Yaşantı Ahirete Yazılan Bir Mektuptur/Su Alfebesinin Görünmez Harfleri
Yazı yazmak, çeliğe su vermekten güç bir iş bence. Sözcüklerin rengi, usaresi, tadı henüz keşfedilemediğinden , onları birbiriyle kaynaştırmak ayrı bir özen ,emek ister.
Mektup ve kitap sözcüklerinin aynı mahreçli olduğunu düşünürsek, insan ömrünü bir kitap, yaşantısını da ahirete yazılan bir mektup olarak düşünebilir miyiz acaba?
Bana sorarsanız, hayat ahirete yazılan bir mektuptur.Bazen uzun, bazen kısa bir mektup ki hiçbir ayrıntı es geçilmez bu mektupta.
Bu mektubun, gizli yazılan bölümleri olsa da günü gelince aşikar okunur. İpliğimiz pazara çıkar tabir yerindeyse.
Nedense, sevgiliye yazılan mektuba özen gösterilir de en sevgiliye yazılan mektuba gereken itina gösterilmez çoğunlukla. Ve yazım yanlışlarıyla doludur hayat mektubumuz...
Bu mektubu güzel yazanlar, yazabilenler gerçek civanmertlerdir ve onlar ebedi saadeti kucalayabilecek olanlardır kuşkusuz...
Zamanı gelip de mektubumuz okunduğunda, yine rahmeti sonsuzun rahmetine dayanmaktan başka çaremiz yok. O anda yazım yanlışlarımızı,imla hatalarımızı düzeltme fırsatımız da yok. Çünkü atı alanla Üsküdar bir birinden çok uzaklarda artık...
Demekki fani hayatımzda yazı yazmanın güçlüğü de bundan kaynaklı dersek; güzel yazı yazmak özen , gayret ister. Güzel, düzgün yaşamak daha fazla dikkat, kılı kırk yarmak ister...
Gönül kırmamak, hak yememek ,kul hakkıyla huzura varmamak gerekir.
Belki o vakit,mektuptaki diğer yazım yanlışlarının üstü çizilebilir. onu da biz bilemeyiz, kendi bilir...
Selam ve dua...
Ankara,11.02.2010 İ.K
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.