. Kafelerde, sinemalarda aynı koltukta kucak kucağa oturan bir nesil iyiki var demiyorum elbette, değerli kalemler kendi kanlarının deli deli aktığı zamanları da unutmasınlar diyorum. selam ile hoşça kalın
Turgay COŞKUN
İnsanlar, kadınıyla ve erkeği ile elbette birarada olmak istediler tarih boyunca; hatta oldular da. Ama bir arada olduklarında adına ya sevgi dediler ya beraber olmak dediler.
Genç kardeşim siz de biliyorsunuz ki yukardaki yazıda eleştirilen "Sevgililer Günü" kavramı. Yani bunun adı "Sevgi Günü" olsa zaten diyeceğim olmaz...
Kısaca hele ben gibi gönlü genç birinin gençlerimizi eleştirmesini beklememek lazım :))
Selam ve sevgilerimle...
Önemli bir konuyu dile getirmişsiniz. Tabi ki bu olaya bir açıdan bakıp değerlendirmek sanırım yanlış olur. Olayın, kültürel , ekonomik vb. bir çok yönü var. Ben bunlara girmeden sadece sizi bu güzel anlatımınızdan ve günün yazısı seçilmesinden dolayı gönülden tebrik etmek isterim.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Yazınızı okudum. Sade duru bir dille güzel bir anlatımdı.
Fakat sevgi bir güne sığdırılmaz.
Sevgiyi göstermek için bir sınır yoktur.Acaba bu günü çiçekçiler kar etsin diye mi koydular.
Hani aklıma gelmiyor değil.
Bir ömür boyu gerçek sevginin tezahürüne yetmez.
Sadece kendi fikrimi yazdım.
Yazınızı ve duyarlı yüreğinizi kutluyorum.Günün yazısı olmayı haketmiş.Selamlar.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Dinî, tarihî ve toplumsal değerlerini önemseyenlerin, değerler anlamında küreselleşenin modern Batı kültürü olduğunu ve hayatın her katmanına rengini vurduğu gerçeğini ıskalamaması gerekir.
Modern süreci inceleyenler gâyet iyi bilirler ki; Batı, bir taraftan dinî kutsalları hayat dışı bırakırken, diğer taraftan da din dışı kutsallar üretti ve hayat dışı bırakamadığı dinî değerleri de profanlaştırarak yaşamasına müsade etti. “Sevgililer Günü”, “Dünya Kadınlar Günü” ve “Anneler Günü” gibi ihdas edilen “özel günler” bu sürecin ürünüdür hep.
İhdas edilen özel günler üzerinden de, kapitalist felsefenin her şeyi maddi kazanca dönüştürme anlayışının bir uzantısı olarak, kâr, kapitalist dünyanın mâbedleri hükmündeki ticârî şirketlerin hedefi oldu. Sözü fazla yormadan söyleyelim; “Sevgililer Günü” olgusu tam da bunu anlatan o özel günlerden birisidir işte.
Dünyanın her tarafında 14 Şubat “Sevgililer Günü” olarak kutlanıyor. Sevginin metalaştığı ve aşkların tüketim çılgınlığına ve hedonik pratiklere evrildiği bir vasattan bahsediyoruz.
“Cenab-ı Hak, cümle sevgilileri şu sahte piyasa tanrısının metalaşmış aşklarından korusun!”
...........
“Kim ki kendini bir kavme benzetirse, o onlardandır. (Cami'us Sağir / İmam Suyuti H. No: 8593)
"Kim bizim dışımızdakilere benzerse, özenirse bizden değildir. Sakın Yahudilere ve hristiyanlara benzemeyiniz, özenmeyiniz. ” (Tirmizî)
........................Tebrik eder...Hayırlı geceler dilerim...
Selam ve Saygılarımla...
zadegan tarafından 2/13/2010 12:18:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
"Hadi bir de “Dedeler Günü”, “Nineler Günü” yapalım.Olmaz! Yapamayız. Neden? Büyük ihtimal dede ve nine ölmüştür"
Yorumlara bakınca yerden göğe kadar herkes yazınızın altına imzasını atıyor, bir imzalık yerde bana açın lütfen. Yukarıdaki cümlenizi okuyunca birden aklıma "Dadaloğlu"ndan bir dörtlük geldi. Müsadenizle yorumum olarak kabul buyurun :)
"S u s k u n b i r a d a m" yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ö l e n ö l ü r k a l a n s a ğ l a r b i z i m d i r"
Şey pardon bana müsade, aşağı sokağın başındaki hediyelik eşyacı kapanmadan yetişmem lazım. Size ne kardeşim ne alacağımdan Allah, Allah. Hasta etmeyin adamı haaa!
Selamlar
Turgay COŞKUN
Yüreğine sağlık dostum...
Selamlar...
kapillist sistemin robotları oldu bedenlerimiz,şimdilerde bir de hislerimizin tüccarlığını yapmaya başladılar.Ölü soyucuları.Bir nefret var ki içimde bunlara karşı.İki kişi arasındaki herşey özeldir.Herkesin özle bir günü olmaz.Hisler aleminde.Yani 1 gün herkes için özel olamaz.Bu sürü psikolojisinin bir tezahurudur.Biz koyun değiliz.Hislerimizde ticari bir rant değildir.Bu günü protesto ediyorum.
Turgay COŞKUN
Dün gece bir program izledim,genç bir bayan orta yaşlı konuşmacıların sözünü kesip konunun içine atladı.Önce ne ayıp yakıştı mı bu diye düşündüm fakat baktım ki GEÇ KALANLARA DAHA FAZLA GEÇ KALMAMALARI GEREKTİĞİ İÇİN KONUYA ATLAMIŞ.
Sahiden 14 Şubat Hikayesiyle bari birileri birilerine SENİ SEVİYORUM desin.Bu illaki KADININ ERKEĞE veya ERKEĞİN KADINA SEVGİ GÖSTERGESİ OLMASIN.
Bir çocuğu mu gördünüz SENİ SEVİYORUM DEYİN.Babanızı mı,annenizi mi gördünüz SENİ SEVİYORUM DEYİN.
Telefon açın uzun zamandır aramadığınız bir yakınınızı konuşun onunla SENİ SEVİYORUM DEYİN.
GÖZLERİNİN İÇİNE BAKIN DARGIN OLDUĞUNUZ BİRİLERİNİN SENİ SEVİYORUM DEYİN...
KİMBİLİR BELKİ YARIN YA SİZ YA DA O OLMAYABİLİR.
SEVGİLERİMLE.
Davidoff tarafından 2/12/2010 3:08:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Davidoff
1.Pazar Günü
2.Pazartesi Günü
3.Salı Günü
4.Çarşamba Günü
5.Perşembe Günü
6.Cuma Günü
7.Cumartesi Günü
8.Sevgililer Günü :)
ne kadar da haklısınız
sevgililer değil
sevgi günü olmalı belki de
ama o zaman ekonomi böyle canlanmaz, kimseninde işine gelmez değil mi:))
kutlarım yazarı
saygılarımla
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Çok güzeldi kalem dostu.
Her satırında hakkın var.
Ama mesele ekonomik.
Olay kapitalizmin bir dişlisi.
Tebrikler ve selamlar.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Ne kadar haklı bir yazı okudum...hele final çok hoş...sevgililer günüymüş...ben anlamam zaten öyle şeylerden bunların hepsi dediğiniz gibi politika...saygılar... haklı kalem haklı yürek...
Turgay COŞKUN
Teşekkürler güzel sözlerinize...
Selam ve sevgiyle...
Turgay COŞKUN
Sevgiyle...
Ne eski sevdalar kaldı,ne de sevdalılar güzeldi,ellerinize sağlık,saygılar.
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Turgay COŞKUN
Selamlar...
''Maddesel dokunuşların prangalarına esir ise sevgi, “Sevda sıcağı”, ruh yerine tene odaklıysa, ısısı duyguları teğet geçip duyularda yaşatıyorsa arzuyu; huzurlarınızda 14 Şubat! ''
Bu günün aşkları sevmek değil bence ; arzulamak, sahip olmaya çalışmak. Sahip olunca da bitirmek çok şeyi...
Turgay COŞKUN
Selamlar...
Turgay COŞKUN
Selamlar...